Toplantıya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, şube müdürleri, Polateli, Elbeyli ve Musabeyli İlçe Milli Eğitim Müdürleri, şube müdürleri ile her tür ve kademedeki okul-kurum müdürleri katıldı.
Toplantıda Kilis İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mahmut Kesikminare, Müdür Yardımcısı Hüseyin Polat ve Şube Müdürleri İbrahim Yagcı, Nevzat Yıldırım, Kıvanç Yolcu ve Mehmet Baba kendi bölümleri hakkında kısa bilgilendirme ve sorunların çözümü konusunda konuşmalar yaptı.
Eğitim camiası değişimimin
gerisinde kalamaz
Toplantıda kürsüye gelen İl Milli Eğitim Müdürü Muhammet Şahinkaya ise, Türkiye’nin yeni bir yönetim sistemine geçtiğini vurgulayarak “Yeni yönetim anlayışı sürekli değişim, dönüşüm ve yenilişim modelidir. Dünya yenilişim, değişim ve dönüşümü gerçekleştirirken eğitim camiası bu değişimimin gerisinde kalamaz. Değişim ve dönüşümü yakalayamayanlar hakkında ulusal anlamda memnuniyetsizlik mevcuttur. Tüm eğitim camiası ben olmasaydım şunlar olmazdı sorusunu kendine sormalı, eski hal ve yeni hal arasındaki fak nedir sorusunu cevaplamalı. Yukarıdaki sorulara anlamlı cevap veremiyorsak öğrencimizin hayatını olumsuz etkilemeye hakkımız yoktur.
Bu konuda bizim bir talimatımız yok. Eğer bir talimat varsa işin gereği olarak bu talimat öğrencinin, velinin, sokağın kısacası milletin talimatıdır. İşin hukukunu korumak adaleti tesisi etmek bize olan güveni yeniden inşa etmeliyiz.
Büyük hedeflere
doğru yürüyeceğiz
Yeni eğitim sürecinde hedeflerimiz yaptığımız derslik, boyattığımız okul, döşediğimiz parke taşları olmayacaktır. Asıl hedef dünya nerede biz neredeyiz sorusu olacak. Dünyanın nerede olduğunu algılayamazsak kendi yerimizi konumlandıramayız. Sonuç olarak ben olmazsam bunlar olmazdı sorusu anlamsızlaşır. Dünyanın her yerinde yöneticilik yapabilirim iddiasını kaybederiz. Biz kaybedersek öğrenci kaybeder gelecek kaybeder. Böyle bir sonuca hakkımız yoktur.
Yapacağımız her çalışma ikna temelli olacak. Öğrenciyi veliyi, öğretmeni ikna edip büyük hedeflere adım adım yürüyeceğiz. Patronoloji ilişki yerine ekip anlayışının hâkim kılacağı iklimler oluşturacağız. Fişek gibi takım kurmak zorunayız. Öğretmen camiası talimatlandırdığımız kişiler olmayacak. Okul var, veli var, öğrenci var ancak esas olan dayanağımız öğretmenler olacaktır. Öğretmenler ideallerin yeniden kuşandığı, işine aşık ve tutkulu olmalı sürecinin yaşandığı günleri geri getirecektir.
Öğretmeni merkeze almadan değişim ve dönüşümü gerçekleştirmemiz mümkün değil. Öğretmeni merkeze koyup reel ve rasyonel işler yapmalıyız. Ortalama aklı değil ortak aklı kullanmak zorundayız.
İşlerimizin % 99 eğitimle ilgili olmalı. Eğitim alanında bilgi paylaşımı yapmalı. Biz bize yetmeyiz bize KİLİSİ aklı lazım. Kalbimizle çalışmak yüreğimizi ortaya koymak zorundayız. Bu mesele başarı meselesi değil. Bu mesele Türkiye’nin yücelmesidir.
Eğitimde yapılan tüm hazırlıkların icrası sınıf ortamında gerçekleşmektedir. Sınıf öğretmenin mahreme alandır. Mahrem alana yetki gücümüzle müdahale edip harekete geçiremeyiz. Öğretmenin mahrem alanına ancak etki gücümüzle, sevgiyle muhabbetle müdahale edip istenen yoğunlukta sinerji oluştururuz.
(Kilis Postası Haber Merkezi)