Kurban bayramında et tüketimi oldukça fazladır. Et; demir, çinko, magnezyum minerali ,B12 vitamini, doymuş yağ ve bol miktarda protein içermektedir. 100 gram et ortalama 200-230 kaloridir.
Proteinin enerjiye dönüşümü sonucu karaciğer yoluyla üre oluşur ve böbrekler aracılığı ile vücuttan atılır. Çok miktarda et tüketildiğinde karaciğer ve böbrek daha fazla çalışmış olur ve yorulur. Yüksek tansiyon, kolesterol, kalp-damar, böbrek, diyabet ve karaciğer hastalığıolan kişilerin et tüketiminde dikkatli olmaları gerekir. Kırmızı et tüketimi protein kısıtlaması olan hastalar hariç günlük önerilen ortalama miktar haftada 2-3 kez 60-100 gramdır.
C vitamini etin içindeki demirin emilimi arttırmaktadır. Bu sebepten et ile birlikte salata ve yeşillik tüketimine özen gösterilmelidir. Ayrıca yine sakatat tüketimine dikkat edilmelidir. Sakatat içerisinde bol miktarda kolesterol bulundurular. Bu nedenle özellikle kolesterol, tansiyon ve kalp-damar hastaları tüketmemeye özen göstermelidirler.
Bayram denilince aklana gelen diğer bir yiyecek tabiki şerbetli tatlılar, kurabiyeler, şekerler,çikolatalar ve pastalardır. Bu besinler bol miktarda karbonhidrat içerdiklerinden kan şekerini aniden yükseltirler. Bu gibi besinleri uygun miktarda tüketmek gerekir. Şerbetli tatlılar yerine az şekerli sütlü tatlılar veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir. Günün en önemli öğünü olan sabah kahvaltısında kavurma gibi ağır yemekler yerine kahvaltılık besinler seçilmelidir. Hem bayram boyunca hem de genel olarak 3 ana en az 2 ara öğün şeklinde beslenilmelidir. Etin yanında gazlı içecekler yerine ayran tercih edilmeli,tüketilen ekmeğin tam buğday, kepek veya çavdar olmasına özen gösterilmelidir.Hem etin sindirimi sonucu oluşan maddelerin vücuttan atılması hem de bu sıcak yaz günlerinde su kaybını önlemek amacıyla günlük 8-10 bardak su tüketilmelidir.
ET SAKLAMA VE
PİŞİRME YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Et tüketimin yanısıra saklama ve pişirme yöntemi de önemlidir. Kurbanlık hayvan ani bir şoka uğradığı için et sert olur. Bu sebepten hemen tüketilmemeli birgün 0 – 4 derede yani buzdolabında bekletilerek etin yumuşaması sağlanmalıdır. Yumuşayan et derhal küçük parçalara ayrılarak bir yemeklik olacak şekilde buzdolabı poşetine konulup derin dondurucuda veya buzdolabının buzluk kısmında saklanmalıdır. Buzlukta -2 derecede bir hafta saklanırken en iyi saklama yöntemi olan -18 derecede derin dondurucuda 4-6 ay saklanabilir.
Dondurulan etleri saklamak kadar uygun yöntemle çözündürüp tüketmekte önemlidir. Çözünme ortamında mikroorganizma üreme potansiyeli yüksektir. Bu sebepten buzluktan veya dondurucudan çıkarılan etlerin çözündürme işlemi oda sıcaklığında, fırında veya sıcak suya bırakılarak değil buzdolabının buzluk olmayan kısmında yapılmalıdır.
Saklama ve pişirme yönteminin uygun olması kadar sağlık açısından diğer önemli nokta da pişirme aşamasıdır. Yapılan çalışmalar yanlış pişirme tekniği ve sık aralıklarla tüketilen etlerin mide ve kolon kanserine neden olduğunu ortaya koymuştur. Bu sebepten yağda kızartma ve kavurma yerine az suda haşlama, fırında ve ızgara yöntemi tercih edilmeli, mangalda pişirme yapılacaksa mangaldaki kömürün tamamen kor haline gelmesi sağlanmalıdır. Etle ateş birbirine temas etmesi sonucu kanserojen maddeler oluşur bunu engellemek için et ile kömür arasında 15 cm olacak şekilde pişirilmelidir.
(Kilis Postası Haber Merkezi)
Harika bir yazı olmuş