Ülkemizin geldiği noktada Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde mevcut gidişattan endişe duyan, ülkenin savaşa sürüklendiğini, en samimi ifade ile bir şeylerin iyi gitmediğini düşünen her vatandaş bir şeylerin çabasındadır. Bu çaba 2002 seçimlerine giderken halkta yaygın bir kanaat vardı. Bu kanaat bütün eski partiler gitsin yerine AKP gelsin anlayışı idi. Şu andaki bütün halk kesimlerindeki anlayış ise şu AKP'yi muhakkak gönderelim anlayışıdır. Tamam, AKP gönderilecek ama yerine hangi parti konulacaktır?
AKP'ni yerel ve genel seçimlerde sandıkta hezimete uğraması tek başına kesinlikle yeterli değildir. AKP’nin yerine gelecek siyasi anlayışın ve siyasi kadronun acaba hangi vasıflarla donanımlı olması gerekmektedir?
Şu anda mecliste grubu bulunan özellikle MHP ve CHP'nin bir araya gelerek veya bir araya gelmeksizin öncelikle yerel ve daha sonra genel seçimlerde işbaşına geçmesi ekonomik açıdan bitmiş ülkenin sorunlarına çözüm olabilecek midir? Güneydoğusunda federasyon konuşulan, kamplara ayrılmış, Güneydoğusu kangrene dönüşmüş, Türk Milletini bir ve beraber kılacak bir mayası mevcut mudur?
CHP tarafından Ulusal bir tarım politikası, madenlerin ülke adına değerlendirilmesi ile ilgi ekonomik bir çözüm önersi şu ana kadar Türk Milletine deklere edilmiş midir? MHP'nin Güneydoğu sorunu ile ilgili bir sempozyum düzenlediğini Güneydoğu insanını kazanacak bir sosyal projesi Türk vatandaşlarına anlatılmış mıdır?
Ne CHP'de ne de MHP'de bütün siyasi yelpazeyi, kucaklayacak Milli mutabakatı sağlayacak lider öngörüsü bulunmamaktadır. Bunun en büyük ispati ise Anayasa referandumunda MHP'nin tabanını kendi çizgisinde tutamaması, CHP’nin ise % 49 oranındaki hayır oylarının tamamının kendinin farz etmesi, kimseyi yanında kabul etmemesidir.
CHP ve MHP az olsun benim olsun anlayışı ile hareket etmektedir. AKP’yi ağır aksak bugünlere getiren mevcut muhalefet partileridir. Son genel seçimlerde her iki partinin aile kart, aile yardımı, hilal kart adı altında sundukları aşırma projeler onların ne kadar çözümsüz olduklarını göstermektedir.
2013 yılında ülkenin geldiği süreci noktası virgülüne yıllar öncesinden öngören bir anlayışın varlığını kabullenmediğimiz ve bu anlayışı kavrayamadığımız müddetçe yaptığımız, yapacağımız bütün çabalar beyhude olacaktır.
Bu anlayışın siyasi görünümünün olmadığını düşünmek ve siyasi görünümü kabullenmemek safdillik olur.
Kafatasçı değil milliyetçi; fundamentalist değil gerçek dindar, mandacı değil bağımsızlıkçı bir görüşü kendine düstur kabul eden Bağımsız Türkiye Partisi kalbi vatan aşkı ile çarpan siyasi yönü ne olursa olsun bütün siyasi yelpazenin üzerinde anlaşabileceği tek partidir. BTP lideri Prof.Dr. Haydar BAŞ Türk Milletini bir araya getirerek tek bilek tek yürek yapacak, geniş ve gerçek demokratik milli mutabakatı sağlayacak tek liderdir.
Ekonomik anlamda tek kurtuluş yolu olan Milli Ekonomi Modeli, Modelin devlet ve halk planında görünümü olan Sosyal Devlet Milli Devlet Projesi ülkemiz ve kapitalizmin bataklığında çırpınan bütün halklar için tek çözüm yoludur.
İnanmayanlar yaşasın da görsün...
Av. M. Galip Akdağ