Ramazan ayıydı bayramdı derken sessiz sedasız kurban bayramına yaklaşıyoruz. Her bayram arifesinde olduğu gibi yine kurban ibadeti üzerine tartışmalar başladı geçmiş dönemlerde kurban vacipti sünnetti, kurban yalnızca peygamberimize emredildi, yok tavukta kessen de olur balıkta, kurban kesmeyip parasını fakirlere dağıtsan da olur gibi, insanımızın kafasını karıştıran tartışmalar yapıla gelmiştir.
Bu kurban öncesinde hayvancılık sektöründeki krizi işaret eden Diyanet, "Hayvancılıkta tehlike görürsek kurban kesmeyin deriz." açıklamasında bulundu.
Bu açıklamanın ardından İstanbul İl Müftüsü Prof Dr. Mustafa Çağrıcı da bunu destekleyecek görüşler bildirdi. İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, üzerine vacip olmayanların Türkiye'de hayvan sıkıntısı oluşturmaması için bu yıl kurban kesmemelerini önerdi.
Daha sonra diyanet işleri başkanımız Türkiye de hayvan rezervinin kurban kesmeye müsait olduğunu insanlarımızın rahatça kurban kesebileceklerini açıkladı
Bir milleti millet yapan dini değerleridir bu değerlerden kaynaklanan örfüdür geleneğidir göreneğidir Türkiye deki etkili ve yetkili kişilerin bu değerlerin yücelmesine katkıları olmuyorsa bari konuşaraktan insanların kafasını karıştırmasınlar.
KURBANIN İSLAMDA YERİ VE ÖNEMİ
Onun namazı orucu haccı zekâtı hulasa bütün iyi ibadetleri Allaha kulluğunun bir gereği ve ispatıdır bu bağlamda kurban kesme ibadetlide insanları cenabı Allaha yaklaştıran bir ibadettir
Bu konuda Kurân-ı Kerimde şöyle ifade buyrulmaktadır: Biz her ümmet için, Allahın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Allahın adını ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık İlahınız tek bir Allahtır Şu halde yalnız Ona teslim olun [hac 2234]
Peygamberimiz hadislerinde kurban kesmeyi teşvik etmiş ve kurban kesenlere büyük müjdeler vermiştir.
Kurban bayramında yapılan amellerden Allah' ü Teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden Allah' u Teâlâ, onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin! (Tirmizi)
İnsanoğlu Kurban Bayramında Allaha kan akıtmaktan daha sevimli hiçbir amel yapamaz. Kurbanlık hayvan kıyamet gününde boynuzları, tüyleri ve tırnakları ile (Allahın huzuruna) gelir. Kurban kesilirken kan yere düşmeden Allah katında yüksek bir mevki ye çıkar. Öyle ise kurbanı gönül hoşluğu ile kesiniz. (İbn Mac)
Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevap vardır. Kanının her damlası kadar mükâfat vardır. O sizin mizanınıza konacaktır. Müjdeler olsun! [İbni Mace]
Ya Fatıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Kurbanının yere akacak ilk kandamlasıyla, geçmiş günahların affedilir. [İ. Hibban]
Nisap miktarına malik olan her Müslüman kurban kesmekle yükümlüdür maddi durumu iyi olduğu halde kurban kesmeyenleri bakın dinimiz nasıl korku ile uyarıyor hadis-i şerifte peygamberimiz ne buyuruyor;
Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin! (Hâkim)
Kurban bayramını bir tatil günü veya bir et bayramı olarak telakki edilmemeli çünkü Allah katında günlerin en büyüğü Kurban günüdür. (Gunyetüt Talibin) diyor peygamberimiz Kurbanda niyet Allaha yakınlaşmak resulullahın sünnetini yerine getirmek Allahın rızasını kazanmak olmalıdır.
Bakınız, bu konuda Kuran-ı Kerim'de şöyle buyruluyor:
"Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır. Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır.'' ) Esasen Allah Teâlâ ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.
Hz. Ali (ra) Hz. Peygamberin (as) şöyle buyurduğu rivayet etti:
Ey insanlar! Kurban kesiniz, kanlarıyla Allahtan sevap isteyip umunuz. Çünkü kurbanın kanı her ne kadar yere düşse de hakikatte Allahın himayesindedir
Gücümüz yettiğince kurbanlarımızı hasta ve zayıf olanlardan değil göze hoş görünen güzel semiz hayvanlardan seçmeliyiz bu konuda peygamberimiz şöyle buyuruyor.
Kurbanlarınız semiz olsun. Onlar Sıratta bineklerinizdir. [Zâd-ül mukvin]
(Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur.) [İbni Mace]
Bir rivayette Rasulullah (sav,) iki güzel (kusursuz ve semiz) koç kurban etmiş ve onları kendi elleriyle keserek: Bismillah'i Allah'u Ekber! Bunlar, benim ve kurban kesemeyen ümmetim içindir buyurmuştur (Muttefekun aleyh)
Ayrıca kurban, fakir, yetim, yoksul ve kimsesizleri sevindirmek suretiyle toplumda sevgi, birlik ve dayanışma duygularının gelişmesine, insanların birbirleriyle kucaklaşmasına vesile olur kesilen kurban etinin üçte birini yoksullara üçte birini misafirlere üçte birini ise aile efradımıza bırakmak dinimizce uygun görülmüştür kur an kerimde Allah cc şöyle buyuruyor
Onlardan yiyin ve eli dar olana ve yoksullara yedirin (Hac Suresi ayet: 28);
Etinden yiyin ve ondan dilenen ve dilenmeyen yoksullara yedirin (Hac Suresi ayet:36)
Peygamberimiz(sav), Hz Aişeye: Kurban etini ne yaptınız? diye sorduğunda Hz Ayşe (ra) validemiz: Ya Rasulallah! Hepsini dağıttık sadece ön ayakları kaldı cevabını vermişler Bunun üzerine Peygamberimiz efendimiz (sav): Bilakis ey Aişe! Hepsi kalmış ön ayakları hariç buyurmuşlar
Rabbim bayramımızı ve kurbanımızı bu şuur içerisinde yaşamamızı nasip eylesin.