Bağımsız Türkiye Partisi Kilis İl Başkanlığı Kadın Kolları tarafından, Kanarya Düğün Salonunda düzenlenen panel, Kilisli bayanlar tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. BTP Kadın Kolları Genel Başkanı Emekli Emniyet Müdürü Hatice Şenel Genç açılış konuşmasında “Kuşatma Altındaki Türkiye”de yaşayan tüm hanımları, bu oyunlara dur demek ve vatana sahip çıkmak için hiç vakit geçirmeden BTP çatısı altında çalışmaya davet etti. Panelistler gazeteci–yazar Zeynep Mengütürk, Dr. Hatice N. Koç ve Dr. Lina Kotil, milli ve dini bütünlüğümüzü hedef alan misyonerlik tehditlerinden BTP’nin Sosyal Devlet projeleri ve Milli Ekonomi Modeli’ne kadar pek çok esaslı konuda izleyenlere bilgiler sundular.
Sömürünün yeni adı küreselleşme Gazeteci–yazar Zeynep Mengütürk, küreselleşmenin, gelişmiş devletlerin az gelişmiş devletleri sömürmesi anlamına geldiğine dikkat çekerek, “Bu kavramı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra süper güç konumuna yükselen ABD ve sair global güçler ortaya çıkartmıştır” dedi. Az gelişmiş ülkelerin uluslararası şirketler, IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla sömürüldüğünü belirten Mengütürk, sürekli borç alıp borç ödeme yöntemiyle az gelişmiş ülkeler üzerinde hakimiyet kurulmaya çalışıldığını söyledi. “BM’nin 1998 raporuna göre dünyanın en büyük 300 uluslar arası şirketinin malvarlığı dünya nüfusunun yarısının maddi gücü kadardır” diyen Mengütürk, “2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş olan IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, geri kalmış ülkeleri ‘borçlandırarak batırma’ taktiği ile çökertmektedirler. Bu ülkelere ısrarala ‘üretim yapmayın, borç alın’ mantığı empoze edilmektedir. Maalesef Türkiye de bu kurumlarla iş yapması neticesi kronik bir borç–faiz sarmalına kapılmış, ekonomimiz krizlerle ciddi çıkmazlara sürüklenmiştir” şeklinde konuştu. Borç alan talimat alır Amerika için diğer ülkelere borç vermenin ne demek olduğunu ABD eski Başkanı Kennedy’nin “Dış yardım Birleşik Devletlerin dünya üzerinde etkili olması ve denetimi elinde tutması için en etkin yoldur” ifadesiyle ortaya koyan Gazeteci–yazar Mengütürk, bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu badireden kurtulması için ABD ve IMF gibi global güçlerin söylediklerini değil, kendi milli projelerimizi hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Türkiye’deki emisyon hacminin Gayrı Safi Milli Hasıla’nın sadece yüzde 2’si olduğuna dikkat çeken Mengütürk, BTP’nin Milli Ekonomi Modeli’nde projelendirildiği üzere emisyon hacminin yüzde 30’a çıkarılması gerektiğini, böylece üreticiye faizsiz kredi verilebileceğini ve Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan kurtulabileceğini söyledi. Misyonerlik Dr. Lina Kotil, batının, misyonerliği bir dini anlatmak olarak değil, özellikle Hıristiyanlığı kullanarak Müslüman toplumların ayaklarının altındaki topraklarına çöreklenmek olarak algılandığını ve uygulandığını belirtti. BTP’nin sosyal devlet projelerini anlatan Dr. Hatice N. Koç da, bir devletin herkesin özlemini çektiği “Sosyal Devlet” vasfını kazanabilmesi için, toplum kesimleri arasındaki uçurumun kapatılması, gelir dağılımında adaletin sağlanması, büyüme ve üretimin sürekli hale dönüştürülmesi suretiyle istihdam imkanları oluşturularak, devletin vatandaşına topyekün refahını temin etmesi gerektiğini belirtti.
Sömürünün yeni adı küreselleşme Gazeteci–yazar Zeynep Mengütürk, küreselleşmenin, gelişmiş devletlerin az gelişmiş devletleri sömürmesi anlamına geldiğine dikkat çekerek, “Bu kavramı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra süper güç konumuna yükselen ABD ve sair global güçler ortaya çıkartmıştır” dedi. Az gelişmiş ülkelerin uluslararası şirketler, IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla sömürüldüğünü belirten Mengütürk, sürekli borç alıp borç ödeme yöntemiyle az gelişmiş ülkeler üzerinde hakimiyet kurulmaya çalışıldığını söyledi. “BM’nin 1998 raporuna göre dünyanın en büyük 300 uluslar arası şirketinin malvarlığı dünya nüfusunun yarısının maddi gücü kadardır” diyen Mengütürk, “2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş olan IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar, geri kalmış ülkeleri ‘borçlandırarak batırma’ taktiği ile çökertmektedirler. Bu ülkelere ısrarala ‘üretim yapmayın, borç alın’ mantığı empoze edilmektedir. Maalesef Türkiye de bu kurumlarla iş yapması neticesi kronik bir borç–faiz sarmalına kapılmış, ekonomimiz krizlerle ciddi çıkmazlara sürüklenmiştir” şeklinde konuştu. Borç alan talimat alır Amerika için diğer ülkelere borç vermenin ne demek olduğunu ABD eski Başkanı Kennedy’nin “Dış yardım Birleşik Devletlerin dünya üzerinde etkili olması ve denetimi elinde tutması için en etkin yoldur” ifadesiyle ortaya koyan Gazeteci–yazar Mengütürk, bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu badireden kurtulması için ABD ve IMF gibi global güçlerin söylediklerini değil, kendi milli projelerimizi hayata geçirmek gerektiğini belirtti. Türkiye’deki emisyon hacminin Gayrı Safi Milli Hasıla’nın sadece yüzde 2’si olduğuna dikkat çeken Mengütürk, BTP’nin Milli Ekonomi Modeli’nde projelendirildiği üzere emisyon hacminin yüzde 30’a çıkarılması gerektiğini, böylece üreticiye faizsiz kredi verilebileceğini ve Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan kurtulabileceğini söyledi. Misyonerlik Dr. Lina Kotil, batının, misyonerliği bir dini anlatmak olarak değil, özellikle Hıristiyanlığı kullanarak Müslüman toplumların ayaklarının altındaki topraklarına çöreklenmek olarak algılandığını ve uygulandığını belirtti. BTP’nin sosyal devlet projelerini anlatan Dr. Hatice N. Koç da, bir devletin herkesin özlemini çektiği “Sosyal Devlet” vasfını kazanabilmesi için, toplum kesimleri arasındaki uçurumun kapatılması, gelir dağılımında adaletin sağlanması, büyüme ve üretimin sürekli hale dönüştürülmesi suretiyle istihdam imkanları oluşturularak, devletin vatandaşına topyekün refahını temin etmesi gerektiğini belirtti.