Yaklaşık 2 yıl önce Çin'de ortaya çıkan korona virüsü
salgınında vaka sayısı 252 milyonu, hastalık sebebi ile vefat sayısı da 5
milyon 100 bini buldu. Son verilere göre de günlük ortalama vaka sayısına yarım
milyon, vefat sayısına da 8 bin kişi ekleniyor.
Reuters haber ajansı, geçen hafta günlük vaka sayılarının
son 3 ay içinde yüzde 36 azaldığını aktardığı haberde vaka sayılarının 240
ilkeden 55’inde artmaya devam ettiğini hatırlattı.
Türkiye, 30 bin civarı olan son 1 haftalık ortalama vaka
sayısı ile en çok vaka görülen dördüncü ülke konumunda.
Dünya Sağlık Örgütü de son günlerde vaka sayılarının çok
arttığını bildirdiği açıklamada sayıların en çok arttığı ülkeler olarak
İngiltere, Rusya, Türkiye ve Romanya’yı gösterdi.
Nerede hata yapıyoruz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bu gelişmelerin hiç
biri sürpriz değil. Rusya ve Romanya’da aşılanmanın tamamlandığı kişilerin
toplam nüfusa oranı %34’lerde. Türkiye’de bu oran %58 iken İngiltere’de de %57
( https://ourworldindata.org ).
Ne yazık ki Romanya ve Rusya en başından beri aşılamada iyi bir noktaya gelemediler. Türkiye ve İngiltere ise aşılamaya iyi başlamalarına rağmen, ciddi anlamda hız kestiler. Günlük uygulana aşı dozu ( 7 gün ortalamalı ) ilk sıralar Türkiye’de 1,5 ( her 100 kişi başına)’lara kadar yükselmişken son günlerde 0,17’lerde. Bu oran İngiltere’de de 1,1’den 0,19’lara düşmüş durumda.
Daha önce çok kez ifade ettiğimiz gibi, dünya çapında aşılanmanın yavaş gitmesi yeni varyantları gündeme getirdi. Son bilimsel çalışmalar, tam aşılı olanlarda varyantlara karşı koruyuculuğun mRNA aşısı olanlarda 6. aydan, inaktif aşı olanlarda ise 3. aydan sonra azaldığını gösteriyor. Dolayısıyla eski aşılıların tekrar güçlendirici doz olmaları gereken zaman geldi, geçiyor bile. Güçlendirici doz aşılanma oranı İngiltere’de %17, Türkiye’de %15, Rusya’da %1 ve Romanya’da güçlendirici doz aşı olan yok.
Hala tedavisi net olarak bulunmayan bir hastalık ile mücadele ettiğimizi tekrar hatırlatmak isterim. Şu an elimizdeki tek silahımız aşılar. Bu silahı kullanmayınca da perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor.
2021'de istisnasız 10 ay boyunca (ocak-ekim) korona virüs nedeniyle vefat sayıları 2020'nin aynı aylarına göre hep daha fazla. Hem de bazı aylarda 6-7 kat. Her gün yüzlerce vatandaşımızı aşısı bulunmuş bir hastalık nedeniyle kaybetmeye devam etmek, yetmiyormuş gibi bir de pandemi sonra ermiş gibi maske takmayan, sosyal mesafe tedbirlerine uymayan insanları görmek ne kadar acı değil mi?
Kaynak: Dr. Atilla Ozmumcu (@AtillaOzmumcu)
Ülkemizde ortalama 30 bin yeni vaka açıklanıyor. 83 milyon
nüfusa oranlar isek; toplumumuzda her gün % 3.61 vatandaşımız korona virüs ile
tanışıyor. Günlük aşılanma oranımız ise günlük % 0.17. Yani biz ne kadar kişiyi
aşı ile bu hastalıktan koruyor isek, tam 20-25 katı kişi hastalığa yakalanıyor.
Ve daha test yapılmadığı için tespit edilmeyen virüsü taşıyanlar da cabası.
400-500 bin civarı aktif vaka virüsü bulaştırmaya devam ederken, bu tarz bir
aşılama hızı ile bu işin önüne geçmemiz imkânsız.
CDC verileri ne diyor?
Amerika'da hastalık kontrol ve önleme Merkezi (CDC)’nin
açıkladığı verilere göre korona virüs pozitif olma ihtimali aşısız olanlarda,
aşısı tam olanlara göre tam 6.1 kat daha fazla. Yani aşısız olanlar 6.1 kat daha
fazla hastalığa yakalanıyorlar. Gelelim vefat oranlarına. Korona virüs pozitif
edilen kişiler arasında aşısız olanlarda vefat oranı, aşılı olanların tam 13
katı (kaynak: https://www.cdc.gov ).
Tercih sizin mi?
Veriler ortada. Tercih sizin demek isterdim. Ama ne var ki
bunu deme lüksümüz yok. Tercih bilimindir. Bilime kulak verelim. Kelime
cambazlığı safsatası yapanların oyununa gelmeyelim.
#AşımızıOlalım
Vakti geldi ise güçlendirme dozlarımızı ihmal etmeyelim.