Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarmış. Birden çocuk ayağı takılıp düşüyor ve cani yanıp ‘AHHHHH’ diye bağırıyor. İleride bir dağın tepesinden ‘AHHHHH’ diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor. Merak ediyor ve
– ”Sen kimsin?” diye bağırıyor. Aldığı cevap ‘Sen kimsin?’ oluyor. Aldığı cevaba kızıp
– ”Sen bir korkaksın!” diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses ‘Sen bir korkaksın!’ diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp
– ”Baba ne oluyor böyle?” diye soruyor.
– ”Oğlum” der babası, ”Dinle ve öğren!” ve dağa dönüp ”Sana hayranım!” diye bağırıyor. Gelen cevap ”Sana hayranım!” oluyor. Baba tekrar bağırıyor,
– ”Sen muhteşemsin!”Gelen cevap; ”Sen muhteşemsin!’. Çocuk çok şaşırıyor, ama halen ne olduğunu anlayamıyor. Babası açıklamasını yapıyor:
– ”İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır.
Biz de Türkiye’de şöyle veya böyle bir referandum süreci yaşadık. Bizden yankılananlar ise sen vatan hainisin ,senin sütün bozuk, seni İzmir’den denize dökeceğim ,sen bölücüsün. ,şöyle oy kullanırsan cehennemliksin ,böyle oy kullanmasan kafirsin şunu dersen teröristsin, bunu dersen fetöcüsün, vel hasıl bizi idare edenler siyasiler bu süreçte gök kubbede hoş bir seda değil, kutuplaşmayı arttırıcı ,tansiyonu yükselden ortamı geren ifadeler kullandılar.ve tabi ki o şekilde de karşıdan yankısını aldılar.
Kimse vatanın ve milletin geleceğini ilgilendiren anayasa maddelerini tartışamadı. Çünkü şu madde doğru dese bölücü bu madde yanlış dese terörist veya vatan hainliğiyle suçlanacaktı.
Zaten siyasiler meydanlarda 18 madde dışında her şeyi konuştular. Halbuki konuşulması gereken bu maddeler hayata geçirildiği vakit ülkeye faydaları veya zararları anlatılmalı idi.
Demek ki birileri bu maddelere milletin fazla vukuf olmasını istemediler ne diyelim mevlam neyler neylerse güzel eyler
20/04/2017