Bastık hapsası, sucuk hapsasından biraz daha ince olur. Hapsa olduktan sonra düzgün bir yüzeye şal serilir. Üzerine de ıslatılmış ince çarşaf açılır. Kova veya satıl ile getirilen hapsa, açılan ıslak çarşafın bir köşesine dökülür. Elinde tahtadan yapılmış özel malası ile usta bir kadın bunu çarşafa incecik serer. Kaç çarşafa serilecekse serilir. İş bittikten iki üç saat sonra çarşaflar yukarıdan aşağıya sarkıtılır. Akşam olunca çarşafın enine bir kenarına 20-25 cm. genişliğinde azıcık nişasta serpilerek çarşaf bunun üzerine katlanır. Gece katlanmış bu çarşaflar bir odaya konur. Sabah olunca yine asılarak kuruması sağlanır. İyice kuruyuncaya değin birkaç gün süreyle bu iş yinelenir. Çarşaflar kuruyunca başlangıçtaki gibi katlanarak saklanır. Kışa doğru bastık kapları açılır, temiz bir şal üzerine ters olarak serilir. Çarşafa su püskürtülerek ıslatılır. 5-10 dakika sonra bastıkla çarşaf dikkatlice dokunuşlarla biribirinden ayrılır. Şalın üstünde kalan bastık, bastık olarak tüketilecekse bir peçete büyüklüğünde parçalara ayrılır. Bu parçaların çarşaftan ayrılan yüzüne nişasta sürülerek katlanır. Bu parçaların her birine "şukka" denir. Şukkalar şire sandığında kuru üzümün üstüne konur.
Kaynak: Kilis'in Geçmişine Duyulan Özlem (Halil İban)
Kaynak: Kilis'in Geçmişine Duyulan Özlem (Halil İban)