12 Haziran genel seçimleri yaklaştıkça belli başlı yandaş medya gerek haberlerde gerekse seçim özel programlarında devamlı olarak şu anda mecliste bulunan siyasi partileri gündeme getirip seçmeni yönlendirerek toplum mühendisliği yapıyor. Oysa seçime 18 parti girmesine rağmen, yapılan tüm programlarda, verilen tüm haberlerde özellikle AKP, CHP ve MHP sürekli gündeme getirilerek küresel sermaye tarafından destelenen yandaş medya aracılığıyla adeta halk bu üç partiden birini seçme mecburiyetinde bırakılmak isteniyor.
Çarşıda, pazarda, kahvede ve çay ocağında dost ve arkadaşlarla karşılaşıp ta hal hatır sorulduktan sonra sıra siyasete gelince vatandaş akşam haberlerin etkisinde kalmış olacak ki başlıyorlar birbirlerine anlatmaya. Akşam Tayip şunu söyledi, Kılıçdaroğlu bu karşılığı verdi, Bahçelinin çıkışı şöyle oldu diyerek, halk kendince haberlerin kritiğini yapıyor.
Geçenler sabah pazarının orda Mustafa?nın çay ocağına sabah saat 7?8 sularında bir çay içeyim diye girdim. Baktım bizim marangoz hasan usta 4 arkadaşıyla sohbet ediyor, beni görünce yanına çağırdı, selam verip yanlarına oturduktan sonra hepsi ile de merhabalaştık. Hasan usta bir çay ısmarladı ben çayı yudumlarken onlar da kendi aralarında sohbete devam ettiler, konu seçim ve siyaset, mevzu ise akşamki haberlerde izledikleri seçim dedikodularıydı.
Ben sohbete müdahil olmadım sadece dinledim, epeyce konuştular hiç biride hükümetten memnun değildi. Fakat muhalefetin tutum ve davranışlarından da hoşnut olmadıklarını dile getiriyorlardı. Arkadaşlardan biri ?AKP?nin 9 yıllık icraatı bizi bitirdi, CHP ve MHP?nin de tutum ve davranışları bize güven vermiyor yaptıkları muhalefetle adeta AKP?nin ekmeğine yağ sürüyorlar ne yapacağımızı şaşırdık oyumuzu kime vereceğimizi bilemiyoruz? dedi.
Öbürüde ?AKP kazanmasında kim kazanırsa kazansın fark etmez? deyince hemen diğeri devreye girerek ?AKP karşısında kim güçlü ise oyları ona vermek lazım? dedi. Ben sadece dinleme konumundaydım konuşmaların hiç birine müdahil olmuyordum.
Bu arada hasan usta bana dönerek ?sen ne düşünüyorsun? diye sordu, bu arada ben orada bulunanlara bir takım çay ısmarlayarak sohbete iştirak ettim. Sohbete ?seçime üç partimi giriyor? diye soru sorarak başladım, oradakiler hayır başkaları da var ama onlar meydanda yok diye karşılık verdiler. Ben başladım anlatmaya ? bu yandaş medya devamlı üç partiyi gündeme getirerek sizi, bu üçünden birini seçme mecburiyetinde bırakıyor, size tavsiyem haberleri ve oturum programlarını birde kanal 99 (sağlık Tv) ve kanal 34 (meltem int)?ten izleyin.
Eğer 12 Haziran seçimlerinden sonra meclis yine bugün ki gibi üç partiden oluşursa değişen ne olur, zaten şu anki tablodan memnun değilsiniz. Bilemediniz biri birinden 15- 20 vekil ya fazla ya da eksik alır, eğer tercihinizi bu üç partiden birine kullanırsanız seçimden sonra başlarsınız yine şikâyet etmeye? dedim.
Hasan usta ?başkasına verirsek oylarımız boşa gitmez mi? deyince ben ? bak hasan usta asıl oylarınız bu üç partiden birine verirseniz boşa gider. Nedenine gelince siz her seçimde tercih ettiğiniz partiden bir şeyler bekleyerek oyunuzu kullanıyorsunuz, sonuçta partiniz ya iktidar oluyor ya da muhalefette kalıyor. Peki, seçtiğiniz parti iktidar olursa beklentilerinize cevap verebilecek mi. Örneğin; işsizliği bitirecek mi, tarım ve hayvancılık ayağa kalkacak mı, sanayi dışa bağımlılıktan kurtulacak mı, emeklinin alacağı maaş artacak mı? Terörü ortadan kaldıracak mı, yabancı şirketler ve yandaş kuruluşlara peşkeş çekilerek özelleştirilen yeraltı ve yer üstü zenginlikleri tekrar bu milletin menfaatine ve hizmetine sunulacak mı? 670 milyar dolar olan iç ve dış borç nasıl ödenecek? Kısacası oylarınızla iktidara getireceğiniz parti ülkenin sorunlarını çözecek mi?
Eğer seçtiğiniz parti muhalefette kalırsa, halkın beklentilerine cevap veremeyen iktidara karşı mecliste etkili ve tutarlı muhalefet yapabilecek milli projesi ve milli politikası var mı? Oy vereceğiniz partiye bu soruları soruyor musunuz? Seçtiğiniz parti ister iktidar olsun ister muhalefet, eğer beklentilerinize cevap veremezse, ne değişir ki verdiğiniz oy doluya değil boşa gitmiş olur. Gelin bu defa oylarınız boşa gitmesin? deyince hasan usta ?peki, oyumuzu kime verelim? dedi.
Demokrat Parti ile Bağımsız Türkiye Partisinin birleşerek Demokrat Parti çatısı altında oluşturulan milli ittifakı yani Demokrat Partiyi denemekte fayda var? deyince orada bulunan bir başka arkadaşta ?onlar barajı aşarlar mı? dedi. O arkadaşa ?baraj, ABD ve AB?nin yani uluslar arası sermayenin (küresel güçlerin) yandaş medyayı kullanarak insanımızın aklına ve gönlüne yerleştirdiği sanal bir yapıdır. Artık yeter aklınızdaki ve gönlünüzdeki sanal barajları yıkın ve ampulü geçin kır atı seçin? deyince orada bulananların hepsinin yüzlerinde tebessüm gözlerinde parıltı oluştu. Bir takım daha çay içtik ve hayırlı günler hayırlı işler dileğiyle oradan ayrıldık.
Mehmet İNEKÇİOĞLU
[email protected]