Milli Kahramanları Anma Programının 19’uncusu 18 Mayıs 2013 tarihinde Mersin’de yapıldı. Bölgemizde Gaziantep, Kahramanmaraş ve Elazığ’daki anma programlarına katıldım. Diğer 16 programı da televizyonlardan takip ettim. Programdaki konuşmacıların hepsi kendi sahalarında ve birçok sahalarda çok donanımlı iyi yetişmiş bilim adamlarıdırlar, dinlediğimde hepsinden ziyadesiyle istifade ediyorum.
Bu programların onur konuğu olan Prof. Dr. Haydar Baş’ın konuşması benim için apayrı bir ilim ve feyiz kaynağı oluyor. Zaten programa katılan konuşmacıları yetiştiren de bilim ve gönül adamı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdır.
Yaklaşık 23 yıldır takip ettiğim sayın hocamız bizdeki güzel meziyetlerinde mimarıdır. Eğer birileri bizde herhangi bir güzellik görüyorsa o güzellik üstadımıza, insan olmamız mucibince bizim herhangi bir olumsuzluğumuzda varsa oda kendi nefsimize aittir.
Tanıdığım kadarıyla sayın üstadımız ekonomi, siyasal, sosyal, kültürel, eğitim ve maneviyat vb. konularında görüş, tez ve projeleri olan dahi bir liderdir. Bu görüşleri uluslar arası kongrelerde dünyanın çeşitli ülkelerinde 300 kadar bilim adamı tarafından takdir edilmiş ve kabul görmüştür.
Ülkemizde ve dünyada birçok siyasi parti lideri vardır, özellikle ülkemizde hangi siyasi parti liderinin ekonomik, siyasi, kültürel, eğitim ve maneviyat konularında kendilerine ait tez ve projeleri vardır, ben bilmiyorum bilen varsa lütfen bana da söylesin.
Rusya devlet başkanı sayın üstadımızı Rus milli meclisi Duma’da tezini anlatmak üzere 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya’ya davet etti. Üstadımız Duma’da 4,5 saat Milli Ekonomi Modeli ile Sosyal Devlet tezini sundu. Sunum sonunda Rusya’nın iktidar ve muhalefet milletvekilleri sayın üstadımızı dakikalarca ayakta alkışladılar. Hatta bize yıllarca Türk düşmanı olarak tanıttıkları Jirinovski, üstadımızı dinledikten sonra “ne mutlu türküm diyene” demiştir. Bu sahneyi televizyondan bir Müslüman Türk olarak sevinç gözyaşları ile izledik.
Fakat ne hazin tecellidir ki Türkiye’de ulusal basın denilen batı talimatlı televizyon ve gazeteler bu olaylardan bir kare dahi bahsetmediler. Bu görmezden gelişe hem üzüldüm hem de buğuz ettim.
Kominizim çökmüş, bütün dünyada insanlık vahşi kapitalizmin elinde inim inim inlerken, bir Türk bilim ve siyaset adamı Milli Ekonomi Modeli tezi ile kapitalizmi tarihin çöplüğüne atıyor ve Rusya Duma’dan bunu dünyaya deklare ediyor, Bizim “ulusal” yerli basın bundan bir kare dahi bahsetmiyor.
Hayret yoksa bunların hepsi dünyanın kanını emen kapitalist baronlardan emir mi aldılar. Gönül isterdi ki bu ekonomi devrimi dünyaya Türkiye’den, Büyük Millet Meclisinden duyurulsun ama ne yapalım nasip Rusya’nınmış, nasip Putin’inmiş Allahın işine akıl sır ermez, bununda bir hikmeti vardır.
Fakirliğe elveda, hoş geldin zenginlik diye söyleyen, artık fakirlik bu milletin kaderi olmayacak diyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Haydar BAŞ Beyi bu milletten gizlemek kadar büyük bir vebal olabilir mi?
Prof. Dr. Haydar BAŞ Beyin bu milletle buluşmasını engelleyen kin, nefret, haset ve kibir sahibi olan etkili ve yetkili kişiler yarın mahşerde Allah’a bunun hesabını nasıl verecekler.
Bu şuna benzer kuraklıktan çorak kalmış verimli toprakların yanı başından koca bir nehir akıyor, nehrin etrafındaki topraklarda susuzluktan yarılıyor, işte su kanallarıyla toprağı suyla buluşturmakla görevli olan etkili ve yetkili kişilerin bu görevlerini yerine getirmemesi gibi.
İnsanlık susuzluktan çorak kalmış toprak, Prof. Dr. Haydar BAŞ Bey de bu toprağın yanı başından geçen nehir deryası gibidir. Halkımızın adeta şu mısraları söylediğini duyar gibiyim: “Deryalar içinde susuz gezerim, Beni kandıracak umman bulunmaz”
Mehmet İNEKÇİOĞLU
[email protected]