İlgi: 4043/1069 sayı ve 12 Eylül 2000 tarihli emirleriniz gereği kaleme aldığım savunmamdır.
Hakkımda ideolojik amaçlarla kurumun huzur ,sukün ve çalışma düzenini bozduğum iddia edilmektedir.
Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti Öğretmeniyim. Ki bu cumhuriyeti Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşları kurmuştur. Cumhuriyeti ilelebet yaşatacak olan da bizler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının görevidir. Bu görevi vatandaşlara anlatacak olan da biz öğretmenlerindir ve benimde ideolojim var ise o da Türkiye Cumhuriyetinin, Mustafa Kemal ATATÜRKÜN gösterdiği yoldur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de yaşaması Türk örf âdetinin, aile yapısının, geleneğinin yaşatılmasına bağlı olduğuna inanıyorum.
Bir Türk aydını olarak Türk örf adet geleneğinin yaşatılmasını isteyen biriyim.Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilelebet yaşamasıda bence buna bağlıdır.Ben Mustafa Kemal ATATÜRKün övdüğü Anadolu Türk kadınıyım. Kurumun huzur ve sükununu ve çalışma düzenini hiçbir zaman bozmadım. Bilakis kurum içinde bana verilen görevleri her zaman yerine getirdim.Bu konuda çalışma arkadaşlarımın ifadelerine başvurulmasını istiyorum.
Hakkımda verilecek karar benim için ne kadar kötü olursa olsun hiçbir insan hakları mahkemesine başvurmayacağım. Devletimin verdiği karar benim için üstündür.Ölene kadarda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birlik , beraberlik ve dirliği için çalışacağım.05.10.2000
Şükran KARAKOÇ
AİHM nin başörtüsü kararından sonra 2000 yılında başörtülü olduğundan dolayı Şükran KARAKOÇ adlı bir öğretmenin Van Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiği savunmayı orjinali ve belki okunamayabilir düşüncesi ile tekrar yazarak yayınlamak istedik. Haklarını AİHM de arayan birilerine ibret olur diye yayınlıyoruz. Bu savunmadan bir ay kadar sonra Şükran KARAKOÇ ,Bener JORDAN imzalı bir yazı ile çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden atıldı .
Zillet derecesinde AB ye aşık olduklarını ifade edenlere Anadolunun basiretli aydın kadınlarından olan Şükran KARAKOÇ un onurlu savunmasını duyurmak, ayrıca dinci ile dindarı ayırt eden önemli bir kıstas olarak aziz milletimize ölçü olarak vermek istedik. Mesleğinden atılan öğretmeniniz savunmasında belirttiği gibi ölene kadar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Birlik ve Beraberliği için çalışacağı sözünü de ,hala Prof Dr Haydar BAŞ Beyin Genel Başkanlığını yaptığı Bağımsız Türkiye Partisi saflarında yeniden Kuvva-i Milliye hareketinde bir nefer olarak çalışarak yerine getirmeye çalışıyor.