İstanbul’da 1 Mayıs Bahar bayramı yine işçilerin hazin tabloları yaşamasına sahne olundu.Halbuki binlerce işçi,bekledikleri bu bahar gününün ılık havası içinde Taksim’e çıkacaklar,ulu önder Atatürk’ün heykeli önünde saygı duruşunda bulunacaklar,ellerinde ki karanfilleri bırakacak 1973 yılında burada şehit düşen işçi kardeşlerini saygı ile anacaklardı.
Olmadı…
Çünkü Devlet,işçinin Taksim’e çıkmalarını yasaklamış ve bu maksatla 20 bin Polis görevlendirilmişti.Sizler basından ve televizyonlardan izlemişsinizdir.İstanbul’da sıkıyönetim ilan edilmiş,otobüs vapur ve metro seferleri iptal edilerek adeta sokağa çıkmanın yasaklandığı inanılması güç bir manzara dehşeti yaşamasına vesile olunmuştur.
Aşağı yukarı yarın asra varan bu İstanbul yaşantısı içinde böylesi sıkıntılı görüntüsü kirli 1 Mayıs bayramı yaşadığım asla hatırlamıyorum ne olurdu,bırakın yürüsünler Sayın Süleyman Demirel,hep söylerdi,yollar yürümekte aşınmaz derdi.
Gebze’den,Pendik’ten,Kartal ve Kurtköy,Sultanbeyli istikametlerinden hareket etmeye hazırlanan işçilerin dolu olduğu otobüs şoförleri adeta rehin alınmış,belki 100 bin işçinin toplanması mümkün olan Beşiktaş meydanında sadece ikibin işçi kaçak yollardan geçerek,bırakın bizi Taksim’e çıkalım,diye haykırarak,Tomaların,suların basıncı ve hedefi halinde ezilmişlerdir.Zira bir işçiye 25 bin polis düştüğüne göre Taksim yolları işçiye yasak ilan edilmiş,karanfiller yollarda bayrak haline getirilmiştir.
Günde 12 saat çalışan ve asgari ücretin acısını her parasına harcadığında doyan işçi kardeşim bu bayram gününde halay çekerek bir gününü olsun neşeli ve güzel geçirmek istemiştir.Fakat bu isleyiş kursağında kalmıştır.
Ne dedi bir türlü anlayamadığım bu yasaklanmanın sebebi ne olursa olsun,bırakın İşçi kardeşim Taksim’e doğru yürüyüşün halay çeksin oynasın ve dans etsin.Ne var bunda niçin kargaşa yaratılsın.Onlar orada işçi haklarını konuşacak devletine ve milletine olumlu sözlerle ifade edeceklerini durumlarını dile getireceklerdi.Ellerinde silah yoktu,çöp yoktu.sadece bayrak ve filama vardı.Siz ne yaptınız,onları topladınız.Yerlere yatırdınız,ellerini kelepçelediniz binlerce insanı göz altına alarak onlara işkence yapıp sözde işçi Bayramını kutlamak isteyenlere,darbe yaptınız.Onlar bizim genç arkadaşlarımız.Onlar istese her türlü engeli aşar o Taksim’e gelirlerdi.Nitekim bütün aldığınız tedbirlere rağmen yinede ellerinde bayraklarla yüze yakın işçi 1 Mayıs gününden evvel konakladıkları Taksim otellerinden çıkıp anıta geldiler ve onları da sanki mal bulmuş yine yerlere yatırıp topladınız, vurdunuz onlar isteseydi tümünüzü mağlup eder,ama devlete karşı gelmeyi içlerine sindiremedikleri için olur ılımlı davranıp yerlere yatıp vur polisin vur diyerek sözde 1 Mayıs Bayramını kutladılar.Ben her şeye rağmen tüm işçi kardeşlerine mutlu ve coşkulu, 1 Mayıs Bayramları diler,böyle işkenceli bayramların son bulmasını temenni ederken,ne olur 7 Haziran 2015 seçimlerine dikkatle,kardeşçe ve vatanseverce yürüyün diyerek,sözleri selamlarım.Bayramınız kutlu,gönlümüz serin ve refah olsun.Bakınız Reisicumhur bu bayram mesaisinde ne diyor.Dediğim gündeme taşınamamış olsa da,yinede kelimelere dikkatle vurgu yapmış ve bütün insanları kucaklayınız.
‘’1 Mayıs şenlik havası içinde geçmesini etkinliklerin, barışın,kardeşliğin ve dayanışmanın güçlenmesine vesile olmasını diliyorum…’’
Kim diliyor bunu ,Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dilek bu, manzara ve fotoğraf 1 Mayıs 2015 İstanbul’unda…