3 Ekim
Sonuçta Başbakan Tayip ERDOĞAN , bakan Ali BABACAN dan ikili bir görüşme gereği görmeden Sayın BABACAN ı baş müzakereci olarak atadığını parti grubunda açıkladı.
Şimdi Sayın BABACAN 25 Avrupa Birliği ülkesi ile yazımın başlığında belirttiğim gibi her biri Servi anımsatan 36 ayrı dosyayı görüşecek.
Her bir dosya 25 Avrupa Ülkesi ile ayrı ayrı görüşülüp bütün ülkeler imza atmadan ikinci bir dosyanın görüşülmesine başlanmayacaktır.
Bunun anlamı şudur, Türkiye Devleti her bir Avrupa ülkesinin kapısını çalacak ve görüşülmekte olan dosyaya imza atmasını isteyecektir.
Bu durum zaten taviz üstüne taviz veren hükümetin her alanda gardını düşürecek verilen tavizler daha da hızlanacaktır.
Mesela birinci dosya Yunanistan ın önüne geldiğinde bizden önce Ege de
Aynı dosya Fransanın önüne geldiğinde içlerinde bulunan 500 bin ermeni yi memnun etmek için Ermeni Soykırımını kabul etmemizi bir sonrakinde tazminat ödememizi daha sonra da toprak taleplerini gündeme getireceklerdir.
Apo yu bir müddet barındıran İtalyanlar Kürt meselesini kaşıyarak Türkiye nin Güneydoğusunun bölünmesinin alt yapısını oluşturacak kanunların çıkmasını isteyeceklerdir.
Güya tanımadığımız ilan ettiğimiz Rumların kapısına da gideceğiz onlar da şu Annan planını refüze edelim . Yani adanın Rumlaştırılmasını, Türk Askerinin Kıbrıs tan bir an önce çekilmesini hızlandıralım ondan sonra dosyaları imzalarız diyecekler.
Dikkat ederseniz 25 Avrupa Ülkesinin 4 tanesinin isteklerinden bahsettim.Eğer Türkiye bu kadar uğraştık, şu kadar emek sarf ettik geri dönmeyelim diyerek bu kanunları çıkarırsa görüşmelerin sonu gelmeden ulusal bütünlüğümüzü kaybederiz.
Unutulmamalıdır ki 70 milyonluk Türk Devletinin 700 binlik Rum un karşısında el aman dilemesi bu milletin gerçek sahiplerinin gururunu kırmıştır.
Gururu incinmeyen kendisini sorgulasın.