İsrailin Gazze katliamı olanca hızıyla devam ederken bazıları Gazzedeki katliamı savaş olarak telaffuz ediyor. Gazze de savaş yok planlı, programlı ve sistematik bir şekilde soykırım vardır. Bütün bu yapılanlar Büyük Ortadoğu projesinin (BOP) planlı, programlı ve sistematik olarak uygulanmasından başka bir şey değildir.
Şimdiki ABDnin kara yüzlü bayan dışişleri bakanı Gondalize RİCE Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) u içerisinde Türkiyenin de bulunduğu 23 ülkenin haritasının ve yönetim şeklinin değiştirilmesi projesi olarak tarif etmişti. Bu tariften yola çıkarak Filistinde ki katliamı (BOP) dışında değerlendirmek ya gaflet, ya delalet, ya da ihanettir diye düşünüyorum.
İsrailin Gazze de ki katliamına medeni denilen tek dişi kalmış canavarlardan olan ABD, AB ve BM den kayda değer hiçbir tepki gelmedi. Tepkinin gelmemesinden cesaret alan İsrail katliamlarını her geçen gün artırarak devam etmektedir.
Türkiyede ki tepkilere gelince birçok il ve ilçelerdeki halkın duyarlılığı, tepkisi takdire şayandır. Hükümetin tavrına gelince sergilediği tutumu anlamak mümkün değil, hükümetin sergilediği tutum ve tepkiler çelişkilerle dolu.
Şimdi gelin bu tutum ve tavırların çelişkilerini şöyle bir analiz edelim:
1-Öncelikle Sayın Başbakan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıdır bu sıfat kendi ağzıyla bütün dünyaya deklare etmiştir. Orta doğuda uygulanan projenin hedefe ulaşmasında eş başkanın katkısı hiç kuşkusuz tartışılmazdır. Çünkü orta doğuda ki hiçbir hareket BOP eş başkanı olan Sayın Başbakan R.Tayyip ERDOĞANIN haberi olmadan gerçekleşmez. Bu durumda İsrail in Gazzee yapacağı saldırıdan eş başkanın haberinin olmaması mümkün değildir.
2- İsrail devlet başkanı OLMERT Sayın başbakanla baş başa beş buçuk saat süren bir görüşme yapmıştır. Görüşmeden 5 gün sonra ise İsrailin Erbakan döneminde yapılan anlaşma gereği Konya hava sahasında eğitim gören savaş uçakları gazzeyi bombalamaya başlamıştır. Acaba Sayın Başbakanla OLMERT beş buçuk saat süren görüşmede ne konuştular.
3- İsrailin gazzeyi bombalamasından sonra Sayın başbakan televizyonlarda gürleyerek İsrailin aleyhinde sözler sarf etti. Hatta İsrail devlet başkanına Türkiye başbakanı olarak beni yarım saat arabanın içinde beklettin diye serzenişte bulundu. Bu konuşmaların ardından Orta doğu ülkelerinden Mısır, Ürdün, Suriye, Suudi Arabistana inisiyatif ziyaretlerinde bulunarak diplomatik atak başlattı. Filistine saldıran bu ülkelerimi ki siz diplomatik atağı bu ülkelere yapıyorsunuz diplomatik atak yapacaksanız bunu İsrail, ABD, AB ülkeleri ile birleşmiş milletler nezdinde gerçekleştirmeniz gerekirdi çünkü bu katliamı İsrail yapıyor, ABD ve AB ülkeleri de bu katliama seyrederek destek veriyor.
4- Sayın Başbakanın bölge ülkelerine yaptığı diplomatik ataktan sonra İsrail kara harekâtını başlatıyor. Maşallah! Sayın başbakanın diplomatik atakları hemen etkisini gösteriyor.
5- Sayın başbakan Filistinde ki katliamı durdurmak istiyorsa ve bunda samimi ise Refah yol ve AKP dönemlerinde İsraille yapılan bütün anlaşmaları ya askıya almalı ya da iptal etmelidir bakın o zaman İsrail nasıl dize gelir. Ama bunu yapamaz çünkü kendisi BOP un eş başkanıdır.
Şimdilerde AKPnin il ve ilçe teşkilatlarının yöneticileri yurt genelinde sivil toplum kurumları adı altında Gazze ye yardım kampanyaları çerçevesinde birçok etkinlikler yapıyor. Acaba AKP genel merkezinden gelen bir talimatla mı bunlar yapılıyor. Bu etkinliklerin iki amacı olabilir, birincisi halkın duyarlılığını kullanarak toplumun gazını almaya yöneliktir, ikincisi yaklaşan yerel seçim münasebetiyle halkın yaşadığı ekonomik problemlerin gündemden kaldırılmasına yönelik bir çalışmadır. Ne olursa olsun her iki halde de amaç yerel seçimlerdir.
Teşkilat mensupları yöneticileri gıda, giyecek, ilaç ve halkın evde kullanmadıkları eşyaları Filistinli Müslümanlara ulaştırmak amacıyla TIRlara yükleyerek güya Filistinlilere yardım çalışması yapıyorlar.
Kardeşim tamam Filistinli Müslüman kardeşlerimize yardım etmemiz hem dinimizin gereği hem de insanlık vazifemizdir. Ama Filistinlinin asıl bizden istediği akan kanı durdurmamız ve sevdiklerinin şehit olmalarına engel olmamızdır. Bu vazifede hükümete düşmektedir.
Filistinli diyor ki ben sizden anamı babamı kardeşimi çocuğumu ve sevdiklerimi istiyorum yardım paketleri değil
Mehmet İNEKÇİOĞLU