Bilindiği gibi 22 İslam ülkesinin kaynaklarını ele geçirip imha etmek üzere ABD'nin taşeronluğunda İsrail tarafından başlatılan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)'nin asıl hedefi Büyük İsrail Devletini kurmaktır. Bunun en önemli adımı Türkiye'nin güneydoğusunu, Irak’ın Kuzeyini, İran’ın Kuzey batısını, Suriye’nin Kuzey doğusunu kapsayan Kürdistan'ın oluşturulmasıdır.
Demokrasi getirilecek yalanıyla Afganistan ve Irak'tan sonra Tunus, Mısır, Libya, Suriye, başta olmak üzere Arap Dünyasında seçimle başa gelen liderleri ''Arap Baharı'' adı altında yapılan çeşitli eylem ve silahlı çatışmalarla ülkelerde iç savaş çıkararak devirip, yönetime kendi adamlarını yerleştirip yeraltı kaynaklarına sahip olmak amaçlı çıkarılan ayaklanmaların sonucunda birçok insan hayatını kaybetti.
Bu olaylar sonucunda tek kazanan ABD ve İsrail olması yanı sıra en büyük desteği veren ülkenin Türkiye hükümeti olması da şanlı tarihimize kara leke olarak geçti.
BOP projesinin Eşbaşkanlık görevini yürüttüğünü her fırsatta dile getiren Türkiye Cumhuriyet'i Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan acaba ''Zalimle beraber hareket eden zalimlerdendir'' sözünü ABD ve İsrail ile müttefik olduğunu söylemekle birlikte İslam ülkelerine karşı yapılan işgal planlarına öncülük ederek mi yerine getiriyor?
En aşikâr örnek olan Irak'ın işgalinde gerek maddi gerek askeri yardımlarını eksik etmeyen Başbakan 2003'te The Wall Street Journal'a verdiği makalede ''Kahraman Kadın ve Erkek Amerikan askerlerinin ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum...'' demişti. Sonrasında verdiği desteklerden dolayı 2004 yılında Amerikan Musevi Komitesinden Üstün Cesaret Madalyası almıştı.
Dış destekli uyguladığı dış politika sayesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir dost komşu ülkesi kalmamıştır. Yandaş medyanın yaptığı haberler sayesinde Türk milleti çıkan ayaklanmalarda maalesef ABD ve İsrail'in safını tutmuş kendi din kardeşlerine düşman olmuştur.
Bunda en büyük etken ülkemizde bulunan dıştan bakılınca sakallı, cübbeli, şalvarlı dört dörtlük görünen yalnız icraatlarına ve fetvalarına baktığınızda ecnebiye hizmet eden Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmaya çalışanlar olmuştur. Buna örnekte lakabı Cübbeli Ahmed olan Ahmed Mahmud Ünlü'dür. Bir TV programında Suriye'yle savaşmak caizdir, orda ölen Mehmetçik'ler şehit olur fetvasını verip Müslümanları Şii-Sünni ayrımı yaparak İslam dünyasını birbirine düşürmek için her türlü entrikayı çeviren ABD ve İsrail'in Türkiye'deki piyonlarından biri olmuştur.
Sonuç olarak dünyada gelişen olaylara ve İslam ülkeleri üzerinde oynanan oyunları değerlendirirken konuştuğumuz, yaptığımız her kelimenin hesabının sorulacağını unutmayalım. Ve oyuna getirilip İslam ülkelerinde çıkan karışıklıklardan ders alalım.
Sandığa gittiğimizde destek verdiğimiz partinin her icraatından sorumlu olduğumuzu bize ahirette hesabının sorulacağını unutmayalım. İslam dünyasının feraha ermesi için, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ının olaylara ABD ve İsrail korkusuyla 'BOP'jektif değil aksine Allah'a hesap verecek gibi objektif bakması lazım. Yüce Allah milletimize Hakkı görüp Hak ile olmayı, Batılı görüp batıldan uzak olmayı nasip etsin...
Furkan Talay