Başbakan R. T. Erdoğan’ın Aralık ayının ilk haftasında yaptığı açıklamalarına bakılırsa, Türkiye’nin yeraltı kaynağı yok…
Petrolümüz yok… Madenimiz yok… Doğal gazımız yok… Hatta suyumuz bile yok!
Erdoğan böyle söylüyor.
Erdoğan’a kalsa, Yüce Allah bölgemizde ve dünyada tüm ülkelere yeraltı-yerüstü kaynaklar vermiş, Afrika bile elmas ve altın zengini; fakat Anadolu’ya hiçbir şey vermemiş, kaynağımız yok, madenimiz yok, hiçbir şeyimiz yok…
Bunlar, Yüce Allah’a reva mı?! Bu mavallara inanmak Müslüman Türk milletine yaraşır mı?!
Bu kadar körlük, bu derece nankörlük olur mu?!
Elinden gelse, ey millet, bu topraklarda hiçbir şey yok, karnınızı doyuracağınız bir vatan bulun kendinize, diyecek!
Madem ki insanın vatanı, doğduğu yer değil, doyduğu yerdir; o halde kaynağımız yok, burada karnımız doymuyor, artık buralar bize vatan değildir, diyecek…
Elinden gelse, artık Türkiye-mürkiye yok, diyecek!
Kürsülerden Erdoğan, hiçbir şeyimiz yok, diye feryat ediyor; gümrüklerden ise ecnebi şirketler bütün ekipman ve elemanlarıyla Türkiye’ye doluşuyor, yerleşiyorlar. On binlerce ruhsat almışlar… Harıl harıl maden, altın, petrol, mermer ve sair yeraltı kaynaklarını taşıyla-toprağıyla götürüyorlar.
Bir Allah kulu da çıkıp, el-insaf sayın Erdoğan, demiyor.
Sadece BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, yıllardan beri Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongrelerinde, meydanlarda ve ekranlardan Türkiye’nin 3 katrilyon dolarlık işlenmemiş halde, işlenmesi durumunda 30 katrilyon dolarlık yeraltı kaynağına ve madenlere sahip olduğunu haykırıyor. Bordan toryuma, bakırdan demire, altından mermere tek tek sıralıyor, bölge bölge anlatıyor.
Prof. Dr. Baş, AKP hükümetinin bu kaynaklarımızı hangi ecnebi şirketlere peşkeş çektiğini de örneklendiriyor.
Bu kaynaklarımızla on tane Türkiye’yi kıyamete kadar bir eli yağda bir eli balda bakarız, at sahibine göre kişner, gelin BTP’yi iktidara taşıyalım, yokluğa-yoksulluğa son verelim diyor.
Türk milleti maalesef bugüne kadar, Prof. Dr. Baş’a kulak vermek yerine; bir yandan kaynağımız yok diye maval okuyan, diğer taraftan da her gün kırk-elli ecnebi şirkete bakırdan petrole, altından mermere kadar katrilyon dolarlık yeraltı kaynaklarımızı peşkeş çeken AKP’ye kulak astı.
Fakat bugün artık siviliyle-askeriye topyekun milletimiz AKP’den göreceğini gördü, açlık ve yoksulluk içinde kıvranıyor, anası ağlıyor.
Türk milleti, on sene önceki millet değildir; AKP’nin yokluk, yoksulluk, zam ve vergi sopalarıyla çok tecrübe kazanmıştır.
Dolayısıyla Erdoğan’ın bundan sonra işi öyle kolay değil… Kaynağımız yok deyip kandırabileceği veya iki-üç makarna paketiyle avlayabileceği bir millet yok karşısında… BTP kadrolarının ve Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ve yürekten feryatlarıyla büyük uyanış sürecine girmiş bir millet var ortada.
Dahası her gün açılan petrol kuyuları ve ortaya çıkartılan maden rezervleri Erdoğan’ı yalanlıyor. Türk milletine mutlu bir geleceği müjdeliyor.
Bu hafta Siirt’in Kurtalan bölgesinde 2 bin metrede, 33 graviteli, çok kaliteli petrol bulunuyor. Erdoğan’ı yalanlıyor.
Önceki hafta Batman-Gercüş’te 1 800 metrede petrol bulunuyor.
Her hafta bir bölgeden yeraltı kaynağı fışkırdığı haberi geliyor; Erdoğan’ı yalanlıyor, AKP’nin foyasını ortaya çıkartıyor.
2009’un Şubat sonunda Batman’ın Raman bölgesinde, Türkiye’nin yıllık ihtiyacının 5 katı büyüklüğünde, 1 milyar varillik petrol rezervi bulunuyor. Sadece bir bölgeden, bir yıllık ihtiyacımızın 5 katı rezerv!
Aynı rezerv bilgileri fazlasıyla Karadeniz’den geliyor.
Türkiye’nin her tarafından öyle madenler ve kaynaklar fışkırıyor ki, yandaş-besleme medya bile 120 katrilyonluk Toryum maden kaynağını manşetlere taşımak durumunda kalıyor.
Petrol için geliyor, altın için, bakır için mermer için geliyor. Toryum için geliyor.
Güneşin doğduğu her yeni gün Prof. Dr. Baş’ı tasdik ediyor, onu ve modelini doğruluyor; Erdoğan’ı ise yalanlıyor, foyasını ortaya çıkartıyor.
Erdoğan, bunca kaynak ve madenleri Türk milleti için yok sayıyor, yoksulluğa talim ettiriyor… Ecnebilere sıra gelince Yağma Hasan’ın böreği gibi dağıtıyor, özelleştirme namıyla ecnebilere peşkeş çekiyor. Fransızlara, İngilizlere, Amerikalılara, Kanadalılara, Hindistanlılara, Çinlilere vs. verdikçe veriyor.
Türk milletinin varını-yoğunu yabancılara peşkeş eken Erdoğan ve AKP hükümeti, güya moral turuna çıkarttığı işadamlarımızla can çekişen Afrika’da nal topluyor.
AKP yalanlarını boşa çıkarmanın ve vahim gidişatı Türk devleti ve milleti hayrına çevirenin tek yolu vardır; o da BTP’yi iktidara taşımaktır. Gerisi yoksulluk hikayesi…
Petrolümüz yok… Madenimiz yok… Doğal gazımız yok… Hatta suyumuz bile yok!
Erdoğan böyle söylüyor.
Erdoğan’a kalsa, Yüce Allah bölgemizde ve dünyada tüm ülkelere yeraltı-yerüstü kaynaklar vermiş, Afrika bile elmas ve altın zengini; fakat Anadolu’ya hiçbir şey vermemiş, kaynağımız yok, madenimiz yok, hiçbir şeyimiz yok…
Bunlar, Yüce Allah’a reva mı?! Bu mavallara inanmak Müslüman Türk milletine yaraşır mı?!
Bu kadar körlük, bu derece nankörlük olur mu?!
Elinden gelse, ey millet, bu topraklarda hiçbir şey yok, karnınızı doyuracağınız bir vatan bulun kendinize, diyecek!
Madem ki insanın vatanı, doğduğu yer değil, doyduğu yerdir; o halde kaynağımız yok, burada karnımız doymuyor, artık buralar bize vatan değildir, diyecek…
Elinden gelse, artık Türkiye-mürkiye yok, diyecek!
Kürsülerden Erdoğan, hiçbir şeyimiz yok, diye feryat ediyor; gümrüklerden ise ecnebi şirketler bütün ekipman ve elemanlarıyla Türkiye’ye doluşuyor, yerleşiyorlar. On binlerce ruhsat almışlar… Harıl harıl maden, altın, petrol, mermer ve sair yeraltı kaynaklarını taşıyla-toprağıyla götürüyorlar.
Bir Allah kulu da çıkıp, el-insaf sayın Erdoğan, demiyor.
Sadece BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, yıllardan beri Uluslararası Milli Ekonomi Modeli kongrelerinde, meydanlarda ve ekranlardan Türkiye’nin 3 katrilyon dolarlık işlenmemiş halde, işlenmesi durumunda 30 katrilyon dolarlık yeraltı kaynağına ve madenlere sahip olduğunu haykırıyor. Bordan toryuma, bakırdan demire, altından mermere tek tek sıralıyor, bölge bölge anlatıyor.
Prof. Dr. Baş, AKP hükümetinin bu kaynaklarımızı hangi ecnebi şirketlere peşkeş çektiğini de örneklendiriyor.
Bu kaynaklarımızla on tane Türkiye’yi kıyamete kadar bir eli yağda bir eli balda bakarız, at sahibine göre kişner, gelin BTP’yi iktidara taşıyalım, yokluğa-yoksulluğa son verelim diyor.
Türk milleti maalesef bugüne kadar, Prof. Dr. Baş’a kulak vermek yerine; bir yandan kaynağımız yok diye maval okuyan, diğer taraftan da her gün kırk-elli ecnebi şirkete bakırdan petrole, altından mermere kadar katrilyon dolarlık yeraltı kaynaklarımızı peşkeş çeken AKP’ye kulak astı.
Fakat bugün artık siviliyle-askeriye topyekun milletimiz AKP’den göreceğini gördü, açlık ve yoksulluk içinde kıvranıyor, anası ağlıyor.
Türk milleti, on sene önceki millet değildir; AKP’nin yokluk, yoksulluk, zam ve vergi sopalarıyla çok tecrübe kazanmıştır.
Dolayısıyla Erdoğan’ın bundan sonra işi öyle kolay değil… Kaynağımız yok deyip kandırabileceği veya iki-üç makarna paketiyle avlayabileceği bir millet yok karşısında… BTP kadrolarının ve Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli ve yürekten feryatlarıyla büyük uyanış sürecine girmiş bir millet var ortada.
Dahası her gün açılan petrol kuyuları ve ortaya çıkartılan maden rezervleri Erdoğan’ı yalanlıyor. Türk milletine mutlu bir geleceği müjdeliyor.
Bu hafta Siirt’in Kurtalan bölgesinde 2 bin metrede, 33 graviteli, çok kaliteli petrol bulunuyor. Erdoğan’ı yalanlıyor.
Önceki hafta Batman-Gercüş’te 1 800 metrede petrol bulunuyor.
Her hafta bir bölgeden yeraltı kaynağı fışkırdığı haberi geliyor; Erdoğan’ı yalanlıyor, AKP’nin foyasını ortaya çıkartıyor.
2009’un Şubat sonunda Batman’ın Raman bölgesinde, Türkiye’nin yıllık ihtiyacının 5 katı büyüklüğünde, 1 milyar varillik petrol rezervi bulunuyor. Sadece bir bölgeden, bir yıllık ihtiyacımızın 5 katı rezerv!
Aynı rezerv bilgileri fazlasıyla Karadeniz’den geliyor.
Türkiye’nin her tarafından öyle madenler ve kaynaklar fışkırıyor ki, yandaş-besleme medya bile 120 katrilyonluk Toryum maden kaynağını manşetlere taşımak durumunda kalıyor.
Petrol için geliyor, altın için, bakır için mermer için geliyor. Toryum için geliyor.
Güneşin doğduğu her yeni gün Prof. Dr. Baş’ı tasdik ediyor, onu ve modelini doğruluyor; Erdoğan’ı ise yalanlıyor, foyasını ortaya çıkartıyor.
Erdoğan, bunca kaynak ve madenleri Türk milleti için yok sayıyor, yoksulluğa talim ettiriyor… Ecnebilere sıra gelince Yağma Hasan’ın böreği gibi dağıtıyor, özelleştirme namıyla ecnebilere peşkeş çekiyor. Fransızlara, İngilizlere, Amerikalılara, Kanadalılara, Hindistanlılara, Çinlilere vs. verdikçe veriyor.
Türk milletinin varını-yoğunu yabancılara peşkeş eken Erdoğan ve AKP hükümeti, güya moral turuna çıkarttığı işadamlarımızla can çekişen Afrika’da nal topluyor.
AKP yalanlarını boşa çıkarmanın ve vahim gidişatı Türk devleti ve milleti hayrına çevirenin tek yolu vardır; o da BTP’yi iktidara taşımaktır. Gerisi yoksulluk hikayesi…