İslam inancına göre Müslümanın başkalarının emeğini ve üretimini sömürerek varlığını sürdürmesi caiz değildir. Bu hem fert bazında hem de toplum nezdinde kabul edilmeyen bir anlayıştır.
Hz. Ömer ra devrinde bir hırsızlık olayı vuku bulur, hırsızı yakalarlar had uygulamak üzere iken Hz. Ömer ra içeri girer yetkililere sorar neden bunun elini keseceksiniz diye sorar, yetkililer hırsızlık yaptı ya Ömer derler. Hz. Ömer anlayalım bakalım neden hırsızlık yapmış der. Hz. Ömer hırsıza neden hırsızlık yaptın der, hırsız açtım ya Ömer der, Hz. Ömer sen ne iş yaparsın der, hırsız ben falanca kişinin yanında çalışırım der, Hz. Ömer kaç para günlük alırsın der, hırsız iki dirhem alırım der. Hz. Ömer çağırın o falanca kişiyi diye emir verir, yetkililer o falanca kişiyi getirirler Hz. Ömer sorar bu şahıs senin yanında mı çalışıyor gelen kişi evet der, Hz. Ömer kaç para günlük veriyorsun diye sorar, gelen adam iki dirhem der. Hz. Ömer adama bundan sonra on dirhem günlük vereceksin der. Hırsıza dönerek artık günlüğün on dirhem oldu bundan böyle hırsızlık yaparsan elini keserim der, sonra işverene de dönerek sende buna on dirhem günlükten aşağı verirsen senin elini keserim der. Buradan anlaşılıyor ki İslam suçluya değil suça düşmandır, yani insanları suça sürükleyen sebepleri ortadan kaldırır, buna rağmen insanlar suç işlerse işlediği suçun mukabili olan cezayı ıslah edici mantıkla adaletli bir şekilde verir.
Açlık sınırının 1170 TL yoksulluk sınırını 2460 TL olduğu ülkemizde asgari ücretin 527 TL olmasını hiçbir İslami mantıkla izah edemezsiniz. Çünkü toplumun %50 si açlık sınırının altında % 30 yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. O halde sorarız bir insan açlığından dolayı hırsızlık yapıyorsa hırsız kimdir. Allah milletimizi ayıktırsın!
Gerek kapitalizm ve liberalizmin gerekse sosyalizm ve komünizmin ekonomik yapısı kaynaklar sınırlı ihtiyaçlar sınırsız temel mantığı üzerine bina edilmiştir. Bu anlayış mademki dünyadaki kaynaklar sınırlı ihtiyaçlar sınırsızdır o halde senin elindeki kaynak benim olmalıdır mantığını hâkim kılmıştır. Bu anlayışa teslim olanlar sömürülür teslim olmayıp karşı duranlar ise sömürgeciler tarafından yok edilir. Dünyadaki sömürünün ve savaşların nedeni bu anlayışta saklıdır. Irakın, Afganistanın, Filistinin ve dünyadaki işgallerin ve savaşların nedeni bu anlayışta gizlidir.
Büyük Ortadoğu projesi (BOP) bu anlayışın daha geniş ve sistemli bir şekilde uygulanma projesidir. Dunun dinsel ayağı dinler arası diyalog, siyasal ayağı ise medeniyetler arası ittifaktır. Maalesef başbakanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan BOP un eş başkanıdır. Yıllarca kendini İslami kimlikle Türk kamuoyuna tanıtan Sayın başbakanın bu açılımını anlamak mümkün değil. Hadi Sayın başbakan değişti diyelim, peki mütedeyyin dindar Müslümanların bu anlayışa destek vermesine ne demeli. Hükümetin uyguladığı İMF endeksli ekonomi programı liberal kapitalist sistemdir yani sömürü sistemidir.
Kısaca şunu söylemek istiyorum Müslüman ne kapitalist ne liberal ne de komünist olamaz ve bunlara destek veremez, Müslüman sömürgeci olamaz çünkü bu sistem döviz faiz ve borsa denilen üçkâğıt ekonomisidir.
Müslüman üretime, tüketime ve emeğe değer veren içerisinde dövizin, faizin ve borsanın bulunmadığı ekonomik sisteme destek vermelidir. Bu sistemin adı Prof. Dr. Haydar Başın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modelidir bizden söylemesi.