Hüzün...
Hasret...
Ayrılık...
Kor ateş...
Dosta vedanın ardından dillere dökülen nağmeler:
“Sensiz kalan
gönlümde bil ki hayât virâne / Sen yoksun ya yanımda, bu âlemden bana ne / Bu
dünyada sevmeyen ya deli ya divâne / Sen yoksun ya yanımda, bu âlemden bana ne”
6 Mayıs Çarşamba saat 23.00’da telekonferans şeklinde BTP
İstanbul İl Başkanlığı İl Divan Toplantısı yapıldı. Bu toplantıya online olarak
iştirak eden BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın giriş cümleleri tüm katılımcıların
gönül tellerini titretti.
“Kimimiz babamızı, kimimiz liderimizi, kimimiz önderimizi,
kimimiz dostumuzu, kimimiz yarenimizi kaybettik. Hepimiz acılıyız, hepimiz
dünyamızı kaybettik.” diyerek başladı, Başkan sözlerine. “Vatan ve millet
davasının, Haydar Hocanın davasının yükünü sırtlandıkça acımız muhabbete, feyze
dönüşmektedir.” diyerek, gönlü hasretle yanan binlere, Sayın Genel Başkan
yaşanılan büyük acının dermanını da sundu.
Başkanın her sözü, sanki bir Haydar Baş kokuyordu. Sayın
Hocamız, sık sık hep siyaseti son nefes için yaptığını söylerdi. Son nefesine
kadar da davasını sürdürdü, ilk gün ne dedi ise son günde aynı şeyleri söyledi
ve ebedi âleme rıhlet etti. Hüseyin Başkan ne dedi:
“29 yıl dolu dolu ve şerefli bir hayat yaşadım. Bundan
sonraki amacımda şu ana kadar aldığımız ölçümüzle, şerefimizle bu hayatı
tamamlamak. Son nefes sonrasında, Allah’a güzel hesap verebilmek ana
amacımızdır. Bu yolda kutlu kaderler nasip etsin Rabbim hepimize. ”
BTP kadroları, Hüseyin Başkanın ifadesi ile yepyeni bir
hayata yelken açıyor. Haydar Hoca, tabiri caizse ilmek ilmek dokuyarak özel bir
kadro yetiştirdi. Ve bu kadronun şu anda başında bulunan Hüseyin Başkan: “Bu
yeni dönemde şu ana kadarki hayatımızda öğrendiklerimizle, tecrübelerimizle bu
dönemde başarılı olacağız. Çok güzel işler başaracağız. Babamın gösterdiği ve
öğrettiği şeyler ışığında çok güzel faaliyetler yapacağız.” diyerek gelecek
için umut verdi.
Bağımsız Türkiye Partisi Merhum Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş, kurmay kadrosu ile birlikte katıldığı Meltem Medya Grubu'nda
yayınlanan "2019'dan 2020'ye Bakış" programında 1 Ocak 2020’nin ilk
dakikalarında bakınız neler demiş:
"Biz milli para projesini öne çıkardığımız zaman herkes
milli paraya sahip çıktı, bunun propagandasını yapmaya çalıştı. Ama Türkiye'de
milli para yok. Daha milli paranın ne olduğunu bilmeyenler çıkıp milli parayla
ilgili konuşuyorlar. Yani arkadaşlar gerçek milli parayı hayata geçirme işi,
başkasının değil bizim işimizdir. Başkaları bunu başaramaz. Sevgili arkadaşlar
bizim dönemimiz başlamıştır, bunu asla unutmayınız. Ben kimseden kopya
çekmedim. Benim orijinal görüşlerim Türkiye'yi dimdik ayağa kaldıracak. Ne
kadar zamanda? Ben size diyeyim 6 ay, siz uzatın 1 yıla çıkarın. Bugün bu
programda konuşan gençleri dördünüz. Ben siyasilere diyorum ki; bu gençleri
dinlesinler, bunları danışman alsınlar. Vallahi Türkiye'de her bir sorun 6 ayda
çözülür. Ama beni dinlemiyorlar ki bu gençleri dinlesinler. Ciddi bir döneme
girilmiştir. Türkiye yükselmek, kalkınmak istiyorsa, bu işin anahtarı bizdedir,
Bağımsız Türkiye Partisi'ndedir."
Haydar Hoca bu konuşmasında, her zamanki gibi, özellikle
gençlerden oluşan kadrosuna dikkat çekerek “bizim dönemimiz başlamıştır”
diyerek; yeni bir dönemin başladığını ilan etmiş aslında.
Evet, artık dönem Haydar Hocanın fikirlerinin iktidar olma
dönemidir. Boşuna mı son günlerde Türkiye siyasetinde herkes “Milli Para” deyip
duruyor. İstedikleri kadar gizlesinler, söylemesinler; Türk Milleti,
Türkiye’nin gündemine Milli Para kavramını oturtan kişinin Prof. Dr. Haydar Baş
olduğunu çok iyi biliyor. Yetmedi, bu işin formüllerinin de sadece Haydar
Hocanın kadrosunda olduğunu da çok iyi biliyor. Bunun en büyük ispatı da,
Haydar Hocanın ahirete rıhletinden sonra Yeni Genel Başkan Hüseyin Baş’ın
toplumdan gördüğü büyük teveccühtür.
Tüm dünyanın, hızla siyasi liderlerini gençleştirme
eğilimine girdiği son yıllarda; BTP MYK’sı 29 yaşındaki Hüseyin Baş’ı Genel
Başkan seçerek Başkanın ifadesi ile “bu işe diğer siyasi kurumlara göre 10-0
önde başlamıştır.” Ve her zamanki gibi, BTP kadroları Türk siyasetine yön veren
bir kadro olduklarını ispatlamıştır.
Son söz Hüseyin Baş’ın: “Birdik bin olduk. Bindik bir olduk
!!!”