| Mesleğin! — Doktor...
— Alaylımı. Yoksa mekteplimi?
— Mektepten doktor çıktığını gördünüz mü?
Tabiki ben de alaydanım.
Tercümeyi halimi öğrenen kumandan artık beni çok beğeniyordu. Yanından ayırmıyor, baytar Haiidi düşman, beni dost biliyordu. Her çağırışın¬da bana “Alaylım» diye, seslenirdi.
Arkadaşım Baytar Halidi çok severdim. Onun kumandanla kötü olmasını istemiyordum. Başımdan geçen, bu hadiseyi Halide anlattım. Git şimdi, de¬dim. Kumandana alaylı olduğunu ve hekim Mu¬hittin gibi yetiştiğini söyle.
Baytar Halit, söylediklerimi harfiyen yerine getirmiş ve alaydan yetişenlerin zaferini oda tat¬maya başlamıştı.
Alaylı, demek, kumandan için çok büyük bir etiketti. Bu etiketi herkes dakamazdı. Zira bizim geçtiğimiz yolu bilmesi şarttı. düşünüyorum da, bu gün tahsile devam etmeyen bir insanın ahi inanmayacağı bu hakikate için için gülüyorum.
Kumandanımın inandığı bu hikâye Zımar ka¬zasının hudutları dışına çıkmış ve Müşir Paşa haz¬retleri tatar Fevzinin kulağına bile değmiş, Fevzi Paşa beni merkeze istemişti.
Paşa hazretleri tatar Fevzi, adalet ve iyili¬ğiyle tanınan bir kumandandı. Yemende Ebulha- yır namiyle maruf olmuştu.
Beni Sana da huzuruna çağıran Fevzi Paşa,
— Bana da anlat tercümeyi halini, demişti.
Bende ona, .
— Haddim değil, size yalan söylemek, dedim. Ve çok ısrar etmesi üzerine, hadiseyi olduğu gibi kendisine de anlattım. Beni sükûnetle dinleyen Fevzi Paşa, gözlerimin içine bakdı. Gülümseyen bu gözlerle,
— Bir maşallahda, benden sana, dedi ve ilâve
etti.
Biz mektepli olarak Koca Yemende kaç ki¬şiyiz biliyor musunuz? Doktorlar hariç altı kişi Bnb. Salih Zeki, Bnb. İsmet (İsmet İnönü) Bnb. Salih Teyfik ve iki yüzbaşı. O halde biz birbi¬rimizi idare etmeliyiz, şeklinde pederâne bir nasihatta bulundu. Eğer alaylı kumandanını idare ede- messen kabahati sende bulurum, dedi,
(Devamı yarin)
Yazan:Nejat Taşkın