Ekonomi matematik denklemi gibi denge unsurudur. Gelir gider dengesini kurumayan ekonomiler iflas etmeye mahkûmdur. Yıllardan beri Türkiye cumhuriyeti devleti gelir gider dengesini kuramamıştır. her yıl bütçe görüşmelerinde gelir gider kalemleri açıklanır, ve her yıl değişen hatta artan oranlarda bütçe açık verir. Hükümetler bütçe açıklarını faizli borç alarak kapatırlar. Her yıl bir önceki alınan borcun faizi gider hanesini biraz daha arttırarak kartopu misali büyüyerek devam eder.
AKP hükümeti 2002 yılında ekonomiyi devraldığında 210 milyar dolar borcumuz vardı. Uygulanan yanlış ekonomik politika ile bugün geldiğimiz nokta 430 milyar Dolar borç ve bu borca ödediğimiz yıllık faiz 130 katrilyon. Borcumuzun faizi ödemek için yeniden faizli borç para almak zorunda kalıyoruz. Bu borçlarımızı ödemeden dengeyi oluşturmamız mümkün değil, Çünkü giderlerimizin büyük bir kısmını faiz ödemeleri oluşturuyor.
AKP, Hükümeti oluşturduktan sonra dolar bir milyon yedi yüz elli binden üç buçuk yıl içerisinde bir milyon üç yüz bine düştü. Gerek hükümet yetkilileri gerekse AKP yöneticileri bunu başarı olarak değerlendirip ekonominin rayında olduğunu söylediler, Kamuoyunu da bu doğrultuda etki altına alıp propaganda yaptılar. AKP yöneticileri ile yaptığım görüşmede bu gelişmenin hem matematik hem de mantık kurallarına ters olduğunu söyledim. Geçenler bir hesap yaptım yaklaşık dört yıldır gerçekleşen ortalama % 25 enflasyon rakamlarına göre doların 1750 den en az 3500 liraya yükselmesi gerekir diye düşündüm.
Mantık biliminde önermeler, eklemeler, çıkartmalar vardır verileri alırsınız ya tümden gelim mantığı ile veya tüme varım ( Parçaları bir araya getirerek ) mantığı ile sonuca ulaşırsınız. Üniversitede benim mantık dersim 100 üzerinden 90 idi buna göre yanılma payım % 10 olabilir ve dolayısıyla bu yanılma payı göz önüne alındığında tahminime göre doların bugün 3250 olması gerekir. Siz her yıl 50- 60 katrilyon civarında bütçe açığı vereceksiniz ve fakat dolarınız 1750 den 1300 e düşecek bu mümkün değil
Peki bu dolardaki düşü niye oldu. Bu şuna benzer dere yatağından devamlı su akıyor ( bu bütçe açığıdır ) siz bunun önüne bir bent kurarsanız bu suyu tutarsınız fakat su bendin arkasında devamlı artarak birikir. Peki, siz bu suyu nereye keder tutarsınız? Benden seviyesine kadar. Su bendin seviyesine yükselince bendin seviyesini yükseltirsiniz biraz daha su tutarsınız, ama bu defa daha büyük bir tehlike ile karşılaşırsınız. Bendin arkasındaki su çoğaldıkça suyun bende yapacağı basınç artar bu basınç bendin patlamasına ve felakete neden olur, doların düşük seviyede tutulması buna benzer. Bir ay kadar önce bend de çatlaklar oluşmaya başladı ve sızıntı başladı şimdi doların 1700 seviyesine yükselmesi b sızıntı neticesindedir.
Temenni etmiyorum ama realite olarak bu bend patlayacak çünkü çatlak oluştu artık bu suyu daha fazla tutamazsınız ya suyu serbest bırakacaksınız ya da sağlam olmayan bendi biraz daha yükselteceksiniz. Eğer yükseltirseniz patlama daha çabuk gerçekleşecektir. Bana göre bu bent yükseltseniz de yükseltmeseniz de patlayacak bu bir kuraldır. Yani şunu demek istiyorum bu borcunuz, dolayısıyla bütçe açığınız devam ettiği sürece dolardaki tırmanışta devam edecektir, hele ekonomiyi IMF ye teslim etmişseniz bunun önüne hiç geçemezsiniz. Bütün vatandaşlarımızı uyarıyorum dövizle borçlanmayın, döviz borcunuz varsa hemen ödeyin benden uyarması
Mehmet İNEKÇİOĞLU