Urfa ilimize her gittigimde rahmetli babamın ve atalarımın dogum yeri olan Suruç ilçesini ziyeret eder bu güzel ilçede büyüklerimi rahmetle ve saygıyla selamlarken hudut üzerinden az uzağımızda olan Suriye topraklarını izlerdim.
Son ziyaretlerimin birinide rahmetli hemşerim Mehmet Zenzele’yle yapmış ve orada,bugun ismini hatırlıyamadığım bir lokantada lezzetli Suruç kebapları yemiştim.
Geçtigimiz günler içerisinde Suruç ilçesinde yaşanan faciayı duyduğumda,her vatandaşımız gibi bende sarsıldım. Gençlerimize yönelik bu faciayı kim yaptıysa zulmün ve felaketin en büyüğüne nokta koymuştur ve bunları yapanlar daima lanetle anılacaktır.
20 yaşlarındaki bu gençler, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Gaziantep’ten yola çıkarak ellerinde çoçuk oyuncakları ve eğitim hizmetleri dökümanları ile bir egitim merkezi önünde hudut dışında bulunan Kobanililerin bulunduğu ve IŞİD terörünün tahrip ettiği bölgeyi inşa etmek için gönüllü olarak yola çıkmışlar. Ne yazık ki bir canlı bomba tarafından bu güzel gayretlerine kavuşamadan öldürülmüşlerdir. 32 gencin öldüğü 100’lerce kişinin yaralandığı bu görüntüler insanın aklına acaba neden gerekli emniyet tedbirlerinin alınmadığını getirmektedir. Bütün öğrencilerin arandığı belirtilen bu ortamda nasıl ve neden bu canlı bomba elini kolunu sallayarak hiçbir suçu ve günahı olmayan bunca gencimizin canına kıymıştır.
Kobani’de onları bekleyen genç ve ihtiyarlar, tahrip edılen yuvalar, gözleri yaşlı analar ve çocuklar onları beklerken, bu alcakça saldırının tablosunu nasıl değerlendireceğiz?
900 km sınır boylarımızın yol geçen hanı gibi kimin girip çıktıgı belli olmadan, bu girişlerine engel olmayan zihniyetin hesabı sorulmuyacak mı ?
Gözyaşlarını dindirin, analar aglamasın! Bu ülkenin yarınlarını emanet edeceğimiz gençlerimiz ölmesin, kurun şu hükümeti seçimden 45 gün geçti hala anlaşmalar olmadı ama yurdun şurasında burasında bombalar patlamaya devam ediyor. Güvenlik güçleri ölüyor ve Türk Ulusu anlaşılması güç bir ortam yaşıyor. Bu ortamı huzura kavuşturmak devletimizin en güzel dayanışması ile Türk ordusunun ve Türk emniyet kuvvetlerinin devreye girmesiyle yapamayacakları ve önleyemeyecekleri hiç bir şey yoktur.
Onun için Türk Ulusu’nun Atatürk’ün izinde olarak emanet ettiği bu toprağı ve gençleri koruyalım, göz yaşını dindirelim.
KARAR SİZ DEVLET BÜYÜKLERİMİN
NECAT TAŞKIN