Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu yıl 7 Ocak'ta asker uğurlamak için gittiği Edremit'ten İstanbul'a dönüşünde Balıkesir'in Susurluk İlçesi'nde maruz kaldığı 'zorbalık ve hukuksuzluk' konusunda önemli bir gelişme yaşandı.
Balıkesir Valiliği, BTP Lideri'nin aracının bulunduğu konvoyun önünü kesen polis ekiplerine yönelik soruşturma izni vermeyerek, dosyayı kapatmıştı. Bunun üzerine BTP avukatları Balıkesir Valiliği'nin bu hukuk tanımaz kararına itiraz etti.
İtirazı ele alan İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Balıkesir Valiliği'nin dosyayı kapatma kararını kaldırdı. Böylece dosya yeniden açılacak.
Balıkesir
Valiliği'ne tokat gibi hukuk dersi
İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi Başkanlığı'nın 2019/421 no'lu kararına göre, "Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerde kişi ve/veya somut olay halinde izin vermeye yetkili merciin ön inceleme başlatması zorunludur. Ön incelemenin amacının, isnatla ilgili olarak lehe ve aleyhe delillerin toplanıp izin merciinin karar verebilmesi için durumun tespiti olduğu, izin ve itiraz merciinin yetki ve görevinin ise; isnadın suç olup olmadığı, suçun sübuta erip ermediği veya zaruret hali, hafifletici nedenler olup olmadığından hareketle karar vermek değil, isnatla ilgili soruşturma izni verilmesi için yeterli emare olup olmadığı ve izin verilmesinde kamu yararı bulunup bulunmadığından hareketle karar vermektir."
Susurluk'ta ne
olmuştu?
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın konvoyunun önü bu yıl 7 Ocak'ta Balıkesir Terörle Mücadele Şubesi ve polis ekipleri tarafından Susurluk'ta uzun namlulu silahlarla kesilmişti.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Avukatı Lütfullah Önder, konuya ilişkin o dönemde yaptığı açıklamada, "Prof. Dr. Haydar Baş'a Balıkesir Susurluk'ta çirkin bir saldırı ile kumpas kurulmuştur. Damadını asker ocağına teslim eden BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş dönüş yolunda skandal bir saldırıya maruz kaldı. Terörle mücadele ekipleri ve çok sayıda polis tarafından uzun namlulu silahlarla yolu kesilen Haydar Baş'ın aracı kendisini takip eden 8 arabalı konvoydan ayrılarak Emniyet Amirliği binası içindeki büyük bir demir kapıdan içeri alınmaya çalışılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, biri dışında resmi giysili polisler Genel Başkanı gördüklerinde 'Bu Haydar Baş, bu hocam' diyerek yapılan muameleye karşı şaşkınlıklarını dile getirmiş, Sayın Baş'tan özür dilemişlerdir. Bu tavra rağmen, sertçe bir tavırla provokasyonu sürdüren biri bayan 3 sivil polis olayı tahrik etmiş, bir sivil memur araçtan inmek isteyenlere belindeki silahı göstererek, sözlü saldırıda ve tahrikte bulunmuştur. Öyle ki, aracı durduran trafik polisi, giysili memur, Sayın Baş ı göstererek 'terörist' budur demek iftirasını atmaktan çekinmemiştir. Yaklaşık 30 dakika süren tartışmalar esnasında operasyonda yer alan ve emniyet amiri olduğunu belirten bir bayan görevli 'emri ben verdim' demiştir" şeklinde konuşmuştu.
Bakan Soylu cevap
vermedi
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'a yapılan haksız ve hukuksuz muamele CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer tarafından 16 Ocak'ta Meclis gündemine taşındı.
Fethi Gürer, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde; "07. 01. 2019 tarihinde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş damadını vatani görevini yapmak üzere Edremit 19. Piyade Subay Tugayı'na teslim edip, dönüş yolundayken Balıkesir ilinin Susurluk ilçesi trafik şubenin önünde yaşanan durum kamuoyuna yansımıştı. Bakanlığınızca konuyla ilgili herhangi bir inceleme yapılmış mıdır? Bu incelemelerle ilgili sonuç nedir?" sorularını yöneltmişti.
Anayasa ve Meclis içtüzüğüne göre soru önergelerinin 15 günlük süre içinde cevaplanması gerektiği halde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu söz konusu soru önergesini cevapsız bırakmayı tercih etti. Bakan Soylu'nun gelişmeye ilişkin sessiz kalması dikkat çekiyor.
(Kilis Postası Haber Merkezi)