Yeni Mesaj Gazetesinin 14 Haziran 20012 tarihli büyük iddia manşetli haberinde şu iddialar yer almaktadır. İngilterede yayınlanan Independet gazetesinin İstanbul muhabiri Justin Velanın özel haberine şöyle. Suriyedeki rejimi devirmek için diplomatik girişimleri yararsız gören ve bütün bunları ABDnin yararına yaptığını gizlemeyen körfez ülkeleri Suudi Arabistan ve Katar, Ankaranın bilgisi dâhilinde Türkiye üzerinden Suriyeli muhalifl eri silahlandırıyor! Gazete Ankarada bulunan ancak ismini vermediği batılı bir diplomatın ifadesine dayandırdığı haberinde Suudi Arabistan ve Katarın Türkiye üzerinden muhalif özgür Suriye ordusuna silah temin ettiğini teslimatın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından da desteklendiğini yazdı. Gazete, Suriyeli muhalifl erin körfez ülkeleri yardım edene kadar Hatayda kara borsadan temin ettikleri eski cephanelikleri kullandıklarını da ifade etti. Habere göre üç hafta önce Suudi Arabistan ve Katardan Özgür Suriye ordusuna bağlı muhalif eylemcilere Kalaşnikof tüfek, BKC makineli tüfekler, el bombası ve tanksavar silah teslimatı yapıldı. Türkiye-Suriye sınırında bulunan kamplarda yaşayan Özgür Suriye ordusuna bağlı bir milisin Türkiye hükümeti silahlanmamıza yardım etti sözlerine yer verirken teslimatın gemi ile Türk limanına (muhtemelen İskenderun Limanı) yapıldığını oradan da Türk yetkililerin müdahalesi olmadan muhalifl ere ulaştırıldığını aktardı.
Kurulduğu günden beri hep merak etmişimdir, acaba Kilisteki Konteynır kent neden sınırdan 1520 kilometre içeriye değil de sınıra sıfır noktaya, tel örgünün hemen bitişiğine kuruldu. Şimdi gelin sizinle kafamızda bir beyin jimnastiği yapalım. Suriyeden gelen ve adına mülteci denen bu genç, iri ve atletik yapılı adamlar gece tel örgüyü aşarak Suriyede ki terörist eylemlere iştirak ediyor olabilirler mi acaba. ABDnin black water denilen özel güvenlik şirketinin paralı askerlerinin Mısır, Libya ve Tunusta ki gibi Suriyedeki eylemleri sevk ve idare ettikleri muhalifleri de eğittikleri gelen haberler arasındadır. Suriyede yıllardan beri bir arada yaşayan insanların bir kısmının eline silah verilerek git kendi ülkendeki masum insanlara, kendi kardeşlerine karşı bunları kullan terör estir deniliyor. DÜ-ŞÜ-NE biliyor musunuz, bu ne büyük bir fitne; hem de deccal fitnesi. Ortadoğu da, Kuzey Afrika da ve özellikle Suriyedeki iç kargaşa nedeni ile kardeşin kardeşi öldürmesine zemin hazırlayan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) nin sahipleri olan Yahudiler ve Hıristiyanlar rahat koltuklarında dört köşe olmuş keyifle ve kahkahayla viskilerini yudumlamaktadırlar.
Ve siz BOPun Eş başkanlığını üslenenlere destek veren hacı efendiler hoca efendiler, yoksa siz de bazıları masonlar tarafından yazılmış veya yazdırılmış İslami kitapların bulunduğu kitaplığınıza sırtınızı dayayarak batı güdümlü mübarek kanalların Suriye ile ilgili haberlerini seyrederken zevkle çaylarınızı mı yudumluyorsunuz. Eee. Nede olsa ESAD Şia, okuduğunuz kitaplara ve seyrettiğiniz mübarek kanallara göre Şiiler, aleviler, Caferiler Müslüman
değil! Yine seyrettiğiniz mübarek kanallara çıkan cübbeli sarıklı hocaların anlattıklarından yola çıkarak, Şii olan Esad yönetimine karşı Türkiyenin Suriyeye askeri müdahalesinin cihat olduğuna bu cihat uğrunda ölenlerin şehit olacağına da inanıyorsunuz değil mi? Belki siz Beşar Esdatın, Saddamın, Kaddafi nin kâfir olduğuna, Obamanın, Berlisconinin, Karamanlisin, Papa 16ıncı Benedikusun, bazı kardinallerin, papazların ve birçok Hıristiyanın
cevşen okuyarak gizli Müslüman olduğunu söyleyen deccal fitnesine de inanıyorsunuz dur. Beklide bu fitneleri yayanlar Müslüman görünümlü gizli Hıristiyanlardır. Sakın ha bunlara inanmayın!
Sahi öldürülen Saddamın, linç edilen Kaddafi nin ülkelerindeki kaynaklar kimlerin eline geçti, oralarda durumlar nasıl demokrasi