Kirazlıtepe’de evi, işyeri elinden alınmaya çalışılan insanlar yan yana koşuyorlar.Bu koşuşmayı manavda markette de görüyorsunuz. Taksici olsun, diğer meslek erbabı olsun insanlar aynı durumdalar. Siyasi görüş, cinsiyet, meslek farkı gözetmeksizin bir araya gelmenin, bir arada koşmanın sosyolojik olarak ne anlama geldiğini anlatan, bir Afrika atasözü der ki: “Aslan, ceylan, sırtlan ve zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir…!” Evet, yaşam alanlarımız yanıyor. Ülkemizin sosyal, siyasi, ekonomik, güvenlik sıkıntıları alev olmuş insanlarımızı yakıyor. Bütünsel olarak yaklaştığımızda sosyal, siyasi, ekonomik ve diğer alanların her biri bir bütünün parçasıdır. Birisi zarar görürse, diğerleri de bundan etkilenir. Günübirlik politikalarla bu yangını söndürmek mümkün değil. O yüzden insanlar yangından uzaklaşmak için yanyana koşuyorlar.
…
Bu insanlar nereye koşuyor, elbette güvenli sahaya koşuyorlar. Üstelik hiçbir ayrılıkgayrılık gözetmeden; en tabi olan can emniyetlerini, mal, namus, din ve vicdan emniyetlerini teminat altına almak için bir adreste buluşuyorlar.
Artık insanımızın takım tutar gibi siyasi parti tutma dönemi bitti.
Bu koşanlar artık çözümün, projenin ve liderin etrafında toplanıyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın,2. Sosyal medya buluşmasında bunu açık, seçik gördük. Bu geleceğimizi gösteren bir işaret fişeğidir.
…
Haydar Baş hocamız milletimize umut oldu.
Konuşmasında Osmanlı devletinin enkazlarından Türkiye Cumhuriyeti devletinin Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Ehl-i Beyt ve milli ekonomi ile gerçekleştiğini ortaya koydu.
Heyhat ki her üç dinamik de zaman içinde unutturuldu ve yok sayıldı. İşte içine düştüğümüz çıkmazın sebebi tam da bu tablo.
Günümüzde tarih tekerrür ediyor. Hoca Atatürk olan Haydar Baş, kendisine ait olan Milli Ekonomi Modeli ile Ehl-i Beyt ile yeniden temel dinamiklerimizi hayata geçiriyor.
Sosyoloji ilminin söylediği,Türkiye’nin geleceğini
şekillendirecek Haydar Baş ve kadrosudur.