Kim mümini bile bile öldürürse onun cezası içinde ebedi olarak kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanet yağdırmış ve kendisi için büyük azap hazırlamıştır.(NİSA SURESİ 93)
Allah Kuran-ı kerimde ki ayetleri insanlar sapkınlığa uğramasın doğru yolu bulsun diye rehber olarak insanlığa indirmiştir. Kur’an’daki ayetlerle insanların yapmış olduğu davranışları karşılaştırdığımızda ise arada uçurum kadar fark var.
Bir yandan İslam’ın; namaz kılmak, oruç tutmak, kelimei tevhit getirmek, hacca gitmek ve zekât vermek gibi bu beş şartı yerine getiren kişiler sadece Kur’an ve İslam dini bu beş şarttan ibaretmiş gibi algılayıp onun dışındakilere uymamaktadır. Bunun en büyük örneği Nisa suresinde verilen ayet hükmünün yerine getirilmemesidir.
Bugün namazımı nerede kılayımın hesabını yapanlar, diğer taraftan masum canların hayatına nasıl kıyarımın hesabını yapıyor. İslamın beş şartından biri olan Kelime-i tevhit getirenler yine tekrar Kelime-i tevhit getirerek Müslüman’ın canını alıyor. Nedenini kendilerine sorduğun zaman Allah yolunda biz cihat ediyoruz diyorlar. Peki, Allah senden böyle bir cihat mı istiyor?
Sana ve vatanına tehlike arz etmeyen insanların topraklarına gir canlarını al diye mi cihat et diyor?
İmam Ali bir gün savaş esnasında bir kâfiri tepeleyecekken adam yüzüne tükürünce onu bırakıp geri dönüyor. Müminler merak ediyor ve İmam Aliye neden böyle yaptığını soruyor. İmam Ali :”Hakk için kılıcımı kuşanıp o adamın karşısına çıkmıştım, yüzüme tükürdüğünde nefsime uyup öfkeyle bir iş yapmaktan Allaha sığındım ve adamı bıraktım” diye cevap vermiştir.
Bunun üzerine Resulullah “La Feta İlla Ali, La Seyfe İlla Zülfikar” diyerek orada bulunanlara ,”İşte hışmını yenen yiğit “ diyerek Ali’yi gösterdi.
Buyurun İslam uğruna cihat ettiklerini söyleyenlerle, İslam’da olması gereken Cihat anlayışını siz karşılaştırın.
Haksız yere hangi dinden hangi mezhepten olursa olsun bir insanı öldürmek en büyük günahtır. Şu an Ortadoğu da ki kanlı saldırılara baktığımız zaman İslam adı altında Müslüman, Müslüman’ın kanını akıtıyor. Sonra da namaz kılmakla oruç tutmakla bu kanın vebalinde kurtulacaklarını zannediyorlar. Bizlerde kıldıkları namaza tuttukları oruca aldanıp onları gerçekten Müslüman zannediyoruz.
Unutmayalım Yezit de Hz Hüseyin’in başını kestikten sonra iki rekât şükür namazı kılmıştır.
Rabia ALİOĞLU