Seksen yaşındayım , amma yine de ; Anam anam ah anam ,diyor ve ölüp giden aramızdan ayrılalı yıllar olan sevgili anam Gülfidan?ı unutamıyorum. Gecen yıl bu günde annem Gülfidan diyerek gündeme taşıdığım ve sevgili Güzin abla köşesinde yer vererek annemi köşesine misafir eden ve bu misafir edişiyle onlarca okuyucunun beni arayarak duygulu anlar yaşatmaları ayrıca beni mutlu etmiş ve bir fedakar anne fotoğrafını yansıtan, bu sevgili Güzin ablamızı da rahmetle ve saygı ile anmama vesile olmuştur. Onun çok sevgili evladının onun ismi ile doruklaştırdığı ,bu köşesinde yine bir anneler gününde misafir olmak istiyorum. Zira çok sevgili Güzin ablada bir anne onu da rahmetle ve saygı ile anıyorum?
Bu defa üç çocuklu ve otuz yaşında ki bir anneyi yazmak istedim. Bu annenin yoksulluğunu yine geçtiğimiz yıl köşesinde dile getiren Güzin ablamız, ona hayırseverlerin yardım elini uzattırmış biraz olsun yoksulluğunun giderilmesi için azami gayret göstermiştir.
Evet anne İlknur Karaderi.
Üç çocuklu fedakar bir anne. Tahsil yapmış ve okumuş. Ana okulu öğretmeni iken ,gönlünü kaptırdığı delikanlının maddi durumunu düşünmeden gecekondusuna sığınmıştır: Her şeye rağmen mücadele ederek biri bir bucuk, biri üç bucuk ve biride dokuz yaşında olan çocuklarını büyütmek ve yarınlara hazırlamak için mücadelesini devam ettirmeye başlamış. Hayatın çeşitli faktörleriyle en geniş manada mücadele ederek evlatlarının büyüme çabasını tek odalı ve tek yataklı bir yerde hayatın akışına isyan etmeden? ben anneyim? demiştir.
Gece yarılarına kadar küçük çocuklarını uyuttuktan sonra ve 600 Tl. maaşlı eşi işten geldikten sonra, dokuz yaşında ki oğlu Orhan?ı uykudan uyandırarak sabahın ikisine kadar diğer çocukları mani olmasın diye derse çalıştıran fedakar anne, birinci sınıfa yaşına göre, geç başladığı bu sene için bu yıl birinci sınıfa kaydı yapılan çocuğunu ders yılı ortasında çalıştırmak suretiyle ikinci sınıfa atlatan ve bu sene sonunda üçüncü sınıf öğrencisi olarak çocuğunu böylesi fedakarlıklar la hazırlayan işte örnek bir anne?
Ve sabaha karşı uyuduğu bir kaç saatin sonunda uyanan iki küçük çocuğuna hizmet vermeye çalışan bu annede ki güler yüz ve samimi ortam isyan etmeden yaşam savaşı veren bir mucize anne görünümü sergilemektedir. Mümkün olsa da, bu annenin 24 saatlik bu yaşam mesaisini filme alıp bütün ülkeye izlete bilsek. O zaman bu yazdıklarımızdan daha fazlası görüntülenecek ve bu fedakar anne işte anneler gününde örnek bir anne olarak alkışlanacaktır. Elbette anne olmak çok güzel bir sıfatın ifadesidir. Onun için böyle bir anneler gününde bütün annelere sevgiler ve saygılar gönderirken, onları yalnız yılda bir gün değil, imkan olsa da her gün analım ve hatırlayalım diyorum.
Çünkü, işte üç çocuğunu uyumayarak, üç çocuğundan birini, uyutarak diğerini emziren ve sonrada bir diğerini okula hazırlayan bir sevgili anne var bu gün karşınızda. İşte bende o anneye Hürriyet Gazetesinin bu sevgili Güzin Abla köşesinden kelimelerle donatılmış bir buket karanfil ve Lale çiçekleri gönderiyor ve bütün anneleri selamlıyorum.
Nejat TAŞKIN