"Bir varmış bir yokmuş…
Bir sabah uyanmışız sevgi varmış. Ertesi sabah uyanmışız sevgi yokmuş. Bir sabah uyanmışız muhabbet varmış, ertesi sabah uyanmışız muhabbet yokmuş. Her şey bir varmış bir yokmuş. Hayat bir varmış bir yokmuş. Hayat varlığı ve yokluğu yakalamakmış. Hayat yoklukta varlığı aramakmış. Amaç yoklukta var olmak varlıkta yok olmakmış.
Ne desem bilemedim, bazen özledim diyemezsin nazım okuyorum dersin ya; ben kimseyi böyle özlemedim. Gerçekten özledim. Güvende hissetmeyi özledim, sevilmeyi özledim, anlamayı özledim, bakmayı özledim, görmeyi özledim. Ama alıştım zamanla. Özlemle yaşamaya alıştım. Rüyalarda buluşmak neymiş, öğrendim.
Çok şey öğrendim senden sonra, mesela özlemeyi öğrendim. Gidene mi zor kalana mı derler, kalana zormuş öğrendim. Hayatın ne kadar zor olduğunu öğrendim. Seninleyken hayat çok kolay geliyordu. Bir kere seninle olmak kazanmak demekti. Her zaman haklı olmaktı. Hiç yanılmamaktı. Seninle olmak var olmaktı, varlığın içinde yok olmaktı. Her halin ibretti, gidişin en büyük ibretti. Tabi İbret almasını bilene…
Bu arada bir torunun daha oldu baba. Adı Haydar, Fatıma da iyi. Seni çok özlüyor. Ama söyleyemiyor. Dedeni özledin mi diyince konuyu değiştiriyor. Utanıyor herhalde gariban. Gariban demişken, biliyor musun sen gidince hepimiz garip kaldık baba. Yetim kaldık. Anılarda teselli buluyoruz. Anılar demişken, hepsi aklımda. 5 dakka gibi geldi ama dolu dolu yaşamışız senle. Doyamadık ama kana yaşamışız senle. Senden sonra partini ben yönetiyorum. Ama senin fikirlerinle, senin öğrettiklerinle. Şimdi daha iyi anlıyorum. Kimse anlamamış seni. Ama zor baba. Sensizlik zor. Senden sonra şair oldum. Bi kaç mısra okuyayım sana:
Kim kapattı bu ışıkları, gözlerim görmez oldu,
Kim sustu bu kadar kulaklarım duymaz oldu,
Ne oldu bu dünyanın tadına hiçbir lezzet alamaz oldum.
Kim aldı seni benden ben tam bir hiç oldum.
Tende candın canda canan. Kimsesizlerin kimi sessizleri sesi karanlık gecelerin sabahıydın.
Evet, baba, büyük adamdın sen. Kimseye benzemezdin, kimse de sana benzeyemedi. Bir koltuğun vardı, dünyaya kafa tuttuğun. Orada oturur her meseleyi çözerdin. Derdin ki "En büyük sermaye insandır." Önce insan kazandın sonra onlara insanlığı öğrettin. Hala öğrettiklerinle yaşıyoruz. Hayat bir matematik gibi oldu, hangi problem olsa senin öğrettiğin formüllerle çözülüyor. Çok şey unuttum ben hayatta ama seni asla. Seni unutmayacağız.
Özledim seni çocukluğumun kahramanı, özledim seni gençliğimin muhabbet bağı, özledim seni hayatımın anlamı. Özledik seni baba, çoluk çocuk eş dost hep birlikte özledik. Varsa bir emrin başımız üstüne bi diyeceğin yoksa rüyalarda buluşmak üzre. Dostların birbirine emanet. Dostların Allah'a emanet…"
(Kilis Postası Haber Merkezi)