Trabzon Niye Önemli
Trabzon üzerinde oyun oynandığı söylenir de bunun neden yapıldığı konusu hiç tartışılmaz. Hâlbuki Trabzonda insanlar tahrik edilmekte ve bir girdabın için çekilmeye çalışılmaktadır. Olayın tarihi nedenleri vardır. Fatihin İstanbulu fethetmesini kabullenemeyen anlayış maalesef Fatihin Trabzonu almasını da kabullenememiştir. Trabzonun fethi çok önemlidir. Çünkü Trabzonun fethiyle (1461) Bizansın tekrar diriltilme ümitleri de sona ermiştir. İşte bu durum işi özetliyor. I. Dünya Savaşı sonunda yıkım yaşayan Osmanlı Devletinde azınlıklar devlet kurmak için faaliyetlere başladı. Ermeniler Rumlar birçok Türkü katletti. Artvin Ardanuçta Müslümanlar fırınlarda yakıldı.
İşte böyle bir ortamda Trabzonlular bir yandan Rum çeteleri ile mücadele ederken diğer taraftan doğu Anadoluyu tehdit eden Ermeni faaliyetlerinden rahatsız oldular. 23 Temmuzda toplanan Erzurum Kongresine 17 delege ile en fazla desteği veren Trabzondu.
Yıl 2007
Türkiye üzerinde tarihte benzeri olmayan yine sinsi oyunlar oynanıyor. Günümüzde yine Ermeni meselesi tartışılıyor. Anadolu coğrafyasında yaşayanların etnik kökeni tartışılıyor. Bir cinayetin ardından ülkesini sevenler töhmet altında bırakılıyor.
Medya: Yine Ulusalcı, Yine Trabzonlu
Trabzon halkı cinayet işlemeye meyilli halk olarak gösteriliyor. Ne de olsa Trabzon ulusalcıdır. Zaten cinayetleri de bunlar yaptı. Ulusalcılık artık tehdit! mesajı verilmek isteniyor. Güya Trabzondaki işsizlik cinayetlerin başlıca sebebiymiş. Bu haberleri yapan aynı medya kuruluşları ülkedeki işsizliğin azaldığını enflasyonun düştüğünü bağıra bağıra haber yaptılar. Ne hikmetse bu cinayetle medya işsizlik sorununun yaşandığını anlamış oldu! Ama bu işsizlik sadece Trabzonda değil ülkenin her yerinde var. Demek ki yapılan haberlerin amacı farklı. Aslında herkes işin iç yüzünü biliyor ama medya üç maymunu oynuyor.
Cinayetlerde Ortak Noktalar ve Derin Sorular
Cinayeti işleyen kişilerin ortak noktalarının hepsinin evinde İncil çıktı. Bütün cinayetler Prof. Dr Haydar BAŞa yıkılmak isteniyor. Ama cinayeti işleyenlerin yakınlarının AKP teşkilatında yer aldıklarını da belirtmek gerekir. Papaz cinayetini işleyenin annesinin AKP kadın kollarında görevli olduğunu herkes biliyor. Ogün Samastın köylüsü AKP milletvekili. Bütün bu olaylar esasında amaç olarak Trabzon ve Prof. Dr Haydar Başın önünü kesmek içindir.
Trabzon Ermeni soykırımına ilk tepki gösteren ildi. Terör olaylarına topyekûn tepki gösteren yine Trabzondu. Trabzonda terör suçundan dolayı cezaevinde yatan herhangi bir kişi yok. TAYAD neden böyle bir gösteriyi Trabzonda düzenliyor. TAYAD neyin protestosunu yapıyor?
Agos, Hrant Dink ve Medya
Menfur bir cinayete maruz kalan Hrant Dinkin öldürülmesinin ardından yapılan yorumlar slogana yönelikti. Herkes kendi fikrini Hrant Dink üzerinden propaganda yapmaya başladı. Medyada Hrant Dinkin hangi fikirlere sahip olduğu hangi fikirlerinden dolayı yargılandığı tartışılmadı. Hrant Dinkin öldürülmesi asla tasvip edilemez ama Hrant Dinkin yazı ve söylemlerinde Türklüğe karşı hakaretleri de kabul edilemez. Bana göre bazı medya kuruluşları Hrant Dink cinayeti üzerinden Türklüğü ve Atatürkçülüğü zayıflatıp Türk insanının ülke aleyhine yapılan faaliyetlere göstereceği tepkiyi ve direnci azaltmak istiyor. Türklük ve Atatürkçü olmak adeta ayıp olarak nitelendirilmeye başlandı ki bu gerçekten çok büyük bir tehlikedir. Boşnağım, Çerkezim, Lazım demek gurur vesilesi olurken Türküm demek faşistlikte eşdeğer gösterilmek isteniyor. Milli değerlerimiz yıkılmak isteniyor.
Nazlı Ilıcaka Göre Prof. Dr. Haydar Baş
Takvim gazetesinde köşe yazarlığı yapan Nazlı Ilıcak cinayetten sonra Trabzon ve her defasında birlik ve beraberliğe vurgu yapan Prof. Dr Haydar Baş için şu ifadelere yer veriyor: Eğitimini Trabzon'da tamamlayan Baş, Yüksek İslâm Enstitüsü mezunu. Misyonerlik faaliyetlerinin sıkı bir takipçisi; dinler arası diyalogu savunan Fethullah Hoca'nın can düşmanı. Baş'a göre, Fener Rum Patrikhanesi'nin ve Katolik Kilisesi'nin, Türkiye üzerinde hesapları var. Bunlar PKK'yı bile kullanıyorlar. Baş, birçok fikriyle ulusalcılarla aynı çizgide Bunu açıklarken Prof. Başın neden Milli Güvenlik Kurulunda görüşülmediği sorusunu soruyor. Ulusunun bütünlüğünü düşünen Prof. Dr. Haydar BAŞı ve Kanal 7de programlar yapan Nazlı Hanım tehlike olarak görüyor. Temelinde ulusallığı tehlike olarak gören sömürgeci devletlerdir. Türkiyede Atatürk milliyetçiliği sömürgeciliğe tepki olarak çıkmıştır. Bütün mesele budur. Ne diyor Haydar BAŞ:
· BOPun asıl hedefi Türkiyedir.
· IMFye borçlar ödenecek.
· Yerli kaynaklar kullanılarak üretim artırılacak.
· AB Türkiyeyi parçalamadan içine almaz.
· Milli Ekonomi Modeli ile işsizlik Türkiyede maziye karışacak.
· Misyonerlerin asıl hedefi Türkiyeyi bölmektir.
· Fener patriğinin Ekümen (Evrensel) olması Lozan Antlaşmasına aykırıdır.
· Dışa bağımlılıktan kurtulalım.
Madenleri yabancılara teslim etmeyelim vs. diyor. Bunları söyleyen Prof. Dr. Haydar BAŞI Nazlı Ilıcak ve onun gibiler tehdit olarak algılıyor. Ülkenin ne hale geldiğini görüyor musunuz? Evet, Milli Güvenlik Kurulu Prof. Dr Haydar BAŞın söylediklerini kesinlikle görüşmelidir.
BTPye Teveccüh Artıyor
Trabzonda ülkesine halkıyla sahip çıkan tek lider Prof. Dr. Haydar Baş isim verilmeden bazı medya kuruluşları tarafından hedef gösteriliyor. Trabzon üzerinden tüm ülkede BTP ye olan teveccüh engellenmek isteniyor. Bu ülkede sağı solu fark etmez herkes Prof. Dr Haydar BAŞın fikirlerine sahip çıkıyor. Medya görmezden gelse de olaylar gösteriyor ki halk işbirlikçi basın gibi düşünmüyor. Türk milleti oynanan oyunları artık yutmuyor. Halk neden Trabzonun hedef gösterdiğini iyi biliyor. Trabzon halkı ülkesine geçmişte de sahip çıktı şimdi de sahip çıkıyor. Yani anlayacağınız oyunlar tek tek bozuluyor.
Gündem Saptırılıyor
Cinayetin getirdiği gündemle birlikte etrafımızda gelişen olayları kavramak güçleşiyor. Kıbrıs Rum Kesimi adanın etrafında petrol aramaya başladı. Genel Kurmayın olaya tepkisi ise gecikmedi. Kıbrısın stratejik, ekonomik ve askeri önemi bir kez daha ortaya çıkmasına rağmen maalesef Kıbrısın önemini anlamış durumda değiliz. Kuzey Irakta ise Türkmenlere yapılan saldırılar arttı. Ama bu konuların tartışıldığı bir programa rastlamak hemen hemen mümkün değil. İrana yapılacak saldırı, Kuzey Iraktaki oluşum Türkiyenin gündeminden çıkarıldı. Hâlbuki bu dönemde Türkiyenin aktif dış politika izlemesi gerekmektedir. Tam bu noktada yöneticiler tarafından gösterilemeyen tepki halktan gelince küresel güçlerin sözcüleri Türk halkının uyanmasından rahatsız oldu.
Gösteriler Neyi Amaçlıyor
Hrant Dink cinayetini toplumun herkesimi tepki gösterdi. Bu ülkenin kültürüne sahip olan tüm vatandaşlar bu cinayeti kabullenemez. Ama Dink cinayeti için gösteri yapanların amacını aştığını düşünüyorum. Gösteriyi tertip edenler sosyalizm adına Hepimiz Ermeniyiz diye slogan attılar. Devletimizi suçladılar. Sosyalizmde benim bildiğim milliyetçilik yoktur. Kaldı ki sosyalizm emperyalizme karşı olduğunu her platformda belirtirken, Türkiye üzerinde hesapları olanlar tarafından işlenen bu cinayeti devletin ve milliyetçilerin üzerine yıkmak emperyalizme hizmet olmuyor mu? Milliyetçiliği tehdit olarak algılayanlar Hepimiz Ermeniyiz diye slogan atarak etnik milliyetçilik yapmıyorlar mı? İdeolojisinde milliyetçiliğe karşı olanlar neden etnik milliyetçilik yapıyor?
Bu gösteriyi yapanlar acaba ülkesi için şehit olmuş Mehmetçik için aynı gösteriyi yapabilirler mi? Hepimiz Türküz! Hepimiz Mehmetçiğiz! Diyebilirler mi! Eğer samimi iseler derler. 20 yaşında nişanlı olan Mehmetçiğin canı can değil mi? Şehit olan Subay, Astsubay, polis asker için bir gösteri planları var mı? Yoksa terör örgütünü bir kısım yazarın söylediği gibi gerilla olarak mı görülüyorlar? Bu soruların cevabını gerçekten öğrenmek istiyorum. Bu ülkede vatanı sevmek vatana sahip çıkmak neredeyse kınanma sebebi olmaya başladı. Eğer bu bahsettiğimiz konular bir cinayetle tartışılıyorsa cinayetin işlenmesinin amacı farklı değil mi?
Ecyad Kalesi ve Dink Cinayeti
ABDnin Iraka saldırı planlarının yapıldığı dönemde Suudi Arabistan Osmanlı Devletinden kalan Ecyad kalesini yıkma kararı aldı. Tarihinde Osmanlı Tarihini okumayan Osmanlı Devletini ağzına almayan kalemşörler Osmanlı hayranı kesildi. Arapların Türklere düşman olduğunu her platformda dile getirmeye başladılar. Böylece Türk kamuoyunun Araplara bakış açısını değiştirip ABDnin Iraka yapacağı saldırıda Türk kamuoyundan gelebilecek tepkiler engellenmek veya en aza indirilmek istenmişti. Sanki ortada Ermeni-Türk çatışması varmış gibi suni gündemler oluşturuluyor. Şimdi de Dink cinayeti kullanılarak Türkiyede milliyetçilerin ülkesini sevenlerin büyümesi engellenmek isteniyor. Bu cinayetin ardından bu tartışmaların yapılması aslında cinayetin oyunun bir parçası olduğunu gösteriyor.
Cinayetin Arkasındaki Tartışmalar
Bu cinayeti yaptıranların amacı görmek isteyenler için çok açıktır. Türkiyenin çimentosu olan Kurtuluş Savaşında insanları Mustafa Kemal etrafında toplayan milliyetçilik yıkılmak isteniyor. Ülkenin bütünlüğünü savunan toplumun lider olarak kabul ettiği insanlar töhmet altına alınmak isteniyor. Ayrıca Türkiyenin etnik kimliği tartışmaya açılarak ülke kozmopolitleştirilmek isteniyor. Trabzondaki Pontus Faaliyetlerinin ve misyonerlerin çalışmaları için ortam hazırlanıyor. Yani nasıl İstanbulda Bizans diriltilmek isteniyor. Karadenizde de Pontus hayalleri gerçekleştirilme isteniyor. Peki, ortak sonuç ne? Nereye gelmek istiyorum. 10 Ağustos 1920de Osmanlıya zorla imzalatılan antlaşmaya; yani Sevr Antlaşmasına. Tekrar hatırlayalım.
· İstanbul ve Boğazlar uluslararası komisyona devredilecek.
· Doğuda Ermenistan ve Kürdistan Karadenizde Pontus Devleti kurulacak.
· Kapitülasyonlardan tüm devletler yararlanacak.
· Asker sayısı
Bugün ismi konmasa da Sevr Antlaşması fiilen gerçekleştirilmek isteniyor. Bunu ilan eden bu tehlikeyi haber veren insanlar ve liderler (Prof Dr. Haydar Baş) halkın gözünden düşürülmek isteniyor. Medya Sevr projelerini bu cinayetler ve suni gündemlerle örtbas etmeye çalışıyor. Bu münasebetle halkın uyanık olması gerekmektedir.