Ünlü heykeltraş Rodin, taşı yontmadan önce ortaya çıkaracağı eseri zihninde oluşturur ve daha sonra bunu işleyeceği taşın içine yerleştirirmiş. Geriye sadece taşın içinde bulunan eserin ortaya çıkarılması kalırmış ki, bir sanatkar için bu durum hiç de zor olmayan bir uğraş (Bu Ülke, C.Meriç). Düşünce üretimini de belki böyle değerlendirmek daha doğru olacaktır. Tez sahibi insanlar bu özellikleri ile öne çıkarlar. BTP Lideri Prof.Dr. Haydar BAŞ Bey,21. yüzyılın karmaşa ve keşmekeşinde umudunu yitiren ve küresel zorbaların ayakları altında ezilen insan ve onun en tabii hakları olan can emniyeti, mal emniyeti, vatan emniyeti, din ve vicdan emniyetini sağlayacak Kainat Devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti projesi ile insanlığın yegane umududur. Bu düşüncesini hayata geçirecek güçtedir. Çünkü O II.Kuvay-i Milliye nin önderi olarak gücünü halktan alacağı yerden Anadoludan yola çıktı .Yola Atlantik ötesinden çıkmadı. Şu andaki Türkiye gerçeği ise , toplum yararına olan hedef ve arzularında samimi olmayan, topluma kahır veren dayatmacı ve önyargılı liderler ise, ait olduğu toplumun cankurtaranı değil ayak bağıdır cümlesi ile tanımlanabilir.
Profesör Dr Haydar BAŞ sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve vatandaşlarını değil bütün bir dünya insanlığının can emniyetini, mal emniyetini,namus emniyetini,din ve vicdan emniyetini sağlayacak projeleri ortaya koyan büyük bir aydındır. O sadece Türk Milletinin değil bütün bir insanlığın feryadü figanını duyacak hem kulağa hem de gönüle sahip bir şahsiyettir. Amerikadaki insandan tutun Afrika dakine ,Asya daki kısaca dünyanın en ücra köşesindeki insana sunacak tezi ve projesi olan bir çözüm insanıdır. Fakat Maalesef ülkemizde tez sahibi, çözüm üreten bu büyük değer bir kısım çevreler tarafından adeta perdelenmekte,halk ile arasına duvarlar örülüyor halktan gizlenmeye çalışılıyor. Bilindiği gibi kahramanın değil, maskaranın ve ayak takımının alkışlandığı (Bu Ülke, C.Meriç, 2001) toplumlarda diyalog yerine herkes bir monolog dinlemek zorunda bırakılır. Maalesef bu tek taraflı ,duyulması gereken söylem , asli görevi topluma bilgiyi ,haberi ulaştıracak basın alet edilerek oluşturulmaktadır. 2,5 yıllık AKP hükümeti döneminde vatandaşa bu monolog sunuldu. Gerçekleri yıllardır gören ve her konuşmasında uyaran fakat adeta her tespiti önünde çarpılan fakat kör ve sağır rolü oynayan iktidar sahipleri bu vebalden kurtulamayacaklardır. Bilmiyorduk ,haberimiz yoktu gibi mazeretleri kalmamıştır.
Fakat bütün bu engellemelere, karartmalara rağmen Türk Halkı çözümü gördü ve büyük bir çoşku ile Prof.Dr Haydar BAŞ Beyin başlattığı İkinci Kuvay-i Milliye Hareketinin örgütlenmiş hali olan BTP ye yönünü çevirdi. Son günlerde BTP yöneticilerine yapılan hukuk dışı uygulamalar bunun ispatıdır. Bu düşüncemizin bir başka ispatı ise Halkın son günlerde ABD karşıtlığı gibi gözüken yüzde seksenlerin üzerindeki kamuoyu araştırmasıdır. Araştırma sonuçları maalesef eksik okunuyor. Bu araştırmada çıkan ABD karşıtlığı oranı aynı zamanda her fırsatta ABD ile stratejik ortak olan AKP hükümetine de karşı olan bir orandır.AKP hükümetini bu araştırmanın dışında tutamayız. Bu kamuoyu araştırmasını da böylece tam okumak gerekir. Sayın Başbakanın son günlerde ki haleti ruhiyesi veya güncel tabir ile psikolojisi de bu düşüncemizi ıspatlayacak niteliktedir.
Abdulkadir KARAKOÇ