Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa kıtasını kasıp kavuran yeni
Covid-19 dalgasının, bu kıtada ilkbahara kadar 700.000 fazladan ölüme neden
olabileceği ve toplam ölüm sayısını da 2.2 milyona çıkarabileceği konusunda
endişeleri olduğunu açıkladı.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, “Kış sonunda Almanya’daki hemen herkes ya aşılanmış, ya Covid-19
atlamış ya da ölmüş olacak” dedi. Sayın Bakan aslında her ne kadar bu sözü
Almanya için söylemişse de bu durum tüm Avrupa için geçerli.
Koronavirüs ile ilk tanıştığımız günden beri pandeminin sona
ermesi için en büyük silahımızın aşı olduğundan bahsediyoruz. Bilim
çevrelerince tüm nüfusun %70’nin aşılanması ile toplum bağışıklığının
sağlanacağı ifade edilmiş idi.
Şimdilerde Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan günlük
COVID-19 tablosunda 2. doz aşı yapılma oranını %81,08 olarak görenler, hep bize
soruyor: “Hani %70 ile toplumsal
bağışıklık kazanılacak idi, neden hala ülkemizde her gün 200 civarı insan
ölüyor?” ( Şekil 1)
Bu soru Sayın Bakan’a da soruldu. Koca: "En az yüzde 70-80 oranında toplum bağışıklığını sağlamamız
gerekiyor. Peki şu anda neredeyiz? Nüfusun iki doz aşısını yaptırmış olan
kişilerin oranı yüzde 59'a, en az bir dozunu yaptırmışların oranı da yüzde
67'ye ulaştı."
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları'nın ise
bu konudaki açıklaması: “Toplum
bağışıklığının sağlanabilmesi için, en geç 3-4 ay içerisinde toplumun yüzde
70'inin aşılanabilmesi gerekiyordu ancak Türkiye, bu hedeften çok uzakta kaldı.
Ocak ayında başlayan aşılama çalışmalarında yaklaşık 10 ayı geride bıraktık ve
biz halen belli bir seviyeye ulaşamadık. İlk dozunu Ocak'ta olanlar halen aşılı
sayılıyor. Aşılamada tam bir kaotik durum var."
Hacettepe Üniversitesi’nden İnfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji A.B.D.’dan Prof. Dr. Murat Akova’nın da bu konuda açıklaması
aynı yönde: "Türkiye'de yapılan iki
doz aşı sayısı içerisinde, iki doz Sinovac aşısı olan nüfus da bulunuyor. Fakat
iki doz Sinovac aşısının pratik olarak bir etkisi kalmadı. Dolayısıyla şu anda
Türkiye aşılama oranı açısından oldukça gerilerde. Sinovac'ın etkisi, ikinci
dozdan sonra on dördüncü haftadan itibaren giderek azalıyor. İki doz Biontech
aşısından sonra beşinci ayda hafif orta şiddetteki hastalığa karşı koruyuculuk
yüzde yirmi iki düzeyine düşüyor. Bu çok dramatik bir azalma. Buna karşılık
beşinci ayda üçüncü doz yapılmış kişilerde bu koruyuculuk birdenbire yüzde
doksan üçe çıkıyor. Yani öyle gözüküyor ki Biontech aşısında 4-6 ayda bir
hatırlatma dozu gerekecek. Sinovac'ta bu süre daha da kısa. Belki Sinovac'ın ya
da buna benzer inaktive aşılara iki dozla değil, üç dozla başlanması gerekecek.
Yani hangi aşı olursa olsun, beşinci altıncı ay civarında etkileri belirgin
derecede azalıyor.”
Pandemiler gündeme geldiğinde aslında 2
seçeneğiniz vardır
Çocuk Felci (Poliomyelit), üç tip enterovirüs (poliovirus
tip 1, 2 ve 3) kaynaklı bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Aşısı yıllar
önce bulunmuştur ve dünyada yaygın olarak uygulanılmaktadır. 1988'de 125
ülkede, 350.000 vaka ile endemik olarak görülen poliomyelit, 2006'da sadece
Afganistan, Hindistan, Nijerya, Pakistan'da endemik olarak kalmıştır. Aslında %
95 düzeyinde koruyuculuk sağlayan aşısı vardır. Ve toplumsal bağışıklık
sağlanan ülkelerde artık çocuk felci görülmemektedir. Türkiye’de bu ülkeler
arasındadır. Ve merak edenler bakabilir, Sağlık Bakanlığı endeminin devam ettiği
ülkelere seyahat edecek vatandaşlarımıza çocukken aşı olmuş olsalar da
yapılacak yolculuktan 4 hafta önce, hayat boyu koruyacak bir doz aşı tekrarı
önermektedir (https://www.seyahatsagligi.gov.tr/site/HastalikDetay/Cocuk-Felci).
Endemik olan bölgelerde aşılanma hala tam olarak uygulanmadığı için fekal-oral,
kontamine su veya gıda ve kalabalık ortamlarda mikroplu hava damlacıklarının
solunmasıyla bulaşmaktadır. İnsanlar felç olarak yaşamak zorunda kalmakta ya da
ölmektedir.
Yani bir seçenek
toplum bağışıklığını hasta olarak kazanalım, ölenler ölsün, kalan sağlar
bizimdir anlayışı. Göz göre göre birçok insanın ölümüne evet demek anlamına
gelen bir seçenektir bu.
İkinci seçenek ise
3-4 ay içerisinde toplumda % 70 oranında aşılanma sağlanarak toplumsal
bağışıklığın kazanılması ve pandeminin çocuk felcinde olduğu gibi sona
erdirilmesidir.
İşte iki seçenekten uzak ara uygulama önümüze farklı bir
sorun çıkarmaktadır: Mutasyon
Yeni mutasyonların sebebi aşılar mı?
Aşı uygulamaları devam ederken, aşı karşıtlığının da bir
yandan sürmesi ile yeni tartışma başlığı
bu. ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr.
Anthony Fauci “korona virüsü aşısı olmayanların, aşı olanlara çok ciddi zarar
verdiğini” ifade ettiği açıklamasında konuyu şu şekilde özetlemiş: “Korona virüsü aşısı olanlar şu an mevcut
mutasyon ve varyantlara karşı korunabiliyor. Fakat çok az insan aşı olursa
virüs hızla yayılır ve bunun sonucunda da çok daha tehlikeli bir varyant
karşımıza çıkar. Hepimiz Delta varyantına karşı korunabiliriz fakat sonradan
oluşacak Zeta varyantına karşı korunamayız. Eğer toplumun büyük çoğunluğu aşı
olursa virüs ortadan kalkar. Sadece toplumun bir kısmı aşı olursa enfeksiyon
seviyeleri sonbaharda tekrar tırmanır.”
Aşılarla bulaşma engellenip, pandeminin kökü
kazınabilecekken, toplumun eksik aşılanması korona virüsün mutasyona uğramasına
yol açıyor. Aşı olmayan grup mutasyonların oluşması açısından en tehlike
yaratan grup. Virüs ne kadar çok insana bulaşır, kişiden kişiye yayılırsa o
kadar çok yeni mutasyon geliştiriyor. Aşıların etkinliğinin zamanla azalmasının
sorumlusu da aslında yine bu grup.
İki doz aşılılardan Sinovac olanlar 3. Aydan sonra, Bionthec olanlar 6.
Aydan sonra aşısız sayılmalı
Türkiye’de 27 Kasım itibarıyla;
· 2 doz aşı uygulanan kişi sayısı 50,3 milyon.
· 2 doz inaktif aşılanma: 3,1 milyon.
· Göçmen: 6 milyon
· Türkiye nüfusu: 83,6 milyon (data.tuik.gov.tr)
Toplum bağışıklığının hesaplanması için;
· Toplam nüfusa göçmenler eklenmeli
· 3. Doz inaktif aşı olmayanlar aşısız kabul
edilmelidir
Beraber hesaplayalım
Tam aşılı= (50,3
milyon-3,1milyon)/(83,6 milyon+6 milyon) = ~ %52,67
Neden hâlâ kurtulamadık?
En başa dönelim, 3-4 ayda % 70 hedefi ile yola çıktık. Ama
biz 10 ayda daha % 52’lerdeyiz.
Hala %47 aşı korumasız.
Yetmedi 3. Hatırlatma dozları olması gerekenler eğer
zamanları geldiklerinde aşı olmazlarsa bu oran daha da düşecek.
Yeni mutasyonlar, artmayan hatta azalan toplum bağışıklığı ve son durum:
Salgın üreme hızı Rt: 1,02 (1,04, 0,95)
Günlük vaka: 23.759 (24.860, 23.405)
Aktif vaka: 389.564 (396.442, 434.085)
Vefat: 192 (198, 215)
Çözüm:
Bilimin ölçülerine
göre günlük COVID-19 tablosunun “toplumsal bağışıklık kurallarına göre”
yenilenmesi ve yenilenmiş aşı tablosunda masmavi bir harita.
Şekil 1: Günlük COVID-19 Tablosu
Şekil 2: Tam Aşılı Oranı Hesaplama