Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sizden birisi bir kötülük görür de eliyle onu değiştirirse, görevini yapmış olur. Her kim eliyle değiştiremez de diliyle değiştirirse yine de görevini yapmış olur. Eli ve diliyle değiştiremeyen ve kalbiyle onu inkâr eden kimse de görevini yerine getirmiş olur ve bu da imanın en düşük mertebesidir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Cihad hususunda mağlup olduğunuz ilk şey, ellerinizle cihad etmenizdir; sonra dillerinizle, daha sonra kalplerinizle. Kim kalbiyle iyiliği tanımaz ve kötülüğü reddetmezse ters çevrilir; üstü alt ve altı da üst olur."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mü'mine izzet olarak kötülüğü görüp de kalbiyle inkâr ettiğini Allah'ın bilmesi yeterlidir."
Resûlullah (s.a.a), Ali'ye (a.s) yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: "Ey Ali! Elinle iyiliği emret ve kötülükten sakındır. Eğer yapamazsan (dilinle bu işi yap ve onu da yapamazsan) kalbinle böyle yap. Aksi takdirde kendinden başkasını kınama."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey mü'minler! Her kim bir zulmün işlendiğini veya bir kötülüğe davet edildiğini görür de kalbiyle reddederse, salim kalır ve günahtan korunmuş olur; kim de diliyle reddederse, mükafatlanmış olur ve ilkinden daha üstün sayılır. Her kim de Allah'ın kelimesi yücelsin ve zalimlerin kelimesi alçalsın diye kılıcıyla reddederse, hidayet yoluna ermiş, Allah yolunda kıyam etmiş ve kalbini yakîn nuruyla aydınlatmış olur."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah, dili açık ve eli kapalı kılmamıştır. Aksine ikisini birlikte açık ve ikisini birlikte kapalı kılmıştır."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Münkeri elinle ve dilinle ortadan kaldır. Münkeri yapanlardan tüm çabanla sakın ve uzaklaş."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kılıç yarıcı ve din ise bir araya getiricidir. Din iyiliği emreder, kılıç ise kötülükten alıkoyar."
İmam Ali (a.s), "İnsanlardan bazısı Allah'ın hoşnutluğunu elde etmek için canlarını feda ederler" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Bu ayetten maksat; iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak yolunda öldürülen kimsedir."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kalplerinizle inkâr ediniz, dillerinizle itirazda bulununuz ve onu alınlarına vurunuz. Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayınız. Eğer öğüt alırlar ve hak yola dönerlerse, onlara karışmayınız.
Ceza sadece insanlara zulmeden, haksız yere insanlara isyankârlıkta bulunan kimse içindir. Bunlar için elem verici bir azap vardır.
Böyle bir durumda, Allah'ın emrine dönünceye ve itaatine koyuluncaya kadar amelen onlarla cihad edin, kalplerinizle onları düşman bilin. Kudret elde etme, malı zulümle alma, zafer gururuyla zulme bulaşma niyetinde olmayın." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
H. Okan Egesel
(Kilis Postası Haber Merkezi)