Evet, terör suçlusu PKK şimdi ülkenin gündeminde söz sahibi olduğuna göre, Silivri ve Sincan tutukluları da bu af kapsamına alınmalıdır.
Elbette bir dönemin Genelkurmay Başkanı ve generaller, subaylar ve astsubaylarla birlikte gazeteciler ve tutuklu milletvekilleri terör suçu mağdurları olduğuna göre, onları cezaevlerinde tutmanın nedenlerini anlamak mümkün değildir. Bırakınız serbest kalsınlar ve PKK’ya gösterdiğiniz müsamahanın birazını da onlara gösteriniz…
Barikatlar kurarak, jandarma - polisle biber gazı, su sıkarak onları sindirmeye çalıştığınızda ülkenin bölünmesine gayret etmiş olursunuz…
Suçları ne? Silivri zindanlarında beş, altı senedir yatmakta olan bu insanların suçu ne?
Balyoz ve Ergenekon ve sonra Sincan tutukluları olarak düzmece delillerle ve gizli tanıklarla gündemde suçlu gözüyle bakılan bu insanlara yaptığınız eziyet yetmiyor mu? Bu insanlar bir zamanlar ülkenin dağında - taşında, kışın soğuğunda, yazın sıcağında görev başında vatanı beklerken, bir gün onları dört duvar arasına alıkoymanın nedenlerini vatandaş olarak bilmek öğrenmek istiyoruz. Bu ülke toprakları kolay kazanılmamıştır. Atatürk’ten ayrılmak, yeni Anayasa hükümlerinden T.C.’yi kaldırmak bu ülkenin ziyan olmasına yol açar. Onun için elinizi vicdanınıza koyunuz, hak ve hukuk terazisini sağlam ellere bırakınız. Göreceksiniz yapılan yanlışlar ayan beyan ortaya çıkacaktır.
Evet, bu ülkede terörle mücadele etmiş bir Genelkurmay Başkanı eğer terör suçundan tutuklu ise, üzerinde düşünmek ve durmak gerekir.
Demezler mi o güzel komutanlar; biz nasıl oldu da 30, 40 yılımızı bu ülkenin dimdik ayakta durması için verdik. Demezler mi? Bizi yıllardır çoluk çocuğumuzdan, ana babamızdan, eş ve dostlarımızdan ayırdınız ve bize terörist adını verdiniz.
Hâlbuki bizler yurtsever, cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine bağlı kimseleriz. O halde tekrar soruyoruz; suçları ne bu terörist damgası yiyen insanların suçları ne? Söyler misiniz?
Onun için, geçen zaman dilimi içinde o kürsüde oturan yargı mensuplarının mutlaka vicdanlı ve olumlu karar vermeleri gerekir.
Müebbet hapis istemiyle karar aşamasına gelen bu güzel insanların elbette takdir ve değerlendirmesi yargı mensuplarına aittir. Ama noksan verilen kararlar vicdanları yaralar ve olumsuzluk fitillerini ateşler…
Yüz binlerin Silivri yolunda Türk bayraklarını dalgalandırarak ilerlemeye çalıştığı bu vatan topraklarında hür ve müstakil duygular yaşanması ve bu anlamda karar verilmesi gerekir.
Yoksa affedilmeleri için başlarında bir Apo, bir Karayılan mı olması gerekir?
Silivri’den, Sincan’dan yükselen doğru kararı bekliyoruz ve bu konuda sevinç çığlıkları atmak istiyoruz…
Nejat Taşkın