Babamın Afyonkarahisar?dan Milletvekilliği için DP 1. sıradan aday gösterilmesi Afyonkarahisar ilini araştırma gereği doğurdu içimde ve araştırmalarıma başladım.
İlk olarak dikkatimi çeken Afyonkarahisar ilimizin termal olarak baya bilinmiş olmasıydı. Ben daha önce ne kaplıca görmüştüm ne de Afyonkarahisar?ı görmüştüm. O yüzden hiçbir bilgim yoktu. Termal sular hakkında araştırma yapmaya karar verdim ve birçok site gezerek çok önemli bilgilere ulaştım.
Termal sular birçok hastalığın giderilmesinde kullanılıyormuş. Faydaları saymakla bitmezmiş. Genelde ben de dâhil olmak üzere genç kızların sürekli yaşadığı akne, sivilce gibi cilt problemlerini tedavi ediyormuş. Sedef, mantar, egzama gibi cilt hastalıklarına da faydası varmış. Nevralji (sinir ucu iltihabı) ağrılarına iyi geliyormuş. Böbrek, safra kesesi taşlarını ve kumlarını dökmede üstüne yokmuş. İyi bir idrar söktürücüymüş. Karaciğer hastalıkları, kadın hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları tedavilerinde önemli faydalar sağlıyormuş. Mide rahatsızlıkları olanlarda da işe yarıyormuş. Zaten romatizmal bel, sırt, eklem ağrılarının ve kireçlenmelerin tedavilerinde kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Kırık-çıkık sonrası tedavilerde de baya yararlı olduğunu öğrendim.
Kaplıca tedavisinin çok olumlu etkileri oluyormuş. Genel durumda düzelme, kan dolaşımında artma, solunumun hızlanması ve güçlenmesi, iç organların işlevlerinde artma, vücut ısısında artma ve terleme, psikolojik ve fizyolojik rahatlama, bozulmuş hormonal ve kas spazmlarının çözülmesi, hareket kapasitesinde artma, eklem ve kaslardaki kalıcı hasarların önlenmesinde kaplıca tedavisinin üstüne yokmuş.
Kaplıca tedavisinin etkileri olduğu kadar sakıncalı durumları da varmış. Kanser hastaları, aktif tüberkülozu olanlar, yüksek ateş ve ishalle seyreden kolera, tifo ve dizanteriye yakalananlar, aktif hepatit hastaları, 39 derece üzerinde seyreden gribal enfeksiyon geçirenler, ileri düzeydeki kalp, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri olanlar, habis hipertansiyon (ileri derecedeki organ yetmezlikleri sonucunda oluşan yüksek tansiyon) hastaları, ameliyat geçirmiş ve henüz yarası kapanmamış olanlar, kanamalı hastalıkları olanlar, saralı ve zararlı akıl hastalıkları olan kişiler kesinlikle kaplıca sularına girmemeliymiş. Uzmanlar bu konunun altını çizerek söylüyorlar.
Tüm bu bilgileri öğrendikten sonra sakıncası olmayan kişilerin mutlaka kaplıcalara gitmesi gerektiği kanısına vardım. Ölmeden önce yapılacak yüz şeyden biri de kaplıcalara gitmektir bence.
KÜBRA KEPEKÇİ