“TERÖR KORİDORUNA İLK HANÇERİ FIRAT KALKANI
HAREKÂTI’YLA VURMUŞTUK”
Türkiye’nin istiklal ve istikbal davasında, ekonominin güçlenip gelişmesinin hudutların güvenliği kadar öneme sahip olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü bir ekonomik zemine oturmayan özgürlük mücadelelerinin kalıcı zaferlere ulaşma imkânı olmadığını ifade etti. Bugün güvenlik güçlerimizin yakın tarihimizin en büyük mücadelelerinden birini yürüttüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen millî birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü alenen tehdit eden terör koridoruna ilk hançeri Fırat Kalkanı Harekâtı’yla vurmuştuk. Şimdi bazı yazar-çizer vesaireler özellikle bizim bu operasyonlarımızı Kürtlere karşı yapılmış operasyonlar olarak ilan edip hedeften saptırma gayreti içerisine giriyorlar. Önce şunu çok açık söylüyorum: Bizim Kürt vatandaşlarımızla bir sorunumuz yoktur. Olay Kürt koridoru meselesi de değildir. Olay terör koridorunu yok etme meselesidir. Ve böyle bir anlayış, böyle bir yazıyı yazan da eğer kalkıp gerçekten bu ülkede az çok mürekkep yalamış, hele hele askerin içinde de görev almış birileri olursa bu bizi ciddi manada üzer. Dolayısıyla Kürt koridoru nedir, terör koridoru nedir, herhâlde bunu ben burada anlatacak değilim, bunu kendilerinin anlaması lazım” dedi.
“AFRİN’DEN GERİ
ADIM ATMAK YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye karşı yönelmiş bir kaç yıldır devam eden tacizler olduğunu, bugün yine Hatay’a atılan havanla bir şehit verdiğimizi ve bunun karşılıksız kalmayacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkılan yoldan geri durulmayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konudaki kararlılığımız ortadadır. Ne dedik? Afrin hallolacaktır, Afrin’den geri adım atmak yok. Biz bunu Rus dostlarımızla da konuştuk, mutabakatımız var, diğer koalisyon güçleriyle de konuştuk, Amerika’yla da konuştuk. Ama biz Amerika’yı bir şeye ikna edemedik. Neydi o? Biz kendilerine dedik ki; siz DEAŞ terör örgütüyle mücadeleyi niçin bir terör örgütüyle yapıyorsunuz? Niçin PYD, YPG gibi, PKK gibi terör örgütüyle yapıyorsunuz? Gelin bunu stratejik ortağınız olan Türkiye’yle beraber yapın, beraber yapalım, biz buna varız. Onları bir kenara koyalım, terörü güçlendirmeyelim. Dediler ki; bizim generallerimiz bize Türkiye’nin bu işe tahsis ettiği ekip veya ordu yeterli değil. Dedim, bakın yanlış söylüyorsunuz, sizin generalleriniz size yanlış söylüyor. Bunları ikili görüşmede de, heyetler arası görüşmede de Sayın Trump’a söyledim, fakat dinlemediler.”
Amerika’nın bölgeye zırhlı taşıyıcılardan, mühimmata varıncaya kadar 5 bin tır silah getirerek bölgedeki terör örgütlerine dağıttığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde 20 kadar Amerikan üssü bulunduğunu sözlerine ekledi. Bunların herkes tarafından bilinmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilmesi lazım ki ülkemde neler dönüyor, neler oluyor, ‘bizim haberimiz yoktu, biz bilmiyorduk’ deme lüksüne kimse sahip olmasın” şeklinde konuştu. Amerika’nın bölgeye 2 bin kargo uçağıyla silah taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların iletildiği zamanlarda kendilerine dürüst davranılmadığını belirterek, “Biz de Rusya’yla yaptığımız görüşme çerçevesinde şu anda yolumuza devam ediyoruz ve Afrin’de Mehmetimiz, Mehmetçiğimiz, görevini ifade ediyor, ifa etmeye de devam edecek” dedi.
“HİÇ KİMSENİN BİR
KARIŞ TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin hiç kimsenin bir karış toprağında gözü olmadığını vurgulayarak, Türkiye’nin bu operasyonlardaki temel amacının, millî güvenliğinin yanında Suriye’nin toprak bütünlüğüyle, Suriye halkının can ve mal emniyetine de katkıda bulunmak olduğunu ifade etti. Herkesin gözü önünde Suriye topraklarının bir kısmı üzerinde bölge halklarının tarihî, kültürel ve sosyolojik gerçekleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir yapı inşa edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yapının Türkiye için olduğu kadar, Suriye için, Irak için, İran için, tüm bölge için de aynı derecede hayati bir tehdit olduğunu vurguladı. Türkiye’nin şu anda 3,5 milyon Suriyeli’ye ev sahipliği yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte biz diyoruz ki, kuzey Suriye’de, nasıl Cerablus’ta, Rai’de, Bab’da, 2 bin kilometrekarelik alan şu anda kontrolümüzdeyse, Cerablus’a 100 bin insan yerleştiyse, geri döndüyse, oranın kendi halkı oraya döndüyse, aynısı Afrin’de de olacak, aynısı inşallah İdlib’de de olacak. Dolayısıyla bizdeki Suriyeli kardeşlerimiz kendi topraklarına, kendi vatanlarına, kendi evlerine dönme imkânını da böylece bulacaklar” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin kendisiyle birlikte bölgesinde tüm kardeşlerinin güvenliğini, huzurunu ve geleceğini de savunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’de ve Afrin’de de huzur ve güven iklimini tesis edildiğinde yüzbinlerce Suriyelinin kendi yurtlarında, kendi evlerinde hayatlarını sürdürme imkânına kavuşacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu açık gerçeğe rağmen, yaptığı meşru operasyonlar sebebiyle Türkiye’yi eleştirenlerin hiç birinin derdinin Suriye halkının sıkıntılarının çözümü ve geleceği olmadığını vurgulayarak, “Yaklaşık 6 milyonu ülke dışında olmak üzere, 13 milyon Suriyelinin çektiği acılar başkalarının umurunda olmayabilir, ama bizim umurumuzdadır. Çünkü bunların hepsi de Arabıyla, Türkmeniyle, Kürdüyle bizim kardeşimizdir, tarih bunun şahididir” ifadelerini kullandı.
(Kilis Postası Haber Merkezi)