Bilindiği gibi Gezi Parkı eylemleri sürecinde aktif rol alan Şafak Sezer,31 Mayıs gecesi meydana gelen olaylarda Barbaros Bulvarı'nda yönlendirdiği grupla yolu trafiğe kapatmış ve yürüyen grubun içinde en önde yer almasıyla sosyal medyada kahraman ilan edilmişti.
21 Temmuz'da AK Parti verdiği iftarda Başbakan ile dikkat çeken koyu bir sohbet gerçekleştiren Şafak Sezer Kolpaçino film serisindeki oyuncu arkadaşlarıyla özür dileme merasimi esnasında Başbakan'ın elini öpme gayreti de bir hayli şaşırtıcıydı. Fikrimce bu el öpme sahnesi senaryonun en pahalı sahnesiydi.
Sonrasında Gezi Parkı sürecinde kendisini kahraman ilan eden halkın teveccühünü kazanıp birden dönüş gerçekleştiren oyuncudan aynı halk haklı olarak kendisinden bir cevap bekledi. Gereken cevabı twitter üzerinden veren Şafak Sezer özrünü onayladı ve Erdoğan'ı sevdiğini dile getirdi. ‘Bir insanı sevmek döneklikse Ben Başbakanımı seviyorum Ne AK partiden anlarım Nede siyasetten... Kişileri sevmek emek ister'' açıklamalarını yaptı.
Sayın Sezer; Oynadığınız ve yönettiğiniz filmleri izleyen sahip çıkan %50 çoğunluğu barındıran Başbakan'ın “ÇAPULCU” olarak adlandırdığı Türk Milleti'nin bilinçli halkını bir köşeye atarsanız bu ülkede sizin çevirdiğiniz senaryoları izleyecek bir tek insan kalmaz. Unutmayın bu ülkede siyasetçiler hele de BOP projesine hizmet eden siyasetçiler gider halk kalır, yarın bir gün bu ''Bedelli Aydınlanmanın karşılığında aldığınız ücretler biter o zaman sizde bitersiniz. Eğer illa birden dönüş yapacaksanız bu Gazeteci Yazar Yiğit Bulut'un Başbakan'a Bedelli dönüşü gibi olmasın. Kapitalist sistemde devam eden ve yeni bir model arayan dünya iktisatçılarının tek çıkış kapısı olarak gösterdikleri Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ‘ne dönüşü gibi olsun.
Bilindiği gibi ''Bedelli Aydınlananların başında gelen Ekonomist-Yazar Yiğit Bulut 2007 yıllarında hükümetin politikalarını eleştirerek halkın haklı teveccühünü kazanmıştı. Çıktığı programlarda ''hükümetin Nihai hedefi Türkiye'de üretici bırakmamak'' topraklarımız satılıyor gibi açıklamalar yaparak AKP iktidarına kafa tutuyordu.
Yiğit Bulut bu duruşunu ne kadar bedelle sattı bilinmez ancak ''Her insanın aydınlanma dönemi olur. Ben içinde bulunduğum yapının nasıl bir yapı olduğunu anlaya anlaya bu noktaya geldim. Bugün Erdoğan için ölmek gerekirse ben ölürüm. Benim gibi milyonlar var'' açıklamalarıyla ne yazık ki bu senaryoya dahil olmuştur.
Yukarıda bahsettiğimiz ''Bedelli Aydınlanan'' 2 kişiyi örnek vererek Türk Milleti'ni Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle uyaralım:
“Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki; sinesinde yetiştirerek, başının üzerine çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki özü çok iyi incelemek dikkatinden bir an bile vazgeçmesin.”
Furkan Talay