Geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ahmet Davutoğlu’nun başbakan seçilmesinin ardından yeni Türkiye kavramı ortaya atıldı ve bu kavramın içinin nasıl doldurulacağı ve Hükümet tasarrufu alanında nasıl görüleceği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarından yola çıkılarak tarif edilmeye çalışılıyor.
Yeni Türkiye’nin restorasyona tabi tutulacak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ortaya çıkacağını ifade edenler olduğu gibi , Yeni Osmanlıcılık ile bunu ifade etmeye çalışanlar var.
Tek adam olma hayali ile Türkiye Cumhuriyetini restorasyona tabi tutma hedefinin, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamında paralel fikir birliği içinde olması, sona yaklaşıldığının en bariz göstergesidir.
Zaman “Türkiye’yi büyüterek parçalayacaklar” tespitini yıllar önce dile getiren Prof.Dr.Haydar Baş’ı bir kez daha haklı çıkardı.12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa Referandurumu Seçimleri öncesinde Kahramanmaraş ‘ta yaptığı konuşmada Türkiye’yi genişletiyoruz görüntüsü altında ülkenin üniter yapısının bozulacağını ve ülkenin parçalanacağını ifade etmişti.
Tayyip Erdoğan’ın yarı başkanlık formülünü günden etmeye başlaması , Stratejik derinliği hesabını üniter yapıyı bozmanın formülleri olarak algılayan Ahmet Davutoğlu ile beraber ülkenin gideceği nokta hiç de iç açıcı değildir.
YENİ CHP
06 Eylül 2014 tarihinde yeniden Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan Seçilmesinin ardından ne yapacağı ve nasıl bir fikirsel planının olacağı merak edilen parti CHP haline geldi.
CHP’nin mevcut durumu ve geleceği hakkında yazılı ve görsel medyada yapılan değerlendirmeler yönetim kadrolarını ve genel Başkanını yönlendirme şeklinde bir sonuca yol açarsa CHP günden belirleyen değil gündemi belirlenen konumuna düşecektir.Yapılan değerlendirmeler , ifade edilen görüşlerin ortak noktası CHP’nin farklı bir vizyon ve halkla irtibatı sağlayarak fikirle beraber çözüm üretebilecek bir noktaya gelmesinin gerektiği yönündedir..Her ne kadar bazı CHP’lileri rahatsız etse de Kılıçdaroğlu’nun” Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil” sözleri CHP’yi halkın gözünde elitlerin partisi olmaktan çıkarıp halkın partisi haline getirmenin yollarının aranacağının göstergesidir.
Bununla Türkiye’nin işçi hakları , sosyal adalet ve eşit gelir dağılımı , emeğin değerlendirilmesi, ekonominin düzene konulması şeklinde bir düşünceyi eksenine yerleştiren siyasi çözüm anlayışına ihtiyacı var .Bu anlayışı CHP dikkate alırsa güçlü CHP olur aksi halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tehlikededir.
RUS PAZARI ELDEN KAÇMASIN
Yaptığı siyasi ve ekonomik hamlelerle dünya liderliğini ele geçiren Rusya elde ettiği başarının sebebini dünyaya açıklamaya devam ediyor.Ancak görebilene .Rusya’nın Ukrayna ve Kırım olayları sebebi ile Batı ile arasının açılmaya başlaması ve Rusya’nın batı’nın yaptırımlarına Batı’dan gıda maddeleri ithalatını yapmayabileceği söylemesi ile karşılık vermesini en net tabir ile fırsata dönüştürmeliyiz. Türkiye’nin önünde yıllık 15 Milyar dolarlık bir sebze meyve ihracatı olabilir.Batmış olan tarım ve hayvancılığı çok kısa sürede ayağa kaldıracak hamleler çok kolay bir şekilde gerçekleştirilebilir.
Türkiye’yi idare edenlerin ve İdareye talip olanların “Yeni Türkiye’yi” , üreten ve ürettiğini ihraç edebilen bir anlayışı hayata geçirmekle inşa edebileceklerini unutmamaları gerekir.Örnek mi istiyorlar: Güneş’e bakmaları yeterli ….