82 yıl önce, vatan, millet ve namus uğruna, gelişmiş silahlarla donatılmış düşmanlarımız karşısında, tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık göstererek memleket müdafaası yapan, şehit ve gazilerimizin aziz evlatlarının 7 Aralık Kurtuluş Gününü canı yürekten kutlarım.
Geçmişte, canlar ve mallar feda edilerek yapılan milli mücadele sayesinde, mukaddes vatanımız düşman çizmesi altında ezilmekten, insanımız ise hor görülmekten beri kalmıştır. “Vatanı olmayanın hiçbir şeyi olmaz” fikrini benimseyen dedelerimiz, bu uğurda her şeyi göze almışlardır. Türkiye ve çevresinde olup biten olayların, gün geçtikçe endişe verici boyutlara ulaştığını hepimizin malumudur. Daha düne kadar, doğdukları topraklar üzerinde özgürce bir yaşam süren milletler, bugün barış, düzen, özgürlük uğruna geldiklerini ifade edenler tarafından zulüm görmekteler. Sınır komşumuz olan Irak, belki de bu duruma en açık örnek olacaktır. Bizler de Türk Milleti olarak, ülkemizde ve çevremizde gerçekleşen olaylardan ders almayı ve doğru sonuçlar çıkarmayı öğrenmek durumundayız. Can emniyetimizi, mal emniyetimizi, din emniyetimizi, namus emniyetimizi kısacası bizi biz yapan bütün değerleri korumak istiyorsak, şu an üzerinde yaşadığımız vatan toprağının altımızdan kayıp gitmesine razı değil isek, geçmişte ecdadımızın savaşarak topla tüfekle verdiği mücadeleyi, bizlerde ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda vermek zorundayız. En içten sevgi ve saygılarımı sunarım.
Geçmişte, canlar ve mallar feda edilerek yapılan milli mücadele sayesinde, mukaddes vatanımız düşman çizmesi altında ezilmekten, insanımız ise hor görülmekten beri kalmıştır. “Vatanı olmayanın hiçbir şeyi olmaz” fikrini benimseyen dedelerimiz, bu uğurda her şeyi göze almışlardır. Türkiye ve çevresinde olup biten olayların, gün geçtikçe endişe verici boyutlara ulaştığını hepimizin malumudur. Daha düne kadar, doğdukları topraklar üzerinde özgürce bir yaşam süren milletler, bugün barış, düzen, özgürlük uğruna geldiklerini ifade edenler tarafından zulüm görmekteler. Sınır komşumuz olan Irak, belki de bu duruma en açık örnek olacaktır. Bizler de Türk Milleti olarak, ülkemizde ve çevremizde gerçekleşen olaylardan ders almayı ve doğru sonuçlar çıkarmayı öğrenmek durumundayız. Can emniyetimizi, mal emniyetimizi, din emniyetimizi, namus emniyetimizi kısacası bizi biz yapan bütün değerleri korumak istiyorsak, şu an üzerinde yaşadığımız vatan toprağının altımızdan kayıp gitmesine razı değil isek, geçmişte ecdadımızın savaşarak topla tüfekle verdiği mücadeleyi, bizlerde ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda vermek zorundayız. En içten sevgi ve saygılarımı sunarım.