Ülkemizde uzun yıllardan beri yaşanan olaylar bir plan ve proje dâhilinde sürdürülmektedir. Bir dönem aile kurumumuz üzerinde ciddi tahribatlar söz konusu olmuştur. Bugün gelinen noktada artık aile yapımız çok ciddi hasar görmüştür. Aile içinde olması gereken karşılıklı sevgi ve saygı, anlayış, milli kültürümüzün nesilden nesile aktarılması maalesef ciddi anlamda kesintiye uğramıştır.
Aynı saldırı devlet yapımıza karşı yapılmış, devlet-millet bütünlüğü zarara uğratılmıştır. Devlet, baba olmaktan ziyade; bir hasım olarak milletin hafızasına nakşedilmeye çalışılmıştır.
Adalet mekanizmasına, içinden ve dışından yapılan saldırılarla, hukuk müessesine karşı güven bunalımı meydana getirilmiştir. Neticede hak ve hukukun garanti altında olmaması, millette ciddi bir huzursuzluk oluşturmuştur.
Son dönem de ise, ordumuz dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş şekilde yıpratılmaya çalışılmaktadır. Ortaya atılan kaynağı belli olmayan iddialar, mal bulmuş mağribi gibi ele alınmakta ve anayasal kurumlar çok ciddi ithamlara maruz bırakılmaktadır. Adeta bir boğa güreşini andıracak şekilde yapılan salvolar, ordunun millet nezdindeki imajını sarsmaktadır. Elbette hukuksuz hareketler her kurum ve kuruluşta söz konusu olabilir. Bir yanlışın çözümünde kurumu itham edilmez; hukukun temel prensiplerinden biri olan suçta ve ceza da şahsilik gereği bizzat yanlış yapan kişi cezalandırılır.
Farklı gibi görülse de yaşanan bu hadiseler bir projenin parçalarıdır. İşte bu şifreleri, yıllardan beri çözen Aile, ordu, yargı ve devletin Türk milletini ayakta tutan en önemli kurumlar olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Burada asıl hedef Türk milletidir demektedir ve oyunun dışarıdan oynandığını yıllardan beri ifade etmektedir.
Bir kez daha tekrar edelim; hedef aile, ordu, adalet, devlet gibi de görülse de; asıl hedef bizzat milletin kendisidir, yani Türk milletidir. Meseleyi dört başı mamur ele almak ve çözüm üretmek gerekmektedir.