23 Nisan…
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
TBMM’nin açılış tarihi.
Tam 99 yıl önce 23 Nisan 1920’de milleti temsil eden
Meclis açılmış, millet iradesi yetkiyi eline almıştır. Atatürk, kurucu devlet
başkanı olarak yetkiyi şahsında tutma yerine; millete dağıtmayı tercih
etmiştir. “Milli Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” demiştir.
Bırakın devlet yetkilerini tek elde tutmayı;
Halifeliği de 3 Mart 1924 günü kabul edilen yasa ile TBMM’nin manevi
şahsiyetine devrederek İslam dünyasının lideri olmayı da yeğlememiştir.
Meclisin açılması İstanbul'un işgalinden (16 Mart
1920) bir ay sonradır. İşgal ile İstanbul hükümeti tamamen devreden çıkmıştır.
Saray, bu işgale karşı bir direniş gösteremediği gibi, adeta işgali destekler
bir görüntü çizmeye başlamıştır. Tam bu aşamada Mustafa Kemal, geniş bir temsil
kuvveti oluşturmayı amaçlayarak Ankara’da yeni Meclisin açılması çalışmalarını
hızlandırmıştır. Aslında burada yapılan Milletin geleceğini kendisinin
belirlemesinin önünün açılmasıdır. Bir yandan Sarayda sahte din âlimleri ajan
faaliyetleri ve verdikleri fetvalarla işgalci güçlere destek verirken; Mustafa
Kemal, TBMM’ni açmayı başarmıştır. Bu anlamda Meclisin Cuma günü açılması bir
tesadüf değildir, özel tercihtir. Ve yine vekillerin çoğunluğunun hoca
vekillerden oluşması da başka bir bilinçli tercihtir.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "Hoş Geldin
Atatürk" eserinden okuduğumuz bilgiler, birçok gizlenmiş ya da ihmal
edilmiş gerçeklerin açığa çıkmasını sağlamıştır. Bugüne kadar bize öğretilen,
daha doğrusu dayatılan kasıtlı ve yönlendirici bilgileri hep doğru kabul ettik.
Ne zamanki; Atatürk’e Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in gözü ile bakmaya başladık,
Hoş Geldin Atatürk eserini okuduk, işte o zaman gerçekleri öğrenme imkânı
bulduk. Bu eserden alıntı yaparak TBMM açılışından 2 gün önceye mercek tutmak
istiyorum.
Bakınız, Mustafa Kemal Atatürk’ün TBMM’nin açılması
ile ilgili olarak 21 Nisan 1920 tarihinde bütün memlekete gönderdiği tebligatta
neler yazıyor:
“1
— Tanrının lûtfuyla Nisanın 23’üncü Cuma günü, cuma namazından sonra, Ankara’da
Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2
— Vatanın istiklâli, yüce Hilâfet ve Saltanat makamının kurtarılması gibi en
önemli ve hayati görevleri yapacak olan Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü
cumaya rastlatmakla, o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın
milletvekilleriyle Hacı Bayram Velî Câmi-i Şerifinde cuma namazı kılınarak
Kur’an’ın ve namazın nurlarından da feyz alınacaktır. Namazdan sonra, Sakal-ı
Şerif (Lihye-i Saadet: Sakal-ı Şerif, Hazret-i Muhammed (S.a.v.)’in mübarek
sakallarının kırpıntısından toplanıp muhafaza edilen kıl) ve Sancâk-ı Şerif
(Kutsal sancak) alınarak Meclisin toplanacağı yere gidilecektir.
Meclise
girmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde Câmi-i
Şeriften başlayarak Meclis binasına kadar Kolordu Komutanlığı’nca askerî
birliklerle özel tören düzeni alınacaktır.
3
— Açılış gününün kutsallığını belirtmek için bu günden başlayarak vilâyet
merkezinde, Vali Beyefendi Hazretlerinin düzenleyeceği şekilde, hatim
indirilmeye ve Buhari-i Şerif (120) okunmaya başlanacak ve Hatm-i Şerifin son
kısımları uğur getirsin diye cuma günü namazdan sonra Meclis’in toplanacağı
yerin önünde tamamlanacaktır.
4
— Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde bu günden itibaren aynı şekilde
Hatm-i Şerifler indirilmesine ve Buhari-i Şerif okunmasına başlanarak, cuma
günü ezandan önce minarelerde salâ verilecek, hutbe okunurken, …
…Meclis’in
açılmasından dolayı resmî tebrikler yapılacaktır. Her tarafta cuma namazından
önce uygun şekilde Mevlid-i Şerif okunacaktır.
…
Yüce
Tanrı’dan tam bir başarıya ulaştırması niyaz olunur.”
Hey’et-i
Temsiliye adına
Mustafa
Kemal
Direkt Mustafa Kemal tarafından kaleme alınan bu
tebligat tüm gerçeklerin açığa çıkması için yetmez mi?
Mustafa Kemal’in bu toplumun adeta özü olduğu,
özeti olduğu anlaşılmaz mı?
Dr. Öğr. Üyesi Ali Bestami Kepekçi / 25.04.2019