"İyiliğe layık olan, teşekkür edendir"
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Halktan iyiliğe en layık olan kimse kendisine vaad ettiğin ihsanı ertelediğinde sabreden, vaad edileni yapamayınca mazur gören ve kendisine bağışta bulunulduğunda ise teşekkür eden kimsedir.”
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mü'minin sadakası ateş karşısında büyük bir kalkan ve örtüdür. Kâfirin sadakası ise malını yok olmaktan korur ve bedenindeki hastalıkları uzaklaştırır. Karşılığı kendisine bu dünyada verilir ama ahirette hiçbir nasibi yoktur." (Tuhef'ul Ukul, 123; el-İhsan, 872. Bölüm).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
"Birisi, 'Bu gece kesin olarak sadaka vereceğim' diyerek dışarı çıktı. Elindeki sadakayı bir hırsıza verdi. Ertesi gün insanlar onun hırsıza sadaka verdiğini dile getirdiler. O şöyle dedi: 'Allah'ım! Sadakam hırsızın eline geçtiği için Sana şükrediyorum. Bu gece yine sadaka vereceğim.'
Bunun üzerine dışarı çıktı ve sadakasını zinakâr bir kadına verdi. Sabah olunca insanlar yine kötü birine sadaka verdiğini dile getirdiler. O yine şöyle dedi: 'Allah'ım! Sadakamın kötü bir kadının eline geçmesinden dolayı Sana şükrederim. Bugün de yine sadaka vereceğim.'
Ardından dışarı çıktı ve sadakasını bir zengine verdi. Yine sabah olunca insanlar onun zengine verdiği sadakayı dile getirdiler. O şahıs yine şöyle dedi: 'Allah'ım! Sadakam bir hırsıza, kötü bir kadına ve zengine ulaştığı için Sana şükrederim.'
Bunun üzerine kendisine şöyle ilham edildi: Sadakanın hırsızın eline geçmesi onu hırsızlıktan vazgeçirmek içindi. Kötü kadının eline verilen sadaka ise onu zinadan korumak içindi. Zengine verilen sadaka ise ibret alması ve Allah'ın kendisine bağışladığı şeyleri infak etmesi içindi." (Kenz'ul Ummal, 16193).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "(İhsan ve bağışta) savsaklamak ruhun işkencesidir." (Gurer'ul Hikem, 635).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Savsaklamak ve minnet etmek ihsanı tatsız kılar." (a.g.e., 1595).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bugün yarın diye savsaklamak iki esirgemeden biridir." (a.g.e., 1605).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bağışta bulunmanın afeti bugün yarın diye savsaklamaktır." (a.g.e., 3941).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Vaad ettiği şeyi yerine getirmeyi erteleyen kimse (gerçekte) onu yerine getirmemiştir." (a.g.e., 9534).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Halktan iyiliğe en layık olan kimse kendisine vaad ettiğin ihsanı ertelediğinde sabreden, vaad edileni yapamayınca mazur gören ve kendisine bağışta bulunulduğunda ise teşekkür eden kimsedir." (a.g.e., 3347).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "En kötü bağış ertelenerek yapılan ve ardından minnet edilen bağıştır." (a.g.e., 5731). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Okan Egesel
(Kilis Postası Haber Merkezi)