Cumhuriyet tarihinden günümüze kadar gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları her geçen gün asıl niyetlerini ve kime hizmet ettiklerini farklı kimliklere bürünerek, siyasetçi, tarihçi, dinci vb. görevlerle ortaya çıkartmaya devam etmektedir. Bize düşen içimize sokulmuş bu ajanları tanımak ve onlara gereken dersi vermektir.
ABD ve İsrail'in projesi olan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)'ne destek veren bu ortak zihniyeti aslında Atatürk 89 yıl öncesinde verdiği bir röportajda bize haber vermiştir. Röportajın bir kısmında Atatürk şöyle diyor:
“Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir…”
Bu röportajda milletimiz adına sevindirici olan onu ''Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onlarında hakkında gelecektir'' sözleridir. Bizi ayırmaya çalışanlara bu mesaj ile gerekli uyarıyı yapmış olalım.
Aslında Atatürk'ün bahsettiği bu zihniyetin 2 görevi var:
Büyük Ortadoğu Projesi ve Dinler Arası Diyalog.
İlk olarak Büyük Ortadoğu Projesi adı altında ülkemizde yapılanlara bir bakalım;
BOP projesi adı altında Ortadoğu’da İslam ülkelerinde başlatılan ayaklanmada ABD ve İsrail’in Müttefiki olduğunu ve bu projenin Eş Başkanı olduğunu her fırsatta dile getiren Başbakan'a en büyük desteği gizliden ve açıktan veren zihniyet yine Atatürk düşmanıdır.
Bunların Kurtuluş savaşı zamanındaki örnekleri, Said Kürd-i,İskilipli Atıf, Damat Ferit ve Mustafa Sabri’dir. Şimdi de bu saydığımız kişilerin şimdiki temsilcisine bir göz atalım;
Medyada Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ecnebi destekli olarak çıkarılan Suriye'deki ayaklanma sırasında canlı yayında kendisine sorulan bir soru üzerine Şii'lerle savaşan Mehmetçik'lerin şehit olacağı fetvasını vermişti yani Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmak için cevaz verdi. İslam’da Müslüman’ın Müslüman’a kanının haram olduğunu hepimiz biliyoruz.
Ama ne ilginçtir ki aynı kişi aylar önce ''STV kanalını izleyeceğinize dansöz izleyin'' açıklamasını yapıp yine geçtiğimiz günlerde STV kanalında program yapmıştı. Hepimiz biliriz bir tabir vardır ''Hocanın dediğini yap yaptığını yapma'' Maalesef bu çeşit hocaların dediği de yapılmaz. Allah ayıktırsın ne diyelim.
Şimdide Ülkemiz için belkide en büyük tehlike olan dinler arası diyalog projesi adı altında yapılanlara bir bakalım:
Kurtuluş savaşı zamanında Said Kürd-i nin Risale-i Nur külliyatlarında geçen zihniyetin amacı Kelime-i tevhidden Muhammeden Resullah kısmını çıkartmak ve sadece Lailaheillah diyenlerinde yani Hristiyan ve Yahudilerinde cennete girebileceklerine insanları inandırmaya çalışıp fetva vermektir.
Özellikle 2002'de başlayan AKP iktidarından sonra açılan 70.000 kilise ve kilise evleri, tarihimizde kara leke olarak bilinen kiliselerin tekrar restore edilip ecnebilerin hizmetine sunulması, Antalya’da açılan Dinler Bahçesi, Camilerde ayinler vb, gibi birçok bu zihniyete hizmet eden icraatlar gördük. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e düşman olup dinler arası diyaloga öncülük yapan bu zihniyet aynı zamanda Türkçe Olimpiyatları yapıyor. Atatürk’e düşman olup onun eseri olan Türkçe Olimpiyatları'nın yapılması aklıselim bir insan ne kadar samimi gelebilir buda akılda soru işareti bırakıyor.
Türk Milleti tarih boyu İslam dinine öncülük yapmış ve girdiği savaşlarda bunun kanıtı olarak mucizeler yaratıp kainata meydan okumuş cesur insanların torunlarıdır. Bence milletimize ihanet eden bu zihniyetin şu soruyu sorması gerekiyor. Türklük kavramını hazmedemediğiniz için bu çukurun içindesiniz. Yani kendinize şu soruyu sorun acaba neden NE MUTLU TÜRK'ÜM diyemeyen aynı zihniyet, LAİLAHELLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH'ta diyemiyor?
Furkan Talay / 20 Temmuz 2013