Geçenlerde mahallemizde yaşanan bir acı tablonun görüntüsü içinde olan Mahmut dorasoy,un çalıştığı iş yerinin damından bir arızaya el atarken düşüp parçalandığını günü sizlere yansıtmıştım ve sevgili eşi melek,in duygularını dile getirmiştim. Melek 40 gün önce aramızdan ayrılan bu 18 aylık eşinin unutulmaz hatıraları içinde göz yaşlarını akıtarak kapıdan içeri girdiğinde bu 18 ayın 18 sene yaşanmışçasına daha dolu noktasına ve virgülüne varıncaya kadar anlatmaya çalışırken,bayan titreyen ses telleri arasında Mahmut derken bir başka dünyaları yaşıyordu. Melek,eşinin ölümünden bu yana bir başka dünyaları yaşıyordu. Onun bu sevgisi ve bu duygusu görülmemiş bir manzara içinde ifade ediyor.tıpkı Leyla ile mecnun ve Tahir ile Zühre in hikayesini anlatıyordu. Her saat ve her dakika onun kapısından içeri girişinde hep onu yaşıyorum onunla olan birlikteliğinin benim hayatının en güzel günleridir. Bazen direksiyon başında ve bezende sık sık ziyarete gittiği mezarı başında hep Mahmut.la konuşuyor ve onun öldüğüne bir türlü inanmıyorum,diye söze başlayan bu melek gelin 18 aylık evlilik hikayesini sanki bir roman a sığdırmak için caba yokta bu uğurda akan göz yaşları hep aksın istiyordu. İşte bu güzel tablo karşısında bende böylesine bir yıllardır içinde uzun yıllardan beri tanıdığım merhum Mahmut dorasoy.ı hatırlamaya çalışır. Tam evimizin karşısında tek başına oturan bir derme çatma evde hayatını sürdürmeye çalışırken 30 yaş civarında karşısına çıkan melek,le dünyası değişmiş ve çalışma hayatında başarıdan başarıya imza atarak,melek,le yeni bir hayatın baharını yaşamaya çalışmışlardır görüntüleri mutlu ve heyecanlı,başarılı bir evlilik yolunda ilerleyen bu aile işte 18 ayın sonunda bir iş kazasına kurban giden merhum Mahmut dorasoy la hiçbir zaman son bulmamış bilakis melek dorasoy onu her an her dakika yaşatmıştır. ben bu güzel mutluluğu yakından izleyen bir amca görüntüsü içinde, Keşke diyorum bütün aileler ve bütün kişiler,melek olsa Mahmut dorasoy olsa diye düşünmek istiyorum. Dediğim gibi onları hikayesi 18 ay değil 18 sene bile sığmaz ben anlattıklarının hangi birini yazmaya kalksam sayfalar yetmez onun anlattıkları ve yaşadıkları içinde kayınvalideden geriye kalan bir çeyiz sandığı ve tavan arasında bakliyen halıların yere serildiğinde verdiği görüntü insanın içini aydınlatan bir mutlu evliliğin hikayesidir. Bu kısa olarak yazdığım hikayesinin bütün evliliklerde olmasını istiyorum. Diyerek sevginin yerini hiçbir şey almaz onun için mutlaka her vesileyle sevgi taşıyınız ve seviniz sevdiriniz sevgiler sizin gerçek dostunuz olsun... Sevgili Mahmut dorasoy sen topraklarda rahat uyu geride bıraktığın bir melek var ki o melek seni ölümsüz olarak her yerde taşımaya hazır ve amade.her an yaşıyor ve yaşadıkça seni o toprak altında mutlu yarınlara taşıyor işte komşum Mahmut dun bu hikayesini sizlere taşırken her kesime bu hikaye örnek olsun istiyorum.yaşarken sakın ola ki birbirimizi incitmeyin kırmayın hele evliliklerde asla kırıcı cümleleri ağzınıza almayın her hareketinizde sevgi esas olsun ve yaşantımızda melekleşen görüntüleri taşıyor. Yeniden Mahmut dorasoy a binlerce rahmet ve kederli ailesine derin baş sağlığı diliyorum bu yazıma bir nokta korken. Onun bana olan hizmetlerine de bir iki nokta ile değinmek istiyorum evlilik müsesesinine Mahmut meleği tanımadan evvel ben ona gece yarıları arar sağlık sorunumu iletir o acil servise koşar ve beni zaman zaman hastanelere taşırdı ben bir komşuydum ve o bana bir oğul görüntüsü içinde elini verir bana destek olurdu işte melek bu insanın sevgisini taşıyor. Şimdi ne mutlu sana melek dorasoy…