Toplumda herkes kimilerine göre zengin kimilerine göre fakirdir. Mesela aylık geliri 750 YTL olan bir vatandaş aylık geliri 500 YTL olan başka bir vatandaşa göre zengin, aylık geliri 1000 YTL olan bir başka vatandaşa göre ise fakirdir. Aylık geliri 20 000 YTL olan biride kendini aylık geliri 50 000YTL olan başka birine göre fakir sayar. Peki fakirliğin ve zenginliğin ölçüsü nedir?
İnsanların zaruri ihtiyaçları vardır, bu ihtiyaçlar her çağın yaşam standartlarına göre farklıdır mesela, 50 yıl önceki hayat standardı ile bu günün standardı aynı değildir, onun için bu günün insanını 50 yıl önceki insanın yaşam standardı ile mukayese etmek yanlış olur. Çünkü 50 yıl önceki insanların gider kalemleri, bu günün insanının gider kalemleri ile mukayese edilemeyecek kadar azdı. Büyük metropol memleketlerde yaşayan insanımızın gider kalemlerini şöyle bir sıralamaya kalksak karşımıza çıkacak rakam gayet yüksek olacaktır. Onun için bu günün insanına 50 yıl önceki insanın hayat standardı ile yaşamasını söylemek çok yanlış olur.
Günümüz insanı hayatı yaşarken rutin ihtiyaçlarını karşılamak mecburiyetindedir. İnsanların bu ihtiyaçları sınırlıdır, insanda sınırsız olan ihtiyaçlar değil ihtiraslardır. Şimdi bu ihtiyaçları şöyle bir sıralayalım, gıda, giyim, barınma, sağlık, eğitim, araç, yılda birde olsa en az on beş gün tatil. Bunların yanında insanın, sosyal olması nedeniyle bazı harcamaları vardır. Örneğin misafir ikram, hasta ziyareti eşin dostun ziyaret edilmesi akrabaların ziyaret edilmesi cenazesi, düğünü vb. gibi sosyal aktivitelere yapılan harcamalar ihtiyaç nevindendir.
KESK in yapmış olduğu araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 914 YTL yoksulluk sınırı ise 2 435 YTLdir. KESK in yapmış olduğu hesaplamalarda ailelerin sosyal aktiviteleri hesap edilmemiştir. İnsanı materyalist yaşam tarzıyla değerlendirerek hesaplama yapıldığından yoksulluk sınırı 2 435 YTL çıkmıştır. Yoksulluk sınırı bu rakamın çok üstündedir.Benim hesaplamalarıma göre dört kişilik bir ailenin aylık gelirinin, insanca yaşaması, ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan karşılayabilmesi, sosyal aktivitelerini yerine getirebilmesi için 15 milyonluk İstanbulu, 3-4 milyonluk Ankarayı, Bursayı, İzmiri, Adanayı Gaziantepi göz önüne aldığımızda 4 000 YTL olması lazımdır. Bu rakam bazılarına abartılı gelebilir. Ben insanca yaşamak için gerekli olan rakamı söylüyorum bunun altındaki rakamla beş kişilik aile dar geçimli hayat sürer yani sürünür.
Avrupa da asgari ücret 2000 Eurodur bir ailede kadın erkek çalıştığını varsayalım, ikisinin toplamı 4000 Eurodur, iki çocuğun devletten aldığı çocuk yardımı maaşı toplam1600 Euroyu da üzerine eklediğimizde dört kişilik bir ailenin bütçesi toplam 5600 Eurodur, bu da yaklaşık 11 200 YTL ediyor. Avrupa da doğum yapan kadına devlet 10 000 Euro doğum ikramiyesi veriyor. Avrupalı bu maaşı nasıl veriyor dersiniz, tabi ki bizim gibi az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yer altı yer üstü kaynaklarını sömürerek veriyor. Şimdi bu rakamlara göre Türk insanın yüzde kaçı zengin yüzde kaçı fakirdir. Ben söyleyeyim % 90 fakirdir belki de fazla.
İşlenmemiş değeri üç katrilyon dolar olan yer altı kaynaklarıyla, ekilebilir tarım arazileriyle, akarsularıyla, üç tarafı denizlerle kaplı olmasıyla, dört mevsimin bir arada yaşanmasıyla bu ülkede fakirliğin olmaması gerekir. Eğer bugün ülkemizde fakirlik varsa kaynaklarımız milletin yararına değil, ABnin, ABDnin ve küresel sermeyenin yararına kullanıldığı için vardır. Bu gerçeği artık görmek lazım
İşte BTP genel başkanı Prof Dr Haydar BAŞ bu gerçeği gördüğü için Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projesini ortaya koymuştur. Haydar BAŞ milletin malı olan bu kaynakları milletin yararına kullanacağı için 500 YTL vatandaşlık maaşı, 500 YTL ev hanımı maaşı, 2 000YTL asgari ücret, 250 YTL çocuk yardımı, 15 000 YTL doğum yardımı verecektir. Gelin bu bilim adamı, ilim adamı ve gönül adamına bir fırsat verelim ve bu ülkede fakirliğe elveda diyelim insanca yaşayalım.Yoksa daha çoook sürünürüz.
Mehmet İNEKÇİOĞLU