Elime bir kitap geçti: HATIRA NEV?İNDEN NUTLAR, adını taşıyan bu kitabın yazarı sayın Hemşerimiz Mehmet Turgut?tu. Kendisini her zaman rahmet ve saygı ile andığım bu sevgili ve saygın hemşerimiz ayni zamanda PTT Dairesi Başkanlığından emekli merhum ağabeyim Memduh Taşkın?ın Ortaokul ve Kilis ilkokullarında hem sınıf ve hem de sıra arkadaşı olduğu için ,onu sık sık konuşma ve tanıma fırsatı bulmanın hep heyecanını yaşamışımdır.Geçen yıl kaybettiğimiz bu muhterem insanı ölümünden birkaç ay önce de Bağdat Caddesinde ki mütevazi evinde ziyaret etmiş hatta bu ziyaretimizin sonunda bir çok değerli kitapları sandıklanarak sayın Yaşar Aktürk Başkanımızın büyük desteği ile Kilis 7 Aralık kütüphanesine hibe edilmiştir.
Bu konuda öğrencilerimizden ve şimdi Gaziantep Üniversitesinde öğretim Görevlisi olarak çalışmanın gururunu yaşayan İ.Halil Kurt bu kitapların kütüphaneye taşınması yerleştirilmesi ve kotlanması aşamasında büyük destek ve hizmetler vermiştir.
Onun Bakanlığı döneminde ki hizmetleri ve çalışmaları daima sitayişle anılmakta ve unutulmazlar arasında yer almanın bu vesileyle güzelliği yaşanmaktadır.
İşte merhumun bu kitabını heyecanla okumaya başladım bitirmeye az kalmış olmama rağmen, kitabın girişini olsun vakit geçirmeden sizlere yansıtmak istedim.
ÖNSÖZ
Kendi hesabıma dürüst konuşmam gerekirse, yetmiş yaşına merdiven dayamış bir kimse olduğum halde , belki de her sabah ayağa kalktığım için,saçlarımın ağarmasından,yüz çizgilerimin derinleşmesinden ve güzlerimde ki bakışların yitirmesinden manalar çıkarıp galiba yaşlandım diyemiyorum. Böyle olunca da hatıra yazmak kolay kolay aklıma gelmiyor veya daha zamanı var deyip yaşlanmış olmayı kabul edemiyorum. Çünkü hatıra yazmak sadece yaşlılara yakıştırılıyor. yanlış mı doğru mu olacak diye tam olarak bir şey diyemem ama genel olarak böyle.
??.. Zaman içinde noktalar buldum ve tesbid etmeye çalıştım. Hatıra yazmanın tabiatı olan, ve insanın elinde olmadan bazı yanlışlara sürükleyen değerlendirmelerden uzak kalmaya gayret ettim. Bunda ne kadar başarılı oldum, veya olamadım okuyucular taktir edecektir. Belki de gayretlerim boşa gitti, belki de faydalı olamayacağım. Tabi bunları bilemem.
Yazdıklarım ve yazılmış olanların, her şeye rağmen faydalı olacağı inancı ve faydalı olması dileğiyle?. Mehmet TURGUT?.
Yıllarca Bakanlık koltuğunda oturmuş ve mütevazi görüntüsünü her vesileyle duyurmaya çalışmış bu güzel hemşerimizin geride bıraktığı en büyük eser ve emanet kitapları ve şimdi Bağdat Caddesinde eşinin ikamet ettiği 100 metre karelik Daire ve sonrada işte 400 sayfalık bir hatıra kitabı?
Elbette bir Bakanı yazmak istedim. Bir devre imzasını atmış bir Kilis?li Bakan ve o kişiliğiyle mütevazi ve çalışkan görüntüsüyle hep aramızda yaşayacak ve bizden sonraki nesillere en içten duygularla bizlerde BİR KİLİS?Lİ MEHMET TURGUT BAKANIMIZ vardı diyeceğiz.
Kiminle konuşsak ve kiminle karşılaşsak hemşerimiz olsun veya olmasın, onu nasıl tanırsınız sorumuza , verilen cevap çok iyi tanırdık olduğu için gözlerimizi o yılların bu güzel insanlarına çevirerek Tanrıdan binlerce rahmet dileyerek mezarları başında okuyamasak bile çok uzaklardan bir FATİHA göndermek istedik?ve rahat uyu sevgili Mehmet Turgut Ebedi istirahatgahında Kilis ve Kilis? li hemşerilerin seni unutmayacak ülkeye yaptığın hizmetler geçen yıllar içinde çok daha içten yansıyacaktır.
Son sözler yine kitaptan:
Onun dün için anlattıkları, dertlerini anlayacağımıza yardımcı olacağı gibi, belki yarınımızdan kaos dolu bu günlerimizden daha iyi olması için çalışacaklara, da ibret dolu bir destek vazifesi görecektir.
Hatıraların vazifesi de bu değil midir?...
ARALIK 2000 İSTANBUL?
Nejat TAŞKIN