Yeryüzünde yaşayan bütün insanlar insan olmasından dolayı akıl sahipleridirler. Ancak bu insanlar zekâ seviyeleri bakımından birbirlerine karşı farklıklar arz eder. Bazı insanlar akıl sahibi olmalarına rağmen zekâ seviyeleri düşük düzeydedir. Bazı insanların ise zekâ seviyeleri deha düzeyindedir. Söylenen sözlerin algılanması zekâ seviyesine göre değişir. Öyle insanlar vardır ki zekâ seviyesi yüksek olsa da etki altında olduklarından söylenen sözleri çarpıtarak topluma aktarırlar.
BTP Genel Başkanı sayın Prof. Dr. Haydar BAŞ 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde meydanlarda KIRİZİ 24 ÇÖZERİM. demişti. Aradan 3 yıl geçmiş olmasına rağmen, ya zekâ seviyesi düşük ya da zekâ seviyesi yüksek olup ta etki altında kalan bazı insanlar bu ifadeyi çarpıtarak topluma aktarırlar. Ülkenin sorunları 24 saatte nasıl çözülür, insan evini dahi 24 saatte düzeltemez demektedirler. İfade çok önemlidir Haydar BAŞ krizi 24 saatte çözerim diyor ülkenin sorunlarının çözümü bir süreçtir.
Bu şuna benzer: Trafik kazası geçiren yaralıyı acile getirirler, yaralının 35 tane kaburgası batmış omuzu çıkmış ayağı kırılmış kolu çıkmış her tarafı yara bere içinde ayrıca bir taraftan da atar damarı yırtılmış devamlı kan kaybetmektedir. Vücutta 56 kilo kan olması gerekirken 2 kilo kan kalmıştır ve yaralı komaya girmiştir krizdedir. Doktor bu yaralıya nasıl müdahale eder başka bir deyişle tedaviye nereden başlar? Tabiî ki önce kanamayı durdurmak zorundadır. Aksi halde hasta kan kaybından ölecektir, hasta öldükten sonra kırığını sarsanız yarasını kapatsanız ne anlamı olur. İşte 24 saatte krizi çözerim ifadesi yaralının kanının durdurulması mesabesindedir. Doktor kanamayı durdurduktan sonra yaralıya bir taraftan kan bir taraftan da Vücudun ihtiyacı olan besinleri vermek için serum verir ve hasta ölüm tehlikesini atlatır.
İşte ekonomideki kriz kan kaybeden yaralıya benzer. Para vücuttaki kan gibidir, piyasada olması gereken para piyasada olmadığı zaman
Ekonomi krize girer yani piyasada olması gereken para ülkenin bir yıllık kazancının %35 kadar olmalıdır, oysa bu oran şu anda % 2 düzeyindedir bundan dolayı piyasada ekonomik olarak kriz yaşanmaktadır. Nasıl ki yaralıya krizi atlatması için vücuduna kan veriliyorsa ekonominin de krizi atlatması için piyasaya üretim ve emeğin karşılığı olan parayı sürmek gerekir.
DİKKAT! Para; Üretim ve emeğin karşılığıdır. Şimdi piyasada mal olarak her şey var, ama millette bu malları alacak para yok
Şuanda Merkez Bankasının para basma yetkisi Türkiye Cumhuriyetinin elinde değildir, özerktir. Parlamentoda çoğunluğun tercihi ile Merkez Bankasının para basma yetkisini T.C. devletine devretme kanunun çıkması kaç saat sürer bence 24 saat den daha erken sürer. Efendim böyle şey olur mu diyenleriniz olabilir? Milletvekili maaşını 4 milyardan 7 milyara çıkaran kanunun meclisten geçmesi 3 saat sürmüyor. Ve sabahleyin 4 milyar maaş alan milletvekili 7 milyar maaş alıyor. Şimdi soruyorum, milli para politikasıyla Merkez Bankasının para basma yetkisini T.C. Devletine devretmesi kanunu için 24 saat yeter mi yetmez mi? sizin üstün zekâ seviyenize sunuyorum. Ulu Önder Atatürk Onuncu Yıl Nutkunda ne güzel söylemiş. Türk Milleti zekidir, Türk Milleti Çalışkandır, ne mutlu Türküm diyene.