Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim musibet görmüş birisini teselli ederse onun sevabının benzerini elde eder."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim mü'min kardeşini bir musibetinden dolayı teselli ederse, Aziz ve Celil olan Allah da kıyamet günü onu yeşil renkli ve mutluluk verici bir örtü ile örter."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim çocuğu ölmüş bir anneyi teselli ederse, Allah da kendi Arş'ının gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı bir günde, ona kendi Arş'ının gölgesinde yer verir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Teselli etmek insana cenneti armağan eder."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Teselli vermek için musibet sahibinin seni görmesi yeter."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Resûlü (s.a.a) şöyle teselli ve-rirdi: 'Allah mükâfatınızı versin, sizi rahmetine mazhar kılsın.' Birini tebrik ettiği zaman da, 'Allah size bereket versin ve sizi mübarek kılsın' buyururdu."
Allah Resûlü (s.a.a) vefat edince ashab etrafına toplandı ve ağlamaya başladı. Hepsi oraya toplanmıştı. O anda sakalına ak düşmüş, iri yarı, güzel yüzlü birisi içeri girdi, cemiyeti yardı, öne vardı ve ağlamaya başladı. Daha sonra Allah Resûlü'nün (s.a.a) ashabına dönerek şöyle dedi: "Allah'ın her yasta bir tesellisi vardır ve Allah her kaybedilen şeye bir karşılık verir. Giden her şey için bir halef tayin eder. O halde Allah'a yönelin ve O'na meyledin. Allah bela esnasında size (sabredip etmediğinize) bakar. Dikkatli olun, gerçek musibet görmüş kimse bir sevabı olmayan kimsedir."
Daha sonra o şahıs ayrılıp gitti. Ashab birbirlerine şöyle sordular: "Bu şahsı tanıyor musunuz?"
Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Bu Allah Resûlü'nün kardeşi Hızır (a.s) idi."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Müslüman Müslümana zimmi olan yakınlarının birinin ölümünde sürekli onun huzurunda istirca (inna lillah ve inna ileyhi raciun) demeli, ölümü ve ölümden sonrasını hatırlatmalı ve benzer şeyler söylemelidir."
İmam Sâdık (a.s) musibet gören bir gruba teselli vererek şöyle buyurmuştur: "Allah size güç versin, sabır ihsan buyursun, ölünüze de rahmet etsin."
İmam Rıza (a.s), Hasan bin Sehl'e başsağlığı dileyerek şöyle buyurmuştur: "Ahiret sevabı için tebrik etmek dünya yası için teselli vermekten daha evladır."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Karşısında sana sabır nimeti verilen ve onun sebebiyle Aziz ve Celil olan Allah'ın sevabına hak kazandığın musibeti musibet saymaman gerekir. Gerçek musibet, musibet gören kimsenin sabretmemesi sebebiyle ecir ve sevabından mahrum kaldığı musibettir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
H. Okan Egesel
(Kilis Postası Haber Merkezi)