Mübarek üç ayların ilki olan recep ayını idrak ediyoruz. Bu aylar insanların manevi huzur bulacağı aylardır o halde rahmetin sağanak halde yağdığı bu ayı iyi değerlendirmemiz gerekir.
Recep ayı hakkında Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Receb ayının gecelerinden birinde on rekât namaz kılarak, her rekâtta bir defa Fatiha, bir defa Kâfirun ve üç defa İhlas Suresi’ni okuyanın, Allah yaptığı günahları bağışlar.”
Resûlullah şöyle buyurdu: “Kim Receb ayını idrak edip de onun evvelinde, ortasında ve sonunda gusül ederse, anasından yeni doğmuş gibi günahlarından temizlenir.”
Resul–i Ekrem (s.a.a) buyurmuştur: “Receb ayındaki ilk cuma gecesinde gaflet etmeyin. Hiç şüphesiz o geceye melekler ‘Regâib Gecesi’ derler. Zira gecenin üçte birisi geçtiğinde, göklerde ve yerde bulunan bütün melekler Kâbe ve etrafına toplanırlar. Allah Teâlâ onlara hitap ederek şöyle buyurur: ‘Ey benim meleklerim, istediğiniz şeyi Benden dileyin.’ Onlar da şöyle arz ederler: ‘Ey Rabbimiz, bizim isteğimiz Receb ayının oruçlularını bağışlamandır.’ Allah Tebâreke ve Teâlâ da, ‘Kabul ettim’ diye cevap verir.”
Bir diğer hadis–i şerifte de şöyle zikredilmiştir: “Kim Receb ayında yetmiş defa sabahleyin, yetmiş defa da akşamleyin ‘Allah’tan bağışlanma diler ve O’na tevbe ederim’ diyerek Allah’tan mağfiret diler, yetmişinci defanın ardından ellerini kaldırarak, ‘Allah’ım bağışla beni ve tevbemi kabul eyle’ diye yalvarır, Receb ayında ölürse, Allah’ın hoşnutluğunu kazanarak ölür ve Receb ayının bereketiyle cehennem ateşine müptela olmaz.”
Resûlullah’ın Receb ayında tuttuğu oruç hakkında şöyle rivayet edilir: “İslam Peygamberi (s.a.a) Receb ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz onu hiç iftar etmeyecek zannederdik.
Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz onu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” Peygamber Efendimiz bir başka hadisinde şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah gökyüzünün yedinci tabakasında ‘Daî’ isminde bir melek görevlendirmiştir. Receb ayı gelip çattığında bu melek akşamdan sabaha kadar şöyle nida eder: ‘Ne mutlu! Zikir ve itaat edenlere.’ Yüce Allah buyuruyor ki: Benimle oturmak isteyen ile otururum, Bana itaat edene itaat ederim, Benden af dileyeni bağışlarım. Bu ay Benim ayımdır ve kul Benim kulumdur. Rahmet Benim rahmetimdir. Bu ayda kim Beni çağırırsa icabet ederim. Kim Benden hidayet olmayı dilerse, hidayet ederim. Bu ay kulum ile kendi aramda iptir. Kim bu ipe tutunursa Bana ulaşacaktır.”
İmam Ali Rıza (a.s.), ceddi Hz. Ali (a.s.) için şöyle söyler: “Ceddim üç gece var ki o gecelerde hiç uyumaz sabaha kadar ibadet ederdi. Bunlar: Ramazan ayının 23. gecesi, yine Ramazan ayının son gecesi olan iftar gecesi ve Şaban ayının 14’ünü 15’ine bağlayan gecelerdir. Hz. Resûlullah’ın (s.a.a.) bu gece hakkında şöyle hadisi vardır: Kim ki bu geceyi tam bir inanç ve temiz yürekle ibadetle, duayla ve istiğfarla geçirirse, Allah (c.c.) dualarını kabul eder.”
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kıyamette şu şekilde nida edilecektir; ‘Recebliler nerededirler?’ Sonra bir grup heybetli bir şekilde ayağa kalkacaktırlar ki onların özellikleri rivayette zikredilmiştir. Bu grup Receb ayında en azından bir gün dahi olsa oruç tutan kimselerdir.
” Recep ayı orucuyla ilgili çok fazilet ve sevap nakledilmiştir. Bazı mazeretlerden dolayı Receb ayında oruç tutamayanlara her gün yüz defa şu zikri yapmaları tavsiye edilmiştir: “Subhan’el–İlah’il–celîl. Subhane men la yenbeğî’t–tesbîhu illa leh. Subhan’el–eazz’il–ekrem. Subhane men lebise’l–izze ve huve lehu ehl.”