Mezuniyet gecesinde bir konuşma yapan Prof. Dr. Baş, “Eğitim ve öğretimde bütün mesele vatanın ve milletin lehine insanı kazanmaktır. Bunu başaramadıktan sonra yaptığınız bütün işler yokluğa mahkûm olur” diye konuştu.
Mesele İnsanı
Kazanmaktır
Prof. Dr. Baş konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Benim asıl mesleğim eğitimciliktir. Eğitim ve öğretimde bütün mesele insanı kazanmaktır. Vatanın, milletin, devletin, dinin ve ordunun lehine kazanmak. Bunu başaramadıktan sonra yaptığınız bütün işler akamete, yani yokluğa mahkûm olur. Bunu başarabildiğiniz zaman her şey kemale doğru yürür. Peki, bunu yapıyor muyuz? Ben şunu iddia ile konuşabilirim ki, bugün Milli Eğitim Bakanlığı dahi bu ülkeye adam yetiştirmiyor. Varsa itiraz edenler gelsinler konuşalım." i.
Konuşmasında gençlere sahip çıkılmasının önemine özel vurgu yapan Prof. Dr. Haydar Baş, gençliğe onları iyi yetiştirerek sahip çıkılabileceğini işaret etti. Başarılı Eğitim Kurumlarının Türkiye'de benzeri olmadığını eden Prof. Dr. Haydar Baş, "100 kişi mezun ediyorsunuz, 95'i üniversiteye giriyor. Bu ancak Başarılı Eğitim Kurumlarının başarabileceği bir şeydir" dedi.
Atatürk olmasaydı
hiçbir şeyimiz olmazdı
Konuşmasında gerçek Atatürk'ü ortaya koyduğu Türkiye'de bugüne kadar benzeri yazılmamış 'Hoş Geldin Atatürk' adlı eserini neden yazdığıyla ilgili çağrıcı açıklamalar da yapan Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Sevgili arkadaşlar Hoş Geldin Atatürk eserini yazmadan önceki Atatürk'e bakışımla, yazdıktan sonraki bakışım fevkalade değişti. Şöyle ki; istesek de istemesek de Atatürk hakkındaki dedikoduların demek ki biz de etkisinde kaldık. İmparatorluk iktidarı Atatürk'e karşı 'dinsizdir, kâfirdir' şeklinde müthiş bir aleyhte propaganda yaptı. Türkiye üzerinde hesabı olan büyük devletler ve komşu devletlerin –mesela Yunanistan- Türkiye'de bulunan ajanları da faaliyete geçerek imparatorluğun bu iddiasını dilden dile anlattılar. İngilizler de yetiştirdiği bizden gibi gördüğümüz adamlarını Atatürk'ün aleyhinde konuşturdular. Biz devlet kurucusu ki milleti tarafından inkâr ediliyor. Eğer Atatürk devleti kurmamış olsa idi, namusumuz da dâhil hiçbir şeyimize sahip çıkamayacaktık. Peki, bu husumet nereden kaynaklanıyor? Kaleme aldığım Hoş Geldin Atatürk eserimle Atatürk'ün Peygamber sülalesinden, İmam-ı Ali'nin de torunlarından olduğunu ispatladım. Allah (cc) şefaatlerinden ayırmasın. Böyle bir insana nasıl olur da bu millet sahip çıkmaz? Ben o tarihte, 'abdest alıp gidip Atatürk'ün ruhuna Fatiha okuyacaksınız' dedim. Ondan sonra 10 Kasım'larda Atatürk'ün kabrinin başı Fatiha okuyanlarla, dua edenlerle dolup taşmaya başladı. Ben diyorum ki, buna devam edelim, kesmeyelim. Atatürk'ün getirdiği devlet ve millet fikrini merkeze koyalım, Türk devletini kâinat devleti yapalım, Türk milletini de en yüce millet haline getirelim. Bunu yaparım hiç merak etmeyin, bunu biz biliyoruz."
Devlet askersiz
olmaz
Milletin ayakta durması ve devletimizin baki olabilmesi için, devlet ve askerin onu koruması şarttır. Eğer senin korunağın yoksa muhafaza edecek gücün yoksa sen bir sürü halindesin demektir. İstediklerinde seni bir ahıra sokarlar, istediklerinde o ahırdan çıkarıp bir başkasına sokarlar. Böyle olmak istemiyor isek, devletimize ve de askerimize sahip çıkacağız. Hatta bir zamanlar bana 'derin devletin adamı' dediler. 'Keşke olsak' dedim, devlet benim ağzıma baksa bu hale gelir miydi? Sevgili arkadaşlar işin hülasası, devlete, millete ve de askere sahip çıkacağız."
'Papaz Maltus'un
papağanı bunlar'
Mezuniyet gecesindeki konuşmasında, bugün başta Çin ve Rusya olmak üzere 4 milyardan fazla insanın yaşadığı ülkelerde hayata geçirilen kendisine ait Milli Ekonomi Modeli tezinden de bahseden Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'de iktisatçı ilim adamları benim ismimi söylemekten korkuyorlar" dedi. Böyle iktisatçılara 'siz kimsiniz' diye soran BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Papaz Maltus'un batılını Müslüman evladına kabul ettirmeye, onu ikna etmeye çalışan papağansınız. Başka bir şey değilsiniz. İddia ediyorum; hepsi gelsinler bir tarafa olsunlar. Bu fakir bir tarafta olsun. Hepsi kaçacak delik ararlar."
Orhan Dede
Yeni Mesaj Gazetesi
(Kilis Postası Haber Merkezi)