Kilis’in en önemli sorunu bence budur. Eğer Kilis’le
ilgili bir hamlede bulunmak istiyorsak sayın vekillerime,
sayın yöneticilere ve sayın ilgililere bu konuda seslenmek
istiyorum. Hâlâ Kilis İli’nin yüzkarası olan bu mayınlar,
daha ne zaman gündeme gelecekte, kaldırılacaktır? Suriye topraklan üstünde yemyeşil sahalarda koyun ve kuzular otlatılırken ve hatta Suriyeli hiçbir sakınca görme-
den bu kıyılarda ekip biçerken, benim sayın vatandaşım,
o tel örgülere bile yaklaşamamakta ve yıllar evvel kolunu
ve bacağını verenlerin hikâyesi dilden dile dolaşmaktadır.
Bir ekmek parası uğruna yıllarını zehir eden bu yüzkarası
mayınları mutlaka kaldırmak için hemen harekete geçmeli ve cak caklı nutuklar yerine, gerçek olan nutuklar ve
icraatlar gündeme gelmelidir.
Yazık değil mi? İki Kıbns adasından daha büyük toprakların böylesine bir hiç uğruna bırakılmış olması üstelik bir büyük kadrolu alayın o mayın tarlalarını beklemesini, masraflarını bir düşünün. Eğer o topraklarda benim vatandaşım ekip biçmiş olsaydı, son 50 yıldır kazanılanların yekûnü, bugün borç almak için döktüğümüz diller-
den daha gerçekçi olmaz mıydı?
Acaba çok mu zor? Benim, senin veya bir diğerinin
bilmediği bazı şeyler var da açıklanmak mı istenmiyor?
Halbuki bugün yaşadığımız ortamda artık gizlilik kalmadığına göre, bu işin çözümünün gündeme gelmesi mutlaka elzemdir. Sayın milletvekilimiz Mehmet Nacar’ın bu konuda çabalan olduğu duyumlarını aldım. Kendisine ne gerekiyorsa yardım edelim. Elimizi eline verelim, ama bu mayın hikâyelerine son verip, bu mayınlan artık kaldıralım. Gündemden indirmeyelim. Ne yapmak gerekiyorsa onun yapılması için devletimiz güçlülüğünü göstermeli, sınır ötesinde 8 milyon nüfuslu Suriyeli elini kolunu sallayarak dolaşırken benim insanımın uzaktan mayın tarlalarını bu burukluk içinde izlemesine son verilmelidir.
Benim çocukluk yıllarımda bir politika uğruna atılan
bu mayın tohumlan, hâlâ kaldırılmayacaksa. biz bugün
torun sahibi insanlar olarak torunlarımızın yüzüne nasıl
bakacağız? Bugünkü teknik her şeyin üstesinden gelmektedir. Haritalan olmayan bu mayınların nerede bulunduğu, ışın cihazlarıyla bir anda tesbit edilmekte, belki bir
aylık zaman dilimi içinde bu topraklar temizlenerek teslim
edileceği şahısları beklemektedir. Çünkü sınır köylüsü
artık o mayın korkusundan arazisine yaklaşamamakta ve
eli kolu bağlı olarak ufukları seyretmektedir.
Geliniz bu mayınlan kaldınız. Bu konuda önerge gerekiyorsa veriniz. İlgililere sorunuz. Kim mani oluyor? AB
mani olmuyordur herhalde? Şimdi her şeyin üstesinden
gelen, bir gecede sayısız kanunlar çıkaran bir güçlü hükümet varken, bir mayın tarlasının kaldırılması konusun da karar vermemek için daha çok mu canlar alınsın, diye bekliyoruz.
Artık kaçağın, kaçakçının adı dolaşmayan ve tarihi bir
dönem olan Kilis’in bu mayınlarının temizlenme zamanı
gelmiştir ve geçmektedir.
Kaldırın bu mayınlan... Kaldırınız ki; o sınır köyleri
artık ufukları izlemesin mayın tarlalarının arkasından.
Hakkı olan o topraklarda, dede ve ataları korka korka
dolaşırken, onlar sizin sayenizde gururla dolaşsınlar.
Kaldırın lütfen bu mayınlan, kaldırınız ki; halkımız
devlet gücünün ne olduğunu görsünler... Ve seve seve
kendi malı olan topraklan ekip biçsinler. Bu yazımı okuyan bir yetkili mayınların bulunduğu safhaları lütfedipte bildirirse, bilseniz ne kadar mutlu olacağım.