Bizimde bir haftamız olduğunu öğrendiğimde bilseniz ne kadar sevindim. 30 Haziran 1927 tarihinde Yüce Komutan Mustafa Kemal Atatürk emeklilik hakkını kazanıp ayrıldığı için, 1988 yılından beri 30 Hazirandan başlamak üzere bir hafta süreyle emeklilik günü ilan edilsin kararı alınmış. Evet bu sene 20.yılını kutlamaya hazırlandığımız bu günde bakalım emeklileri kimler hatırlayacak. Bana kalırsa Sayın Başbakan, Sayın Maliye Bakanı Unakıtan ve Sayın Meclis Başkanımız hatırlayacaklardır ve çok güzel beyanatlar vereceklerdir:
?Açlık sınırıyla mücadele eden ve sesini çıkarmayan bu ülkenin emeklilerini tebrik ediyor ve gösterdikleri bu saygın sabırları için kendilerini kutluyoruz.Var olsunlar,sağ olsunlar,onlar olmasa ne bütçemiz denk, ne enflasyonumuz tek haneli olurdu ve pazar yerlerinde ki çöp kutularımızın yanına yaklaşamazdık?..?
Bu güzel beyanatlar karşısında doğrusu iktidarımızın bu güne kadar emekliler için aldığı güzel yasaları şöyle bir düşünüyorum da,hangisini yazabilsem diye gayret ediyorsam da, bir türlü önemli yasalara ulaşamıyorum.
Neden emeklileri düşünmüyor ve kendi haline terk ediyoruz. AB birliğine girmeye hazırlandığımız bu günlerde,doğrusu bir de Karaköy Rıhtımına yaklaşan gemilerde ki ihtiyar emeklileri ve yaşam standartlarını incelemeye alıyorum. O gemilerden yüzlerce turist emekli iniyor ve Kapalı Çarşı?ya doğru yol alıyor. Onların hepsi refah içinde çalıştıkları günlerden çok daha fazla maaş alıyorlar ve sosyal güvençleri daha büyük garanti altında.Bizde ise yoksulluğun daniskasını yaşayan çeşitli birimlere mensup emekliler,her türlü zorluk altında yaşam savaşı vermektedirler.Bu savaşı mutlaka yenmemiz ve emekliye hak ettiği ortamı sağlamamız gerekir.Yoksa yaşı ne olursa olsun emekliliği ikinci bir iş kapısına doğru yöneltmek mecburiyetinde kalırız.
Çok mu zor, hiçte zor değil hele biraz bütçede fazla kaynakları biraz kısabilsek konfordan ve lüks yaşamdan uzak dursak ,emin olunuz emekliğe bazı garantiler sağlamış oluruz.Halbuki milletvekillerine özel şoförlü arabalar tahsis etmek,meclis başkanına bir trilyonluk arabayla seyahat imkanı vermek ve araştırma komisyonları kurarak dış ülkelerde onlarca vekilimizin harcırahlarını karşılamak ve daha sonraları son günlerde gazetelere akseden örtülü ödenek giderleriyle geniş sarfiyatlara yer vermek,işte böylesine emekliliği mağdur etmekle yola çıkılır ve emekliler haftasında ağlayan bir emekli ordusuna rastlarsınız.Bilmiyorum,bende bir emekliyim sesimi duyan olur mu diye düşünüyorum.Amma yanıldığımı anlıyorum,çünkü şimdi gündemde çok ağır şartlar var,kapama davası,türban ve daha doğrusu seçim havasında senin zammını ve emeklini kim düşünür.
Yüce Atam doğrul da bak,1927 yılını 30 Haziran günü sen emekli olduğun da ne demiştin,bir ülkenin yaşlı ve emeklisine olan saygısı,o ülkenin yüceliğini ifade eder?
Hangi saygı Atam,emekli şimdi Pazar kurulan akşamları bekliyor,izliyor ve çöp kutuların da ezik domates,çürük kavun,karpuz arayarak gününü gün ediyor.
Yine de haftamız kutlu olsun, vatan sağ olsun!
NEJAT TAŞKIN